Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray’ın, Porto maçından sonra Antalyaspor karşısında ne yapacağını herkes merak ediyordu. Çok zorlandılar. Porto maçının coşkusu yoktu.
Ama yine de rakibinden daha çok kazanmak isteyen, gol pozisyonuna giren takım sarı-kırmızılılardı. Uzun senelerdir ilk defa bir maçta bu kadar çok yan orta yapıldı. Bir tarafta Mariano, öteki tarafta Ömer Bayram, durmadan 30’un üzerinde orta yaptılar.
Galatasaray’ın en büyük sıkıntısı hava toplarında. 75. dakikaya kadar bu topların hiçbiri etkili olmadı. Antalyaspor defansında Diego ve Celustka bütün hava toplarını kazandılar.
Sinan Gümüş, zaten hava hakimiyeti olan bir futbolcu değil. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı yüzde yüzlük pozisyonda kafa vurdu, o da kaleci Boffin’e gitti.
Rodrigues, hiç gününde değildi. Bugün takımının en etkisiz futbolcusuydu. Onyekuru, bir şeyler yapmak için ortaya iyi bir mücadele koydu. Gol yollarında etkisizdi.
Belhanda’nın “forvetin arasına gireyim, kaleye bir şut çekeyim” gibi bir düşüncesi yok. 18 içine girmiyor bile. 75 dakika Galatasaray hücumu düşünerek oynasa bile sadece Feghouli, Ndiaye, bir de Sinan’ın kafayla kaleye gönderdikleri toplar var. Bunun haricinde pozisyon yok.
Fatih Terim, bu dakikada neşteri vurdu. Önce Maicon’u oyuna aldı. Daha sonra Donk’u.. Çıkan oyuncular; Rodrigues ve Onyekuru... Bu dakikadan sonra hava toplarında daha etkili, Antalyaspor’un başarılı defansına baskı yapan ve hataya zorlayan bir takım görüntüsü ortaya koydu. Sonuçta gol bağıra bağıra “geliyorum” dedi. Ve Donk bu zor deplasmanda üç puan getiren golü kafayla attı.
Galatasaray’ın sıkıntısı defansta, orta sahada değil. Hücumda ise göbekte... Hava toplarında etki oranı sıfır. Fatih Terim, Donk’la Maicon’u oyuna almasa kesinlikle sarı-kırmızılıların gol atacak görüntüsü yoktu.
Cim-Bom’un deplasman fobisi, Şampiyonlar Ligi maçlarından sonraki kötü futbol bu galibiyetle geride kaldı. Ayrıca Galatasaray bu galibiyetle liderliğini de devam ettirdi.