Melis Özel

Melis Özel

melisnazliozel@gmail.com

Tüm Yazıları

Londra’daki Türkler günlerdir Trafalgar Meydanı’nda toplanıyor. Şarkılar, şiirler okunuyor, halaylar çekiliyor. Eylemlerin katılımcıları hem Türkçe hem İngilizce sloganlar atıp “İstanbul, senin için buradayız!” diyor

“İstanbul, senin için buradayız”

Bazı tepkiler bir anda doğar. Bir kıvılcımla alevlenir. Bir ağacı korumak kadar masum bir hareket tüm Türkiye’ye yayılabilir. İstanbul’la başlayarak bütün Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı protestoları uluslararası bir boyut kazandı. Kilometrelerce uzakta yaşayanlar bile Türkiye’deki direnişçilere destek verebilmek için birlik oldular. Vatana veya kendilerine karşı sorumlu hissettiklikleri için dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, ellerinden geleni yaptılar. Londra’daki Türkler de genç neslin başlattığı doğa ve özgürlük tepkisine yürüyüşler düzenleyerek ve pankartlar açarak destek verdiler.

“İstanbul, senin için buradayız”

Haberin Devamı

Ben de Hyde Park’taki eyleme katıldım.

Londra polisinin ne kadar anlayışlı olduğunu bir kez daha gördük
İngiliz polisinin pozitif ve yardımsever tutumuyla güçlenen bu insanlar her gün Londra’nın belirli yerlerinde toplanarak eylem yapıyorlar. Londra’daki Türkler, Türkiye’de tanık olunan “kontrolsüz güce”, oradaki direnişçilerle beraber, bizzat göğüs gerememenin üzüntüsünü yaşıyorlar. Herkes bir parça daha yararlı olabilmek için bütün çabasını ortaya koyuyor. Örneğin bir grup üniversite öğrencisi Londra halkını durumdan haberdar etmek için sabah erkenden, işyerlerinin kapısına, hazırladıkları deklarasyonları dağıtıyor. İstanbul’daki protestoda çekilmiş olan fotoğrafları kullanarak çıkartmalar hazırlayıp bu çıkartmaları Londra’nın dört bir yanına yapıştırıyorlar.
Olayların patlamasıyla, cuma akşamı gece 12 gibi 300 kişilik bir grup Trafalgar Meydanı’na giderek bu tarihi olaya duyarlılıklarını gösterdi. Ama asıl cumartesi sabahı hazırlanan eylemde yaklaşık iki bin kişi Hyde Park’ın Marble Arch köşesinde toplandı.
Bizzat katılmış olduğum bu eylemde, insanlar polislerden izin alarak
Türk Konsolosluğu’na doğru yürüdü.
Yürüyüş sırasında yediden yetmişe tüm katılımcılar hem Türkçe hem İngilizce pankartlar tutup sloganlar attı: “İstanbul yalnız değil”, “İstanbul senin için buradayız!”
Sadece bu yürüyüş için polisler trafiği durdurup yolları kapattı.
Bizi gören halk şaşkınlıkla fotoğraflarımızı ve videolarımızı çekti. Yürüyüşe katılanlardan biri de Levent Kırca’ydı. Konsolosluğun önüne geldiğimizde Kırca megafonu eline alarak o anda İstanbul’daki durum hakkında bilgi verdi ve bir sanatçı olarak bu eyleme katıldığı için ne
kadar memnun olduğunu dile getirdi.
İlerleyen günlerde de yine Trafalgar Meydanı’nda toplanıldı. Şarkılar ve şiirler okundu, davul eşliğinde halaylar çekildi. Her zaman olduğu gibi güvenliği sağlamak için polis kontrolü altında gerçekleşen eylemlerde polislerin ne kadar anlayışlı ve sıcakkanlı olduklarını bir kez daha gördük.
Herkesin kendine ait düşünce ve inançları olabilir. İnsanlar istedikleri şeyi düşünmekte ve istedikleri şeye inanmakta özgürlerdir. Ufak kıvılcımla başlayan bu olay özgürlüklerin kısıtlanmasıyla alev aldı. Daha çağdaş bir Türkiye için her türlü birlik ve beraberliği sonuna kadar sürdürmeliyiz. İyi değişimlerin olması umuduyla... n