Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Adem Akçakaya

Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Adem Akçakaya

aakcakaya@bezmialem.edu.tr

Tüm Yazıları

Bu yazımda çok sık ameliyat ettiğimiz, ülkemizde bazı bölgelerimizde yaygın olarak sık rastladığımız bir konudan bahsedeceğim: Tiroit nodülleri…

Tiroit nodüllerinin tanısı ve tedavisi yıllar içinde çok değişti. Hangi nodüllerde kanser riski var, hangi nodüller ameliyat edilir, takip edilmenin riskleri var mı, bu yazımda bunlardan bahsedeceğim.

Tiroit bezinde oluşan katı veya sıvı dolu yumru/beze/şişliklere tiroit nodülü denir. Tiroit nodüllerinin çoğu iyi huylu olup sadece yüzde 5’lik kısmı kansere neden olur. Çoğunlukla diğer hastalıkların araştırılması esnasında rastlantısal olarak tespit edilirler. Bazı tiroit nodülleri görünür boyutlarda olabilir, yutma güçlüğü veya nefes almada zorluk gibi şikayetlere neden olabilir.

Haberin Devamı

Tiroit nodülünün oluşma nedeni ile ilgili birçok varsayım vardır. Normal tiroit dokusunun aşırı büyümesi, “tiroit adenomu” olarak adlandırılan ve bazen kanserle karıştırılan bir soruna tekabül eder. Tiroit adenomunun neden oluştuğu genelde bilinmemektedir. Zaman zaman tiroit hormonu fazlalığı nedeniyle oluşabilmektedir. Rahatsız edici, yaşam kalitesini azaltıcı belirtileri olmadığı sürece tiroit adenomuna müdahale edilmesi pek tercih edilmez.

Başlıca tiroit nodüllerini, tiroit kisti, tiroitin kronik inflamasyonu, multinodüler guatr ve tiroit kanseri oluşturur. Şimdi bunlara tek tek ve kısaca bir bakalım:

Tiroit kistleri katı, sıvı ile dolu veya kısmen sıvı ile dolu olabilir. Kistler genellikle iyi huyludur. Ancak bazı durumlarda içerisinde kötü huylu katı kısımlar içerebilir. Guatr terimi, iyot eksikliği veya tiroit bozukluğundan kaynaklanabilen tiroit bezinin herhangi bir genişlemesini tanımlamak için kullanılır. Multinodüler guatr ise; guatr içinde birden fazla farklı nodülün olması demektir ve nedeni kesin olarak bilinememektedir. Multinodüler guatrlar genellikle iyi huyludur. İnflamatuar nodüller, tiroit bezini etkileyen kronik inflamasyon (iltihaplanma) ve şişlikten kaynaklanır. Bu rahatsızlık bazen ağrılı olabilir.

Tiroit nodülü nedir Hangi nodüller ameliyat edilir

Bir başka tiroit bozukluğu olan Hashimato hastalığı, “hipotiroizm” ile, yani tiroit bezinin az çalışması ile ilişkili bir rahatsızlıktır. Mevcut nodüllerin büyümesine de sebep olabilen Hashimato hastalığı, tiroit iltihabına da neden olabilir. Bu arada tiroit nodüllerinin çok azı tiroit kanserine neden olabilmektedir. Ancak büyük, ağrılı ve rahatsızlığa neden olan bir nodül dikkate alınmalı ve mutlaka bu konuda tecrübeli bir genel cerraha muayene olunmalıdır.

Haberin Devamı

Tiroit nodülleri, nüfusun yüzde 65'ini etkileyen yaygın, ancak genellikle hastalığa özel semptom vermeyen bir durumdur. Bu nedenle kolay kolay fark edilemezler. Genelde görülen semptomlar boyunda dolgunluk ve şişlik, yutma güçlüğü, yutarken ağrı hissetme, nefes almada güçlük ve nefes darlığı, ses kısıklığı veya ses değişikliği gibi, birçok hastalıkta görülebilen semptomlar olarak karşımıza çıkar. Tek özel belirti tiroit bezinin büyümesi şeklinde görülür. Türkiye’de 40 yaş üzerinde görülme sıklığı yüzde 25 olan tiroit nodüllerine, kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla rastlanır.

Haberin Devamı

Tiroit nodülleri bazen tiroit bezinin çalışmasını etkileyerek sorunlara yol açabilir. Bunlardan biri, tiroit hormonunun fazla salgılanması anlamına gelen “hipertiroitizm”, bir diğeri ise söz konusu hormonun az salınması anlamına gelen “hipotiroitizm”dir. Hipertiroitizm, yani tiroit hormonunun aşırı salgılanması; kaygı, sinirlilik, uyku sorunları, yorgunluk, kilo kaybı, aşırı terleme, kas güçsüzlüğü, büyümüş tiroit bezi, ısı hassasiyeti, görme sorunları veya göz tahrişi, iştahta artış veya azalma, regl düzensizliği, seyrekleşen saç, ciltte kızarıklık, kaşıntı ve kalp çarpıntısı gibi problemlere yol açarken, hipotiroitizm ise yorgunluk, uyku sorunları, kilo almak, regl düzensizliği, unutkanlık, depresyon, sinirlilik, kuru kaba cilt ve saç, saç kaybı, kabızlık, soğuk hassasiyeti ve yaygın ödem gibi sorunlara yol açabilir.

Tiroit nodülleri genellikle iyi huyludur ve tiroit kanseri riskinin artmasına katkıda bulunmaz. Bir araştırmada, 1,5 santimetreden büyük tiroit nodüllerinin bası semptomları denen ve nodülün tiroit bezine baskı yapması nedeniyle gelişen sorunlar oluşturabileceği bulunmuştur. Bu vakaların yüzde 97’sinde semptomlar ameliyattan sonra düzelir. Tiroit nodüllerinin bası semptomları boyunda ağrı, guatr, ses kısıklığı veya ses değişikliği, yutma veya nefes almada güçlük şeklinde görülebilir.

Tiroit nodülü nedir Hangi nodüller ameliyat edilir

Tiroit nodülleri riskini artırabilecek birkaç faktör vardır. Kadınlarda tiroit nodülü gelişme olasılığı dört kat daha fazladır. Yaşla birlikte tiroit nodüllerinin sıklığı artar. Hormonal değişiklikler ve gebelik bir diğer risk faktörüdür. Düşük iyot alımı ve iyot eksikliği tiroit nodülü, guatr ve tiroit bezi büyümesi riskini artırabilir. Radyoaktif iyot tiroit nodülleri ve tiroit kanseri riskini artırabilir. Bazı tiroit rahatsızlıkları, tiroit nodülü için de risk faktörüdür.

Tiroit nodülü fark edildiğinde nasıl değerlendirdiğimizden bahsedelim biraz da… Nodülü rastlantısal olarak veya semptom sayesinde fark ettiğimizde öncelikle tiroitin geri kalanının sağlıklı olup olmadığını, hormon üretme durumunu araştırırız. Bu araştırmada tiroit bezindeki büyüme, nodül varlığı, nodülün tek mi yoksa çok sayıda mı olduğu tespit edilmeye çalışılır. Bunun için öncelikle fizik muayene yapılır. Tiroidin fonksiyon durumunu belirlemek için kandaki tiroit hormonunun (tiroksin veya T4) ve tiroit uyarıcı hormonun (TSH) ölçülmesi gerekir. Bir tiroit nodülünün kanserli olup olmadığını sadece fizik muayene ve kan testleri ile belirlemek genellikle mümkün olmadığından, tiroit nodüllerinin ileri değerlendirilmesi genellikle tiroit ultrasonografisi ve ince iğne biyopsisi ile yapılır. Hormon salgılayan nodül olduğunu düşünürsek sintigrafi, ailesinde tiroit kanseri olanlarda ise genetik inceleme gerekebilir.

Hastalarımızdan biyopsi istediğimizde biraz endişe duyduklarını sıklıkla gözlemleriz. Oysa tiroit nodülünün ince iğne biyopsisinde kullanılan iğne çok küçüktür ve lokal anestezi bile gerektirmez. Bazen kan sulandırıcı ilaç kullananların, işlemden birkaç gün önce kesilmesi dışında başka bir hazırlığa da gerek yoktur. Nodülün farklı bölümlerinden, kanserli hücreler varsa atlamamak için, birkaç örnek alınır ve hücreler patolojik incelemeye gönderilir. Hastalar biyopsiden sonra genellikle bir bandaja bile ihtiyaç duymadan günlük hayatlarına dönerler. Sonuç; ‘iyi huylu’ yani ‘kanser değil’, kötü huylu yani ‘kanserli’, ‘kanser şüphesi taşıyor’, ya da ‘belirsiz-tam ayırt edilemeyen’ şeklinde üç kategoriden birinde gelir. Biyopsi bize yol gösterse de kesin sonucun ameliyatla konulacağı unutulmamalıdır.

Tiroit nodülleri çoğunlukla iyi huylu olsa da yakından takip edilmesi gereken yapılardır. Son zamanlarda cerrahi uygulamada farklı yöntemler olsa da nodülde kötü huylu olma şüphesinin varlığı bile ameliyat için karar almamızı gerektirir. Bu şüphenin neler olduğundan da kısmen bahsetmek istiyorum. Şöyle ki; Dört santimetreden büyük nodül, sert ve fikse nodül, lenf nodu tutulumu, vokal kord hareketsizliği, yutma veya sesle ilgili sorunlar, küçük çocuklarda görülen nodüller, kötü huylu olabilme açısında riskli nodülleri akla getirmelidir. Bu nodüllerin biyopsilerinin yapılması ise hem ameliyat kararını vermede hem de ameliyatın şeklini belirlemede yol gösterici olacaktır.

Tiroit nodülü nedir Hangi nodüller ameliyat edilir

Tiroit nodüllerinde tedavi seçenekleri nodülün özellikleri ve hastaya göre belirlenir. Bası semptomlarına neden olan büyük nodüller veya iyi huylu nodüller için de tedavi gerekli olabilir. Tiroit hormonu tedavisi, tiroit uyarıcı hormonun (TSH) üretimini azaltarak tiroit nodülünün boyutunu azaltmaya yardımcı olur. Yutma veya nefes almada güçlüğe neden olan iyi huylu tiroit nodülleri için ameliyat önerilir. Radyoaktif iyot (RAI) tedavisi, tiroit bezindeki hücreleri yok etmek ve nodül boyutunu küçültmek için kullanılır. Ancak düşük veya orta derecede kanser riski varsa önerilmez. Radyofrekans ablasyon tedavisi, tiroit fonksiyonunu etkilemeden benign (iyi huylu) nodüllerin boyutunu küçültmek için, son zamanlarda kullanılmaya başlanmıştır.

Kötü huylu nodüllerin cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Eğer nodül tek tarafta ise tiroit bezinin loblarından birinin çıkarılması yani lobektomi yeterli olabilir. Karşı taraftaki lobda iyi huylu olduğunu düşündüğümüz nodüller bile olsa total tiroitektomi yani tüm tiroit bezinin çıkarılması gerekir. Kötü huylu tümörlerde lenf bezlerine yayılma olduğunu düşündüren bulgular varsa, boyundaki lenf bezlerinin de çıkarılması gerekir. Bu işleme “boyun diseksiyonu” adı verilir.

Sevgili okuyucularım, satırlarıma son verirken hastalarımızın büyük bir kısmında görülen nodüllerin iyi huylu nodüller olduğunu tekrar belirtmek isterim. Buna rağmen tedavide geç kalmamak için yakın takip, tiroidinde nodül bulunan her hasta için önemlidir. Bu hem ilerde oluşabilecek kanser durumunu erkenden tespit etmemizi hem de tiroit bezinin çalışma durumunu ve hormon salgılamasındaki düzensizlikleri tespit etmemizi sağlayacaktır. Takip aralığını ise başlangıçta üç ayda bir sonra altı ay veya en geç senede bir olacak şekilde her hastanın risk durumuna göre belirlemekteyiz.  Erken tanının bu hastalarda önemini bir kez daha hatırlatarak satırlarıma son vermek istiyorum.