Artık ümitsizliğe kapılıyorum. Galatasaray’da sorunlar bitmez ve kulüp düzelmez! Önceki gün kötü bir haber aldık. UEFA, kulübün yakasını bırakmıyor, dosyayı tekrar inceleyecekmiş. Başkan Mustafa Cengiz, bunun savaşını veriyor. Kulüp, Avrupa kupalarından önümüzdeki sene men cezası almasın diye kendini paralıyor.
Böyle bir ortamda, hadi başkalarından vazgeçtim kendi camiası bilhassa Divan Kurulu tarafından desteklenmesi gerekmez mi Başkan Cengiz’in... Hayretler içinde kalıyorum. Divan Kurulu toplanıyor, bir de sanki çok önemli bir kararlar alınacakmış gibi GS TV canlı olarak her şeyi veriyor. Konuşulan konu; ‘ultrAslan neden başkanla beraber Metin Oktay’ın kabrine gidip saygı duruşunda bulunmuş.’
Gerçekten ayıp. Böyle bir şey olabilir mi? Otuz milyon Galatasaray taraftarı kulübün menfaati için uğraşıyor, fedakârlık yapıyor. Bu insanlar nasıl düşman gibi görülebilir. Galatasaray Lisesi için hep söylüyorum, kulübün gururudur diye. Ama içindeki bazı zihniyetler dışlanmalı. Bu büyük camiayı bölüyorlar, ikilik yaratıyorlar.
Gece gündüz enkazı kaldırmak için çalışan bir başkanı ve yönetimi, teknik direktörü, futbolcuları hep eleştiriyorlar. Başarılılar mı? Başarılılar. Kulübe zarar da vermiyorlar. Peki bu eleştirenlerin derdi nedir... UEFA ile kulübün başını belaya sokanlara neden bir tek laf söylenmiyor. Bugün Belhanda bedelsiz bile başka bir kulübe gitse, Galatasaray, Dinamo Kiev’e 2 milyon euro ödeyecek.
Oktay Mahmuti, kulübü FIBA’ya şikayet etmiş ve 1 milyon dolar istiyor. Neden hâlâ kulübe zarar veren insanlar konuşulmuyor? Bu haksız tenkitler devam ettiği sürece Galatasaray bölünecek. Liseli, lisesiz ayrımı yapılacak. Bunlar güzel şeyler değil. Herkesin mantıklı düşünmesi lazım. Ağır bir enkaz var ve kaldırılmaya çalışılıyor. Başkana, yönetime, teknik direktöre daha çok saygı gösterilmesi gerekir.
Ali Koç’a helal olsun
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, alışık olmadığımız bir şekilde televizyonda kulüpte yaşananları tek tek anlattı. Kendisine ‘Helal olsun’ diyorum. Bu işin gizlisi, saklısı yok. Başkanlar, takımda bir tatsızlık, başarısızlık, sabotaj varsa bunu milyonlarca taraftara anlatmalı.
Evet biliyorum, böyle açık açık konuşmaması gerekirdi diyenler var. Ama ben tam tersini düşünüyorum. Bütün futbolcular, profesyonel çalışanlar, hizmet ettikleri kulüpten maaş alıyorlar. Nasıl başarısızlık isterler. En çok gücüme giden şeylerden biri Volkan’ın hocalarına diklenmesi, ikincisi de o bahsedilen halı. Bu kadarı gerçekten olmaz.
Yirmi senenin verdiği bir alışkanlık ve düzen var. Bu yapı değişirken tabii ki sıkıntılar yaşanacak. Birden bire başarı gelmiyor. Ama Ali Koç gibi güçlü başkanlar zaman alsa da bu sıkıntının altından kalkarlar. Fenerbahçe’ye biraz daha zaman lazım. Ben bu sıkıntıların biteceğini düşünüyorum.
Hakkı yenen bağırıyor
Hakemlerimiz yerden yere vuruluyor. Yıllardır takımlar bu hakemlerle başarıyı yakalamadı mı? Bir maçta hakkı yenen avaz avaz bağırıyor. Olmaz bu adaletli değil.
Hatalar yok mu? Tabii ki var. Ama bütün dünyada aynıları yapılıyor. Türkiye Futbol Federasyonu, VAR sistemini büyük emeklerle Türkiye’ye getirdi. Bunun tek sebebi maçlarda daha az hatalı düdük çalınması. Bu geçiş döneminde sıkıntılar olacaktır.
Bazı hakemler sistemi rakip gibi görüyor. Bunu yapmamalı ve gereken yardımı almalı. VAR hakemleri ise hiç kimseden çekinmeyecek, daha fazla oyuna müdahil olacak, hakemi uyaracak. Ama bizde öyle hakemler var ki VAR’a başvurmayı kendine yediremiyor. Kısa zamanda ben bunun da düzeleceğine inanıyorum. Takımların bağırmasına gerek yok.
Fatih Terim büyük değerdir
Fatih Terim’e, sinsi şekilde bir saldırı var... Neden defans oyuncusunu forvete alıyormuş, kulübün üzerine çıkıyormuş. Böyle bir vicdan görmedim. İnsanlar bu eleştirileri yaparken biraz düşünmeli. Şimdi ben soruyorum, ‘Tudor kalsaydı, Galatasaray geçen sezon şampiyon olabilecek miydi?’
Şu anda Galatasaray, Süper Lig’de lider, Şampiyonlar Ligi’nde Porto’ya yenilmesine rağmen gruptan zirvede çıkacağına herkes inanıyor. Bu başarılar kendi kendine mi geliyor. Gerçekten insaf diyorum.
