Serfiraz Ergun

Serfiraz Ergun

serfiergun@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

10 Ocak Cumartesi, Nermin ve Pamir Bezmen’in 34. evlilik yıldönümleriydi. Nermin ve Pamir Bezmen her zaman birbirlerinin gözünün içine sevgiyle bakan bir çiftti. 34 yıldır hâlâ sinemada ışıklar yandığı zaman onları el ele otururken görürdünüz. Çünkü filmi öyle seyrederlerdi. Eski araba rallilerine birlikte katılırlardı; Pamir direksiyonda, Nermin onun yanında co-pilotuydu. Beraber yerler, beraber içerlerdi. Her yıl New Jersey’de yaşayan kızları Pamira’ya birlikte giderler, birkaç hafta kalırlar, özlem giderirlerdi.
Nermin’in her kitap tanıtımında, Pamir her şeyin düzgün gitmesi için çırpınır dururdu. Halil Bezmen’in neden olduğu sıkıntılar ve Bezmen ailesinin başına gelenlerden sonra birbirlerine daha sıkı tutunan karı kocanın içtikleri su ayrı gitmezdi. Oğuları Cazım, haziranda nışanlandığı kız arkadaşı Ariella ile yazı beklemeden evlenmek istedi. Evde yapılacak olan sade nikâh törenini tam da Nermin ve Pamir’in evlilik yıldönümüne denk düşürdüler.

Gözleri Nermin’i aradı

Nermin bir şeye el atınca her şey parıldar, yaldızlanır ya; nikâh töreninde de Ariella’nın gelinliği, evin dekoru, ışıklandırılması, yemeklerin hazırlanması, nikâhın DVD’ye kaydedilmesi bir şölene dönüştü. Sade nikâh töreni dedimse protokolsüz olduğu düşünülmesin. Tabii ki kıyafet ‘black-tie’dı. Erkekler smokinli, kadınlar tuvaletli...Gelinle damadın merdivenlerden aşağı inişleri, nerede duracakları bile inceden düşünülüp taşınıldı. Kızla oğlanın aileleri, yakın akrabaları, kuzenler, yeğenler...
Nikâh kıyıldı, şampanyalar önce genç evlilerin sonra da 34 yıldır o gün, 10 Ocak’ta, evliliklerini kutlayagelen çiftin, Nermin’le Pamir’in şerefine patlatıldı. Yenildi, içildi, pastalar kesildi, mumlar üflendi. Pamir, dans pisti haline getirilmiş salonun bir köşesinde sevgili karısını müziğin ritmine göre döndürdü durdu.
Saat gece onu biraz geçince Pamir kendisini yorgun hissetmeye başladı. Karısından üst kata, yatağına doğru gidebilmek için koluna girmesini istedi. Boynundaki papyonu çözmeye çalışırken sol kolu buz gibi olmuştu. Hafif de bir uyuşukluk gelmişti galiba. Nermin onu yukarı taşırken gözlerinin bakışını beğenmedi; “cam gibi olmuş gözleri” diye düşündü. 14-15 basamak çıktıktan sonra aniden yatağa değil de hastaneye gitmenin daha doğru olacağına karar verdi.
Doktor... Hastane... sözcükleri havada gidip gelirken düğün durdu birden. Yeğenler, kuzenler, kardeşler telâşla saten yakalı siyah smokini içindeki Pamir’i arabalardan birinin arkasına yatırmaya çalışırken, Pamir’in gözü Nermin’i aradı. “Sen de bu arabada gel!” dedi.

Makinelere bağladılar

Nermin çoktan tuvaletini neredeyse yırtarak üzerinden fırlatıp bir pantalon kazak çekmişti bile. Bebek’ten, Amerikan Hastanesi’ne sadece 20 dakikada varıldığında doktorlar, acil servisi ve tomografi cihazını hazırlamışlardı . Ancak Pamir’in geçirdiği beyin kanaması çok ağır ve verdiği hasar da çok büyüktü.
73 yaşındaki Pamir Bezmen’in beyin ölümü cumartesi gecesi sabaha karşı gerçekleşti; oğlununun düğününün ve kendi evliliğinin 34. yılının gecesinde. Pazar makinelere bağladılar Pamir’i aynen siyah smokinini çıkartıp hastane önlüğünü arkadan bağladıkları gibi.
“Sen de gel!” belki de Pamir’in sevgili karısına söylediği son cümleydi. Hastaneler, yoğun bakıma yatanın en yakınlarını alır bilirsiniz. Pamir’in perdelerle çevrili bölümüne de akşam üstüleri beşle yedi arası karısı ve çocukları sırayla girdiler, çıktılar. Kimi elini sıktı kimi yanağını okşadı. Taa ki salı gecesi ona kadar.
Doktorların Pamir’in artık dayanmaya gücü kalmadığını söylemesiyle Nermin, Pamira, Cazım, Ariella ve Pamir’in yakın dostları, onu saçlarını okşayarak, elini tutarak son yolculuğuna uğurladılar. Nermin, Pamira ve Cazım; “tam da ona uygun bir finale.. a lâ Pamir” diyorlar.
Pamira bu acılı gününde, bana annesiyle babasını New Jersey’e onu ziyarete son geldiklerinde çektiği fotoğrafı gönderdi sizlerle paylaşmak üzere. Teşekkür ederim. Sevgili Pamir’in yüzünde herkesin çok iyi bildiği o gülüş... Güle güle, rahat uyu.