Doğan Hakyemez

Doğan Hakyemez

doganhakmeyez7@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika karşısına, Kerem Tunçeri-Ömer Onan-Hidayet, Ersan ve Ömer Aşık’tan oluşan klasik beşimizle başladık. ABD’nin en tehlikeli oyuncusu Durant’ı Ersan’la savunmaya çalıştık. Ancak, ne yaptığımız adam adama savunma, ne de sonradan yaptığımız alan savunması bu oyuncunun sayılarını engelleyemedi.
Amerika da oyuna çok sert girdi. Ve adam adama savunma yaparak oyuncularımızı bezdirdi. Durant’ın basketlerine Hido’nun sayıları ile cevap verebildik. Ancak ilk çeyreği geride kapadık. İkinci periyoda Tanjeviç, Ender-Kerem-Semih-Ersan ve Sinan beşi ile başladı. Ancak ne hücumda, ne de savunmada değişen bir şey olmadı. Durant atmaya devam etti. Biz de hücumda sayı üretemedik. Tanjeviç, bu çeyrekte Barış ve Cenk haricinde bütün oyuncuları rotasyona soktu. Ama neticede devreyi Amerika 42-32 önde geçti.
Üçüncü ve dördüncü çeyrekte sert Amerika savunması karşısında sadece direnmeye çalıştık. Hidayet dışında çift haneli sayılara ulaşamadık. Her maçta ortalama 83 sayı atarken, bu maçta ancak 64 sayı üretebildik. Ama burada Amerikalı oyuncuların bire birdeki müthiş savunmasının payı büyüktü. Ama sonuçta yenilmemize rağmen, Dünya ikincisi olduk.
2002’de 9., 2006’da 6. ve 2010’de de ülkemizde gümüş madalyayı alarak Türkiye’nin adını herkese duyurmakla kalmadık, yaptığımız büyük organizasyonla belki de 2010 Dünya Şampiyonası, altın harflerle tarihteki yerini aldı.
Bu başarının mimarları başta Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ve yönetim kurulu. Tanjevic ilk sırada olmak üzere teknik heyetimiz. Hidayet başta olmak üzere tüm oyuncularımız ile masöründen malzemecisine kadar görünmeyen kişilerdir.
Türkiye bu ikincilikle hem basketbolda adını bir kez daha herkese duyurdu, hem de ülkemizde basketbolun gelişimi için büyük bir adım attı. 28 Ağustos’tan 12 Eylül’e kadar süren bu şampiyonanın ilk gününden itibaren bize bu galibiyetleri yaşatan ve gümüş madalyayı ülkemize getiren millilerimizi canı gönülden kutluyor ve öpüyorum.