Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları

Cem(Şengül) tek parça yazı sevmez, haklı, okunmaz.

Parçaladım.

İki parça...

Önce en ustanın, en tecrübelinin durumunun vaziyeti...

***

Ercan’ın küfürlerinden sonra FB resmi sitede açıklama yaptı, bir bölümü şöyle:

...Bu çekimin montajlanan bu kısmı bazı kötü niyetli kişi veya kişilerce o tarihte FBTV’nin binasından dışarıya çıkarılmış, daha sonra belli bir amaç için kullanılmak üzere saklanmıştır, FBTV’den bu görüntüler yetkililerin bilgisi dışında gizlice alınmış, bir başka deyişle hırsızlık yoluyla kurum dışına çıkarılmıştır.

Haberin Devamı

...FBTV’den çalınan söz konusu görüntülerin internet sitelerinde veya televizyon kuruluşlarında yayınlanmasında FB Kulübü’nün veya FBTV’nin herhangi bir dahli bulunmamaktadır...

***

Hıncal Uluç Fotomaç’ta şöyle yorumladı bu olayı;

...FBTV’den görüntünün sesiyle birlikte GS’lı sitelerin eline geçmesinin bir tek izahı var, bu görüntüler FB’nin bilgisi ve izniyle onlara gönderildi, Hürriyet’deki spor müdürü değişikliğinden FB memnun değil. Saatçi, Fenerbahçeli olduğu halde, söz geçiremeyeceklerini biliyorlar, Esat Yılmaer onların adeta sözcüsü gibiydi, bunun başka izahı yok, benim yorumum bu, FBTV’de herhalde GS’lı bir casus çalışmıyor, olay tamamen budur...

***

Ha ha!

***

Biri 1907 doğumlu değerli, önemli bir kulüp diğeri 1939 doğumlu değerli, önemli bir yazar-yorumcu...

Birbirlerinin tam tersini söylüyorlar.

İkisinden biri bile bile yanıltıyor kamuoyunu, doğruyu söylemiyor.

Bu çıkar, buradan.

2 kere 2 dört!

Ve..

Bir şey daha çıkar.

“FB’nin, Ercan’a sözü geçmez, Esat onların sözcüsü gibi”diyen Uluç’un sözü de, Esat’a geçmiyordu herhalde.

Mürit sever o, müritleriyle yaşar ve o da sözünü geçireceği bir mürit pardon müdür arıyor herhalde, Esat’ta foslamış, belli, Ercan’ı deneyecek bir de...

Bu da Fener’inkiyle aynı kapıya çıkar.

Ne küfür umurunda, ne Ercan, ne şu, ne bu yine abinin..

Ve...

Yine “bu durumdan bana ne çıkar”ın peşinde sadece.

Aslan abi!

Fenerbahçe “Galatasaraylılar çaldı” diyor, Hıncal Uluç, “FB kendi verdi” diyor
‘SON YEMEK’

İbrahim Seten, Vatan’da dün şöyle yazdı;

Saatçi ve Fikret Orman ile bir restoranda buluşmuş, Ercan, bir televizyona bağlanmış, o arada Orman’la sohbet etmişler, sıkılmışlar, Şansal Büyüka ve Mahmut Özgener ile bir telefon konuşması yapmış, onları çağırmış, 15-20 dakika sonra gelmişler.

Haberin Devamı

Serdar Güzelaydın’ı da, Orman çağırmış.

Mış...

***

İbo son zamanlarda habire yemek yazıları yazıyor.

Yemeği değil yemektekileri, yemektekilerin nasıl bir araya geldiğini filan...

Önce gözler önünde bir yemek organize ediliyor.

Lafı çıkıyor, çıkartılıyor...

Sonra o,o yemeği yazıyor.

Bu kaçıncı yazı...

Anladikos olduğum şu;

Bu Agatha Christie’msitrak gruplar, bu yemekçi grupları, aynı birilerinin aynı birilerini birbirlerinden habersiz bir yerlere çağırmasıyla oluşuyor hep.

Genelde çekirdek grup aynı hep.

Hep Özgener var mesela...

Daha doğrusu hep TFF başkanı var.

İki soru;

1-Bu yemeklere eski bir TFF başkanı hiç çağırıldı mı?

2-Özgener başkan olmadan önce hiç çağırıldı mı?

***

Sonuncu yemeğin anlatılışında Özgener ‘sıkılınca çağırırız, o da gelir’ şeklinde sunulmuş.

İbo akıllıdır, zekidir, kalemi iyidir, kelimeleri iyi kullanır.

Bir bildiği vardır.

Haberin Devamı

TFF Başkanı temiz, dürüst, canayakın, içinden geldiği gibi davranan samimi biri, bir İzmirli ve İstanbul’un medya kliklerini, entrikasyonumsu vaziyetoslarını hâlâ öğrenemedi, muhtemelen öğrenemiyecek de...

Öğrendiğinde de İbo mesela şöyle yazacak;

Çok sıkılmıştık, TFF Başkanı Serdar Güzelaydın’ı çağırdık, eski başkan Özgener’de tesadüfen İstanbul’daymış, o da sürekli bizi arıyor, yapıştı, mecbur kaldık onu da filana arattırdık, çağırdık.

Falan...

Serdar Güzelaydın...

Lafın gelişi...

Adı geçtiği için sadece, takılmayın, takılmasın, o olmaz Merdar Müzelmaydın olur.

Bi şey değişmez!

***

Bir şey daha..

Bu grup istese öyle bir yerde yerki, kimsenin ruhu duymaz.

Duyulsun istiyorlar.

Görülsün...

Bilinsin...

Oraya TFF Başkanı getiriliyor, gel deniyor, böyle anlatıyor İbo yazısında, bunun yazılacağı biliniyor, yazılsın, bilinsin isteniyor.

Futbolu yöneteni öyle veya böyle getiririz biz.

Bir ilerisi şu;

Futbolu biz yönetiriz!

Yerse!

Bu defa yemedi.

Medyanın gerisi, futbolun manipüle edilmesine veya manipüle ediliyormuş gibi bir hava yaratılmasına tavır koydu.

Yemekle ilgili haberler ‘o medyada’ patladı.

Bu tantananın sebebi bu.

O arattı-ben aratmadım, o tehdit etti-esas o etti,valla o ettirdi-valla ettirmedim- benim yanımda tehdit etmedi, ben geldiğimde yoktu sonradan geldi meldi...

Filan falan...

Vıcık vıcık!

***

Bu yeni bir dönem!

Saflar tutuluyor.

Yemekteki ‘biz’e karşı başka bir ‘biz’,başka ’biz’ler...

1920’lerin ‘Şikagosumsu’...

Mahalleler sokaklar yeniden paylaşılacak.

Herkes hakkına düşeni alacak!

Bu karambolde olan bizim Ercan’a oldu, bir ufak da kullanılmış oldu.

Olsun!

Farkındadır o, akıllıdır, zekidir, ona ihtiyaçları var, biliyor bunu, onun da onlara ihtiyacı var, o da onları kullandı, kullanıyor.

Normal!

Son bir şey bize...

Ercan’ın, GS’ye küfrettiği görüntüler ortaya çıkmasa bu Ercan’ın, GS’a küfür etmediği anlamına gelmez, ettiğinin bilinmediği anlamına gelir.

Diğer küfürbaz medyacıların, bizim, benim küfür ederken görüntülenmememiz, küfürbaz medyacıların, bizim, benim küfür etmediğimiz anlamına da gelmez, bombamızın daha patlamadığı anlamına gelir.

Küfür ederken görüntülenmeyenlerin, diğer küfürbaz medyacıların, bizim, benim, küfür ederkenki görüntülerimizin araştırılması, varsa bu görüntülerin ortaya çıkarılmak istenmesi sadece ahlaksızlığı ve ahlaksız sayısını arttırır.

Medyacıların, bizim, benim küfür ettiğimiz görüntülerin ortaya çıkması da geri kalanlarının küfür etmediği anlamına gelmez.

Dürüst olalım!

İstisnalar hariç herkes küfür etmiştir.

Konu zaten Ercan’ın ettiği küfür değil.

Hatta Ercan da değil...

Dışardan birinin içeri gelmesi...

Hem de Hürriyetspor’un başına...

O yemektekiler de sokmaz onu içeriye de, emir büyük yerden herhalde...

Onların koyamadığı tavrı da, adam yerine koymadıkları geri kalan medya koyuyor.

Ve...

Sıkılınca TFF başkanını aramak...

Sıkıldım diyelim gecenin bi saatinde ve TFF Başkanı sıkıntımı giderecekse hakikaten berbatos felaketos bir durumdayım demektir.

Bir sonrası gaz odasıdır!

-Doktor, TFF Başkanı’nı çağırdım o bile geçirmedi sıkıntımı?

-Michel’i dene bir de...

-?

-Platini!

***

-Sevgilim çok sıkıldım çok.

-TFF Başkanı’nı çağır lak lak yap.

-Aradım, İbolar çağırmış, onlara gitmiş.

***

Böyle bağlayabildim.