Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta İzmir futbolu ve yönetimi başlıklı yazımda, İzmir’de futbol ve yönetim alanında yaşanan yanlışlıkları sıralamıştım. Bu hafta ise doğru bir model olarak ortaya konmaya başlanan Göztepe kulübünden söz edeceğim. Göztepe kulübü başkan vekili sayın Serdar Samur’la yaptığımız görüşme, İzmir futbolunun geleceği açısından umutlanmama neden oldu.
Karşımda kulübün taraftarların kimlik edinme sürecinde ne denli önemli bir yeri olduğundan haberdar olan ve bunu önemsediğini hissettiren bir yönetici olduğu için heyecanlandım.
Göztepe kulübünün taraftar potansiyeli ile doğru orantılı bir biçimde hızla eski güzel günlerine dönmesini arzulayan yönetim anlayışı son derece doğru tespitler üzerinde ilerlemektedir.

Yapılanma çok önemli
Futbolun, küreselleşen dünya üzerinde ekonomik entegrasyon açısından en net alanlardan biri olduğunun farkında olan bir yönetim anlayışından söz ediyorum. Bu anlayış sadece günü kurtaracak önlemlerin değil, geleceği şekillendirecek bir yapılandırma içerisinde olmak zorunda olduğunun bilincinde olarak hareket etmekte.
Daha önce kulüp binasına gittiğinizde karşılaştığınız manzara ile şu anda karşılaşacağınız manzara arasındaki fark bile söylediklerimin ne denli ciddi bir anlayış ile gerçekleştirilmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Profesyonel zihniyet kalıpları ile yönetilmesi gereken futbol kulüpleri modelinin Göztepe örneğinde hayata geçirilmeye başlanması, sadece İzmir futbolu için değil Türk futbolu açısından büyük bir dönüşümün başlangıcıdır.

Göztepe’nin geleceği garanti
Göztepe kulübünün farklı bir model olarak ortaya çıkmasında profesyonel bir planlama göze çarpıyor. İdari-Sportif-Mali İşler-İletişim ve İş Geliştirme ile Mağaza ve Sportif Ürünler Direktörlüğünden oluşan bir paylaşım dikkat çekiyor.
Kulübün geleceğini garanti altına alacak Göztepe futbol akademisinin bilimsel boyutlarla desteklenmesi ile kulüp-üniversite işbirliği de hayata geçirilmiş oluyor. Avrupa kulüplerinin bilimsel temelli anlayışının önemini fark eden ve bu yolda hareket eden bir kulüp zihniyeti göze çarpıyor.
Umarım kulüplerin bu yolda yaşayacağı zihniyet kalıplarındaki değişime üniversiteler de ayak uydurabilirler ve birlikte daha iyiye ulaşmanın yollarını ortaya çıkarabilirler. Kulübün tarihsel birikiminin farkında olan yönetim, bugüne kadar ön plana çıkartılamayan Göztepe markasını ön plana çıkartacak hamleleri de unutmamış. ‘Gozza Markası ile yeni, güvenilir ve öz kaynaklarla desteklenen bir spor markası üretmenin yanı sıra aranılan bir marka haline gelme’ düşüncesi için de adımlar atılıyor. Gürsel Aksel kompleksinin günün koşullarına uygun olarak elden geçirilmesi ve stadyum düşüncesi de yapılması düşünülenler arasında yer alıyor. Göztepe yönetiminin yukarıda sıraladığım hamleleri gerçekleştirmesi halinde Türk futbol tarihinde yeniden adından söz ettireceği günler hiç de uzak olmayacaktır.