Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir’in yıllardır tartıştığı bir konu vardır. Bu şehre gelen turist nerelerde ve nasıl vaktini geçirecek? Kaç gün sıkılmadan bu kentte kalacak? Sonra da bu sorulara tam bir cevap veremeyince, ‘İzmir’den zor turizm kenti olur’ diyerek hemen umutsuzluğa kapılırız.

Halbuki yıllardır tartışılan bir proje çok hızlı bir şekilde hayata geçirilse, İzmir’e gelen turist değil üç gün, bir haftasını bile bu şehre ayırır.

Proje; turistleri otobüslerle Kadifekale’ye çıkaracaksınız oradan kuş bakışı şehri seyredecekler ve kaleyi gezip İzmir’in 8 bin yıllık tarihini öğrenecekler. Sonra yamaçtan aşağıya doğru yürümeye başlayacaklar, Antik Roma Tiyatrosu’nda soluklanacak gurup, Agora’ya doğru ilerleyecek. Burası da gezildikten sonra ver elini tarihi Kemeraltı Çarşısı. Dünyanın en büyük açık hava çarşısını gezecek olan turistler, hem alış veriş yapacaklar, hem yemek yiyecekler hem de geceleri eğlenecekler. Yukarda yazdığım projenin iki ayağını yani Kadifekale ve Agora kısmını İzmir Büyükşehir Belediyesi hayata geçirmeye çalışıyor. Aziz Kocaoğlu’nun bu konuda çok az bir işi kaldı.

Ama Kemeraltı kısmı kanayan bir yara olarak ortada duruyor.

İşte şimdi bir gurup İzmirli bir araya gelerek bu eşsiz değere sahip çıkmanın yollarını arıyorlar. Bir ortaklık kurmuşlar ve İzmir’in bu tarihi mekanını yaşanabilir bir Kemeraltı yapmaya karar vermişler.

Merak etmeyin bu sefer çayın taşı ile çayın kuşu vurulmayacak. Şu an 120 kişi 20 bin lira koyarak bir sermaye oluşturmuşlar hedef 150 ortak 3 milyon lira. Üç milyon lira bu bölgenin fizibilitesine ve mastır planına harcanacak.

20 yılda hayata geçecek olan proje tam 300-400 milyon lira gibi bir maliyet getirecek. Önce bu proje kimin aklına geldiyse onu ve tüm katılımcıları kutlarım.

İşin içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün olması bu projenin yürütülebilmesi için bana göre en büyük destek.

Kemeraltı’nda gerçekleşecek bu projeyi basın temsilcileriyle paylaşan TARKEM’in kurucuları İzmirlilerden tam destek beklediklerini söylediler.

Toplantıda katkı için söz alan gazetecilerden Hamdi Türkmen en can alıcı konuya deyindi ve son yıllarda Kemeraltı’nda insan yapısının çok değiştiğini ve bu değişimin tarihi çarşısının yapısını bozduğunu söyledi.

Türkmen’in konuşmasına katkı için söz alan Kemeraltı Derneği Başkanı Hasan Ceylan çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Anlattıkları insanın şok olmasına yeterde artar bile.

Ceylan “Türkmen doğru söylüyor daha kötüsü Kemeraltı’nda kurtarılmış bölgeler var. Buralarda bir karış mendil bile açamazsınız. Ya bedelini verirsiniz ya verirsiniz. Kadınlar çarşıya girmeye korkuyorlar.” Bu tespiti ben yapmıyorum tarihi çarşının başkanı yapıyor ve ekliyor “İzmir’in hiçbir yerinde seyyar satıcı göremezsiniz ama Kemeraltı’nda seyyarlar cirit atar. Her nedense bunlara hiçbir işlem yapılmaz.” Seyyar ve çığırtkan sıkıntısına Büyükşehir ve Konak Belediyesi bir çözüm getirmek zorunda ama kurtarılmış bölge cümlesini tam anladığımı söyleyemem. Herhalde onu da Emniyet Müdürü’müzden öğreniriz!