“Herkes işini doğru yapsa zaten bize hiç gerek kalmaz”

16 Şubat 2024

Dershaneler eğitim sistemimizin olmazsa olmazları haline geldi 

Peki ama neden? 

Öğrenciler, veliler, eğitim sektörü, dershane konusunda neden bu kadar ısrarcı? 

Sistemin paydaşları içerisinde tek kazanan dershaneler gibi görünse de özellikle küçük ölçekli olanlarına bir dokunun bin ah işitin. 

Bari onu doğru yapıyor olabilseydik. 

İşte sonu olmayan bu sistemin geldiği son nokta: 

“Perişanız” 

“Ben M. şehrinde küçük bir kurs sahibiyim. Burayı açarken hem vergimi ödeyeyim hem insan istihdam edeyim kaçak olmayayım diye düşündüm.  

Yazının Devamı

Yetenek israfı, lider kıtlığı ve sınavlar

14 Şubat 2024

Seçimle yatıp, seçimle kalkıyoruz. 

Seçimlere odaklanıp çok önemli pek çok konuyu göz ardı ediyoruz. 

Örneğin dünün dünyasında en büyük zenginlik kaynağı iyi eğitimli insan gücüydü. Diploma aşkı yüzünden biz bunu dibe vurdurduk. Bugünün dünyasında ise ilk sırada yetenek, yaratıcılık, liderlik var ama onları da sınav odaklı eğitimle adeta öldürüyoruz. 

Sonsuz seçeneğin sorgulandığı günümüzde çocuklarımızın yeteneklerini 4, 5 seçenekli testlerle köreltmekle kalmayıp yok ediyoruz… 

Çok bilinen ve tartışılan bu konuda yapılan bir araştırmada çok önemli sonuçlar öne çıkmış! Dünya genelinde yapılan bir araştırmanın ülke bazında yapılan değerlendirmesine göre şirketlerin yüzde 72’si en büyük zorluğun yetenek kıtlığı olduğunu düşünüyor. 

Hemen her alanda yaptığı işi alıp zirveye taşıyacak lider eksikliği de araştırmanın öne çıkan önemli detaylarından biri... 

Bu yönde neler

Yazının Devamı

Öğrenci affı, sosyal sorumluluk ve atama

11 Şubat 2024

Güya artık öğrenci affına gerek kalmayacaktı. 

Son öğrenci affı çıkartılırken öyle denilmişti. 

Başka ülkelerde böylesi bir uygulama yok, zaten gerek de kalmıyor. 

Girdiği bölümde başarılı olmayan ya da aradığını bulamayanlar üniversitelerin belirlediği koşullar çerçevesinde bir başka bölüme geçebiliyor. 

Bizde de öyle olacaktı ama on binlerce öğrencimiz ve aileleri yine af arayışı içerisinde. Affın bir çare olmadığı göz önünde bulundurularak keşke bu konuda yeni arayışlar içerisine girilse, yeni açılımlar getirilse! 

Değerler manzumesi  

Eğitimde kazandırılması gereken “değerler”den hemen herkes söz ediyor. Peki o değerler neler? 

Örneğin iyi insan, iyi yurttaş, adil ve çalışkan olmak bunlardan bazıları. Bu değerlerden diğeri ise sosyal sorumluluk. 

Yazının Devamı

Söylenene değil görünene inanıyoruz

9 Şubat 2024

Hemen her konuda her şey söyleniyor.

Özellikle de duymak istediklerimiz konusunda.

Hele ki seçim zamanlarında.

Suç söyleyenlerde mi yoksa o beklentiyi yaratanlarda mı?

Siz bir şeyler duymak istiyor ve karşı tarafa bu yönde bir baskı uyguluyorsanız onların da size bunları söylemekten başka çareleri kalmıyor!

Böylesi bir durumda hatalı olan kim?

Söyleten mi yoksa söyleyen mi?

Örneğin mülakatın kaldırılacağı söylendi, arkası gelmedi.

Yazının Devamı

Kolejler, hayaller, yapılanlar, yapay zekâ?

7 Şubat 2024

Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) “Eğitime Bütünsel Yaklaşım ve Yapay Zeka” temasıyla düzenlenen 22. Geleneksel Eğitim Sempozyumu’nun sonuç bildirgesini açıkladı.

İlginç satır başları var.

Başkalarını bırakın, kendileri, açıkladıkları bu hedeflerin yüzde kaçını yetiştirdikleri öğrencilere kazandırabiliyorlar?

İşte o satır başlarından bazıları:

■Soran, sorgulayan, sorunları öngörebilen ve çözümler üreten bireyleri yetiştirmek önceliğimiz olmalı.

■Görevimiz yeni nesilleri kendilerini keşfetmeye, farklılıklarını ortaya koymaya, sınırlarını zorlamaya, bunun için hayaller kurup hedefler koymaya, çok çalışmaya, vazgeçmemeye teşvik etmektir.

■Öğrencilerin başkalarına, içinde bulundukları toplumlara ve gezegene karşı duyarlılık ve bilinçle katkıda bulunacak bireyler olmalarına zemin hazırlanmalı.

■Bu, aynı zamanda çevremiz ve gezegendeki tüm canlılarla muhteşem bir uyum içinde olmakla da ilişkilidir: Bireylerin bütünsel gelişimini besleme; eşitlik, açıklık ve demokratik ilişkiler

Yazının Devamı

Eğitime “yerel” bakış

4 Şubat 2024

Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. 

Adayların tamamına yakını olmasa da büyük bir çoğunluğu açıklandı. 

Propaganda süreci ise çoktan başladı. 

Vaatler havalarda uçuşuyor. 

Anadolu’nun göbeğindeki kentlere “Size deniz de getireceğim” gibi uçuk, kaçık vaatler olmasa da benzerleri de yok değil. 

Bizi asıl ilgilendiren ise eğitime, bilime ve geleceğe yönelik adımlar. 

En önemlisi de kentsel aidiyet hissi konusundaki çabaları. 

Doğduğu köy, kasaba ve kentle gurur duyan, orada yaşamaya devam eden, aradığı her şeyi başka yerlerde değil de orada bulan ve bu konuda bayraktarlık yapan kaç yerleşim birimimiz var? Başkan, meclis üyeliği ve muhtar adaylarımızın kaçı bu konuda ne diyor? Kaçının aklından “Seçmenlerimin aidiyet duygularını nasıl pekiştiririm” sorusu geçiyor?.. 

Yazının Devamı

En hızlı büyüyen sektör de eğitim, en zorda olan da!..

2 Şubat 2024

MEB’e bağlı özel öğretim kurumları son 10 yılda üç kat büyüdü. Öğrenci oranı yüzde 3’ten yüzde 9’a yükseldi. 

Üniversitelerde de durum farklı değil. 

Üniversite ve öğrenci sayısı hemen her yıl yeni rekorlar kırıyor. 

Öğrenim ücretleri son  

10 yılda 10’a katlananlar var. 

Sınav harçlarındaki artış ise inanılmaz boyutlarda. 

Başvuru ücretleri geçen yıla göre yüzde 156 oranında artarak 345 liradan 885 liraya yükseldi. 

Kolej, dershane ve özel ders ücretlerindeki artış oranlarına bakıldığında yüzde 100 sınırını aşanların sayısı bir hayli fazla… 

Yazının Devamı

Yapmak kadar anlatmak da önemli

31 Ocak 2024

Bir şeyler yapmak, hele ki herkesi ilgilendiren konularda ortak sorunlara, kalıcı çözümler üretmek çok zor!

Daha zor olanı ise bunları doğru yerde, doğru zamanda, herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmaktır.

İletişim konusunda ciddi sıkıntılarımız var.

Kimimiz hiçbir şey yapmadan bütün ülkeyi ayağa kaldırıyor, kimimiz de çok şeyler yapmasına karşın en yakınındakilere bile duyuramıyor.

Tıpkı tavuk, balık hikâyesinde oldu gibi.

Biri binlerce yumurta bırakır kimsenin haberi olmaz, diğeri bir yumurta yapar bütün mahalle haberdar olur…

Tanıtımın, reklamın, paylaşımın, pazarlamanın, görüş alışverişinin de üretmenin bir parçası olduğu, bu çağda bile bazılarımızca hâlâ kabullenilmiyor.

”Bizi bilen bilir, tanıyan tanır, saygı duyan duyar, gerisine de anlatmaya gerek yok. Zaten anlatsanız da anlamazlar, anlasalar da ciddiye almazlar” anlayışından kurtulamıyorlar. Dünyanın en bilinen markaları, dünyanın en iyi üniversiteleri, tanıtıma hiç hız kesmeden devam ederken, bizimkilerin bu konuya hâlâ sıcak bakmamaları   an

Yazının Devamı