Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir bir kez daha süper lig yolundan eli boş döndü. Yaşanan başarısız sonuçların ardından herkes şapkasını önüne alıp bir kez daha düşünmek zorundadır. Başarısızlığın kökeninde nelerin bulunduğu gerçek anlamda irdelenmeli ve sorunun giderilmesi için gereken adımlar atılmalıdır.
Ancak tam bu noktada karşımızda ne yazık ki yine bize özgü olan bir durum bulunmakta. İzmir içinde hiç kimse sorunun kendi davranışlarından kaynaklandığı gerçeğini kabullenmek istemiyor.
Haber bültenlerinde Cuma akşamı Boluspor-Karşıyaka maçı sonucunu İzmirli hemşerilerine aktarma tarzı bile “olanla-olması gereken” arasındaki ince nüansı ortaya koyuyor. Kağıt üstünde İzmir’in bir takımının mutlaka süper lig içerisinde bulunması gerektiğini ileri sürenler, her ne hikmetse finale çıkan takımını bir süre dahi olsa görmezden gelebiliyorlar.
* * *
Sizce final yolunda son iki maçlık periyoda giren Altaylı futbolcuların yaşadığı moralsizliğin (isterseniz parasızlığın diyebilirsiniz) yarattığı etkinin Cuma akşamı oynadıkları karşılaşmada hiç mi payı yok?
Federasyon başkanı ve MHK başkanı İzmirli diye övünen medya her ne hikmetse bütün her şey olup bittikten sonra bu maçların neden bu tarihler arasında oynandığını gündeme getirebildiler!
Kendimizi kandırmaktan artık uzak duralım, başkanlar kentimizden olsa bile lobimiz işte bu kadar!
Yenersiniz ya da yenilirsiniz ancak tüm olanlar sonrasında takımınızın önümüzdeki yılına daha şimdiden ipotek koymaya ne hakkınız var diye olay çıkaran Karşıyakalı taraftarlara sormadan geçmemeliyiz.
Tribünlerde tüm bir yıl boyunca en ufak bir olayın oluşmadığı, İzmir güvenlik güçlerinin Karşıyaka taraftarları ile gerçekten uyum içinde geçirdiği bir yılın sonunda böyle bir tablo ile karşılaşmamalıydık.
Şairin dediği gibi...
“Olmadı, hesapta boyun ağrısı yoktu...”