Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

Hemen Fatmagül’ün reyting rekorları kıran dizisinin sonunu yazacağımı düşünmeyin. Benim gündeme getireceğim Fatma başka. Konumuz olan Fatma Palaoğlu gerçek bir kişi ve onun hikayesi bu şehirdeki binlerce gencin ortak sorunu.

Size Fatma Paloğlu’nun sıkıntılarını, endişelerini ve bu şehrin dışında aradığı geleceğinin öyküsünü yazacağım.

Bundan sonrası Fatma Paloğlu’nun ağzından:

“Dokuz Eylül Tekstil, Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı 4. Sınıf öğrencisiyim. İki dersim var mezun olmam için. Moda tasarımcısı olacağım.

Haberin Devamı

2010 If Wedding Fashion İzmir yani Gelinlik Fuarı’nın açtığı yılın moda tasarımcısı yarışmasında birinci oldum. Kurallar gereği bu yılki Gelinlik Fuarı’nın kapanış defilesini ben yaptım.

30 parçalık koleksiyonun tüm çizgileri benimdi. Konumda çok iddialıyım. Bu genç yaşımda şunu çok net görüyorum ki İzmir genç değerlerine sahip çıkmıyor.

Tekstil kenti olarak anılıyoruz ama bir tek kuruluş gel sana destek verelim demedi. Kendimi daha da geliştirmek istiyorum ama yükselebileceğim bir iş imkânı ne yazık ki bu şehirde yok. Her şeyden önce İzmir olarak kendi markamızı yaratamıyoruz. Genelde İzmirliler fasoncu, gençlerinde önünü açmıyorlar.”

Fatma’nın hikayesi
Evet, şimdi size soruyorum. İzmir’in çok bilmiş kanaat önderleri ve bilge insanları Fatma gibi bu şehirde onlarca yüzlerce genç var hangisinin elinden tutuyorsunuz ve kaç tanesini bu şehirde yaşamaya ikna edebiliyorsunuz? Fatma’nın da en büyük hayali okulunu bitirince doğru İstanbul’a gitmek, geleceğini orada aramak ve hazırlamak. Sonrada biz yani hazır yiyici İzmirliler de ileride “Fatma da İzmirli” diyerek genç kızımızın başarılarıyla övüneceğiz tıpkı diğer elimizden kaçırdığımız değerlerimize yaptığımız gibi.

Burada Ege Giyim Sanayicileri Derneği de kendini sorgulamalı... Onlara gençlere nasıl sahip çıkıldığının bir örneğini İstanbul’daki eşdeğer kuruluş olan İstanbul Tekstil İhracatçıları’ndan verebilirim.

İstanbullu birlik kendi düzenlediği yarışmalarda birinci olan Bahar Korçan, Hakan Yıldırım, Özgür Masur, Ümit Ünal’ın elinden tuttuğu için bugün bu isimler birer marka. Arzu Kaprol’un ismini duymayan var mı? İşte bu yeteneklere zamanında sahip çıkıldığı için bu gün bu isimler konularında söz sahibi olup marka yaratmışlar.

Haberin Devamı

İzmir’de İZKA diye bir kurum var. Burası; tuvalet klozetine, temeli yeni atılmış pansiyona, dişçi kliniğine, bol paralar ve hibe krediler vereceğine böyle gençlerin elinden tutsa ve onları müteşebbis yapsa İzmir’e daha büyük katkı sağlamış olur.

Memur çocuğu olan Fatma’ya hayata atılması için ne kadar bir sermayeye ihtiyacı olduğunu sordum. Aldığım cevap beni şaşırttı. 75 bin lira gibi bir rakam onu hem müteşebbis hem de işveren yapıyormuş. Çünkü yanında en az 3 kişi de çalıştıracakmış.

İZKA’yı yönetenlere son bir notum olacak. Bakın Barselona Kalkınma Ajansı nasıl bir model geliştirmiş incelediğiniz zaman siz de İzmir’deki Fatmalara, Ahmetlere nasıl sahip çıkacağınızı ve istihdamı arttıracağınızı göreceksiniz.

Amerika’yı yeniden keşfetmenize gerek yok. Başkaları çok iyi modeller geliştirmişler biraz onlara bakarsanız bu işler çözülür...