Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

Siz ona İzmir Enternasyonal Fuarı ben ise “Aile Fuarı” diyorum.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce bazı aklı evveller yolunda giden fuar için “panayır” dediler.
Yalnız panayır demekle kalmayıp “değişmeli bu konsept, dünyada bitti” buyurdular. O dönemin şaşkın kanaat önderleri, şunu göremediler; söyledikleri ve hedef gösterdikleri fuarlar ihtisas fuarlarıydı.

İzmir Fuarı konusunda dünyada tek ve çok özeldi. Ben her zaman İzmir fuarı için “Aile Fuarı” tanımlamasını yaptım. Çünkü gerçek anlamda bu fuar aileye hitap ediyordu. Güzelim fuara panayır tanımlaması yapanlar,değil önlerini görmek neye sahip olduklarının bilincinde olmayan tatlı su kanaat önderleri ve o günün yöneticileriydi.
Enternasyonal Fuarı’nın neden aile fuarı olduğunu anlatayım yıllar önce çok bilenlerin panayır dediği fuara evin babası “yarın fuara gidiyoruz” dediği zaman etrafı bir sevinç dalgası sarardı ve hemen ertesi gecenin pazarlıkları başlardı.

Haberin Devamı

Baba “benim birkaç pavyon gezmem lazım, yeni makineler gelmiş onları göreceğim” sözlerinden sonra, çocuklar devreye girer ve lunaparkta hangi oyuncaklara bindirileceklerinin sözlerini alırlardı. Şıra ve makarna pazarlığının ardından son olarak da annenin istekleri dinlenirdi. Yani gece ya Ekici-Över ya Manolya, ya da Akasyalar’da sona ererdi. Mogambo ve Kübana fuar gecelerine ayrı bir güzellik katardı. İşte biz bu konsepti günün şartlarına göre uydurup şekil vereceğimize ortadan kaldırmayı hatta yok etmeyi konuştuk ve tartıştık.
Yoksa hangi ihtisas fuarına tüm aile bireyleri canı gönülden hep beraber gitmek ister? Adı üstünde ihtisas. Bugün İZFAŞ o türde yılda 30’a yakın fuar düzenliyor. Hediyelik eşya ve pet fuarından başka hangisine çoluk çocuk ailecek gidiliyor.
Neredeyse bazı çok bilenlerin yüzünden güzelim fuarımızı noktalayacak, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresini kapatacaktık.

Allahtan rahmetli Piriştina holleri yaptı, Aziz Kocaoğlu desteği verdi ve aile fuarı 81.kez bizlerle buluştu.

Eski güzellik ve hareket var mı derseniz elbette yok. Ama aldığı darbeleri atlattıkça güzelleşecek ve yeniden tüm Türkiye’ye hitap edecek.
Aziz Kocaoğlu’nun bu konudaki en güzel kararı Gaziemir’de yapılacak yeni fuar alanına Enternasyonal Fuarı taşımamak düşüncesi.
Eskiler ne demişler taş yerinde ağırdır. Gelecekte başka aklı evveller çıkmazsa bu fuar 100’üncü yaşını çok muhteşem bir şekilde kutlayabilir.
Bu yıl “Aile Fuarı” kavramının geri gelmesi için fuara ana sponsor olarak destek veren TANSAŞ’ı da kutlamak lazım.

Haberin Devamı

İzmir trafiği sınıfta kaldı

81. Enternasyonal Fuarı’nın güzel olması için tüm kent dinamikleri ellerinden geleni yaptı. Gördüğüm kadarıyla İzmir ve Ege’den oldukça büyük ilgi vardı.
Ama Fuar süresince bir kurum bence sınıfta kaldı; o da İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün Trafik Şubesi. Kendim yaşadığım için yazma gereği hissettim. 3 Eylül Pazartesi günü Pasaport-Akdeniz Caddesi’nden İZFAŞ Genel Müdürlük binasına tam 30 dakikada aracımla zor gittim. Ortada ne bir tek trafik polisi ne de ekibini göremedim.
Montrö ve Lozan Meydanı saat 17.40’da tam bir çarpışan arabalar görünümündeydi. On günlük süre içinde 1,5 milyon ziyaretçinin yani bir başka hesapla günde 150 bin insanın geleceği bir alanda trafik müdürlüğünün gerekli önlemleri almaması çok büyük bir eksiklikti.

Haberin Devamı

Rafting Hamdi

Geçen hafta sonu Reyhan Pastanesi’nin sahibi Tuncay Reyhan’ın rehberliğinde Çamlıhemşin ve yöresini gezdik.
Ben, Hamdi Türkmen, Mehmet Ali Susam ve Hüseyin Aslan çok keyifli üç gün geçirdik. Özellikle ormanların güzelliğini tarif etmek ve anlatmak neredeyse imkansız.
İzmir’de yaşayan Çamlıhemşin ve yöresinden aklınıza kim geliyorsa Ayder Yaylası’nda karşılaştık. Kareksan’ın sahibi Birol Yılmaz, Pastacılar Odası Başkanı Hamdi Yapıcı, Ümit Unlu Mamülleri’nin ortağı Tamer Yaşar gördüğümüz dostlardan bazılarıydı.
Çok gülmemizin ve eğlenmemizin yanı sıra Hamdi Türkmen’in de sporcu yanını Karadeniz’de gördük. Fırtına Deresi’nde rafting yapanlara özenen Türkmen, Tuncay Reyhan’ın hocalığında rafting yapmaya çalıştı. Yalnız Hamdi bir şeyi unutmuştu rafting karada değil nehirde yapılıyordu. Karataş’ta büyüyen Hamdi, karada da olsa ne kadar denizci olduğunu bizlere gösterdi.

Aile fuarı nasıl yok edilmek istendi