Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın aşağıdaki sıkıntılı konudan haberi olup olmadığını bilmiyorum...
Haberi yoksa da bu yazıyı okuduktan sonra öğrenecek.
Başkanı olduğu beldenin adının bu kadar kolay kullanılmaması ve harcanmamasını isteyeceğini düşünerek yazıyorum.
Bana mail atan Selen Servi, caz müziği sanatçısı ve Türkiye’nin sevilen seslerinden biri.
Servi’nin yazısını özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
“2011 son aylarında Alaçatı Jazz Rüzgarı’nda sahne almak için Buğra Özçetin ile anlaştık. Organizasyonun posterleri basıldı, web siteleri hazırlandı. Şubat sonu başlayan bu jazz festivali mayıs ortasına kadar devam edecekti.
Hava durumundan kaynaklı performans tarihimiz 2 kere değişti ve en son 12 Mayıs Cumartesi 20 -21.30 arası (kapanış haftasında) sahne almak üzere anlaştık. Arada ortak dostlarımız olduğundan sözleşme yapmamıştık. Buğra Bey bu festivalin amatör bir etkinlik olduğunu fazla bir bütçelerinin bulunmadığını söyledi ve kaşemin yüzde otuzunu ödedi.
Müzisyenlerimle birlikte 12 Mayıs için gelen diğer teklifleri reddederek Alaçatı’ya hazırlandık. 4 Mayıs akşamı son detayları konuştuk.
Üslubundan başından beri tam anlamlandıramadığım bir sıkıntı hissettiğim bu kişi, beni Pazartesi 7 Mayıs 16.26’da arayarak. “Eeee neden aradım ben seni. Eee iptal ediyoruz. Maç aynı saatte uçak biletlerinizi açığa alıyoruz, kullanırsınız...” demez mi!
Aptallaştığımı itiraf etmeliyim. Peşinden kızgınlık... Sebep FB-GS maçı! Bu ülkenin entelektüel organizatörleri, bir jazz festivalini futbola kurban veriyorsa, edecek bir laf bulamıyorum.
Menajerim Ahmet Çalgan devreye girip, erteleme hakları olduğunu ama iptalin yanlış bir yaklaşım olduğunu anlattı. Buğra Bey’in, bu maçın iptal için geçerli bir mücbir sebep olduğu saçmalığını söylemesi ile diyaloglar sona erdi.
Son dakika olan bu değişiklik yüzünden, müzisyenlerimin iş kayıplarına ve onlara karşı mahcubiyetime mi yanayım, oraya başka şehirlerden gelecek dostların maddi zararlarına mı üzüleyim, aylardır duyurduğum ve keyifle hazırlandığım bu sürecin sonunda manevi olarak yaşadığım sıkıntıya mı?
Bu arada, açığa alıyorum dediği biletleri de iptal etmişler.
Hangi ucundan tutsam elimde kalan, Alaçatı “şık”lığına yakışmayan bir rezalet!”
Evet, sevgili Başkan Muhittin Dalgıç, sanatçı Servi’nin de söylediği gibi rezalet ötesi bir olay.
Alaçatı, kolay marka olmadı. Orada birçok insanın alın teri ve emeği var.
Benim tanıdığım Muhittin Dalgıç, gelinen başarılı çizgiyi birkaç kendini bilmeze çizdirmez.
Bu davranış biçimleri Alaçatı’da devam ederse, bir gün birisi şu atasözünü sorumlulara hatırlatır;
“Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doludur”.
Bu arada hayırlı sezonlar temenni ederim!
