Sefa Karahasan

Kıvanç Tatlıtuğ ile Başar Dizer, evliliğinin üzerinde kara bulutlar dolaştığı iddialarıyla gündeme gelmişti.

Çiftin yakın çevresine dayandırılan haberlerde, ikilinin eski günlerini mumla aradığı belirtiliyordu. Hatta, son dönemde pek anlaşamadıkları, evde kavga gürültünün bol olduğu konuşuluyordu. İşte bu iddiaların gündeme geldiği günlerde; Tatlıtuğ, eşi ve yakın arkadaşlarıyla soluğu Kıbrıs’ta aldı. ‘Cesur ve Güzel’ dizisindeki yoğunluk ve “Boşanıyorlar” haberlerinden bunalan çift; Kuzey Kıbrıs’ın ünlü tatil merkezi Girne’ye gitti.

Popüler otelde tatil

Girne’nin popüler otellerinden Cratos Premium Otel’de konaklayan çift, burada stresten uzak bir tatil geçirdi. Yaklaşık bir hafta boyunca dinlenen ikili, bir anlamda da yeni yıla erken girmiş oldu. Tatlıtuğ, otelde fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarını kırmadı, ancak olabildiğince rahat hareket etmek istedi.

Dışarı çıkmadılar

Ortak kullanım alanlarından ve eğlence mekanlarından uzak duranTatlıtuğ ve Dizer, otelden dışarı çıkmak yerine tatilleri boyunca, SPA merkezinde zaman geçirmeyi tercih etti. Bir anlamda ‘kafa dinleyip’, geri döndüler diyebiliriz.

HAZAR ERGÜÇLÜ ADA’DA DİNLENECEK

Yeni bir yıla girmemize sayılı günlerin kaldığı bugünlerde, Kıbrıs’ta otellerin tamamı yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Özellikle kumarhanesi bulunan otellerde ‘parayla yer bulmak’ da imkansız gibi. Otellerde hem eğlence ayağı hem de gala yemekleri için hummalı bir çalışma var. Her yıl ünlü sanatçıların sahne aldığı Ada’da yeni yıla girecekler, unutulmaz bir eğlenceyle 2017’ye “Merhaba” diyecek. Kıbrıs’ta Gülben Ergen, Volkan Konak, Serdar Ortaç ve Seda Sayan gibi isimler sahneye çıkacak.

Eğlencenin maliyeti

Sevdikleri sanatçıları dinleyerek 2017’ye girmek isteyenlerin ödeyeceği ücretler ise 2 bin TL’ye kadar çıkıyor. Otellerde iki kişinin ödeyeceği gala yemeği ücreti 500 TL. Eğer konaklama olursa 2 bin TL’ye çıkıyor.

Kim, nerede sahne alacak?

Cratos Premium Otel: Serdar Ortaç

Merit Crystal Otel: Ziynet Sali

Elexus Otel: Koray Avcı

Acapulco Resort Otel: Gülben Ergen

Türkiye’de ün yapmış Kıbrıslı Türk sanatçıların, ülkelerinin tanıtımı için adımlar atması gerektiği yönündeki beklentiyi yazmıştım. Bunu yazarken, KKTC yönetiminin de sanatçılarına sahip çıkmasına işaret etmiştim. Her konuda Kıbrıslı Türkler’in sesi olan Işın Karaca ile konuştum. Kuzey Kıbrıs’ın tanıtımının kendisi için de önemli olduğunu anlattı. Kişisel yatırımları ve kökleri Kıbrıs’ta olan Karaca, “Üstüme düşen ne varsa, yapmaya hazırım. Büyüklerimiz ilk adımı atsınlar. Bize emretmeleri yeterlidir” şeklinde konuştu. Kuzey Kıbrıs’ın tanıtımı, sanatçılar sayesinde çok daha büyük kitlelere ulaşabilir.

Başbakan’ın eşinden beklenen

KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ün değerli eşi Dilek Özgürgün, kadın sanatçıları bir araya toplayacak bir organizasyon yapabilir. Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel de, tanıtım konusunda önemli bir isim. ‘Sizin Bir Adanız Var’ adlı şarkıyla güzel bir organizasyona imza atmak zor olmaz.

Son olarak şunu da vurgulamak gerekir ki, Türkiye’de ün yapan bazı isimler, ülkelerini ‘hor’ görmeye başlıyor. Unutmasınlar, onları var eden Kıbrıs oldu.

FUTBOLCU VE SANATÇI!

KKTC Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Havutçu ile sohbet ettik. Bir ara Kıbrıs’ta konser veren

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirmek istediği darbe kalkışması öncesinde ‘Kurtlar Vadisi Darbe’ ismi için patent başvurusu yapan Pana Film hakkında soruşturma başlatılmıştı. Bu nedenle uzun zamandır dizi yayınlanamıyordu. Sanıyorum bu hafta yasal süreçle ilgili konu kapanacak. Pana Film, ocak ayından itibaren ise 15 Temmuz darbe girişimini dizileştirecek. Yeni kanalda, gerçek darbe girişimi izleyiciyle buluşacak. 15 Temmuz nedeniyle uzun zamandır sıkıntılı günler geçiren Pana Film ve ekibi de rahat bir nefes almış olacak. Dizinin Polat Alemdar’ı Necati Şaşmaz da, tekrar ‘özlediği’ izleyicisiyle buluşacak.

Kıbrıs darbesini çekecekti

‘Kurtlar Vadisi Pusu’ normalde, ‘Kurtlar Vadisi Kıbrıs’ olarak çekilecekti. Hatta bu konuda 1 Mart’ta, ‘Kurtlar Vadisi Kıbrıs’a çıkacak’ başlıklı bir yazı yazdım. Dizide, 1974 Yunan Cuntası’nın darbe girişimi sonrasında gelişen olaylara yer verilecekti. Bir anlamda Yunan darbesiyle Kıbrıs olaylarına geçiş yapılacak ve 1974 Kıbrıs Türk Barış Harekatı anlatılacaktı. Bu konuda Necati Bey önemli çalışmalar ve görüşmeler yapmıştı. Ki tam da bir Kıbrıs aşığı olarak. Yaşanan FETÖ’nün hainliğinden sonra bu proje durdu.

O dönem ‘Pusu’nun

Kuzey Kıbrıs artık kaliteli eğlence anlayışına sahip olmak zorunda. Gecelerde kaliteli ve para harcayan turistlere ihtiyaç var. KKTC yönetimi de bu yöndeki eksiliği hissediyor. ‘Zengin’ ama ‘kumara değil, eğlenceye para harcayacak turist’ avına çıkılmış durumda. Oteller de eğlence konseptini buna göre ayarlıyor. Bu otellerden biri de Merit Royal. İçindeki Maxim, her hafta sonu dolup taşıyor.

Mekana adım attığınız andan itibaren sizi büyülü bir ortam bekliyor. İstanbul’daki Maxim eğlence, bir anlamda Girne’ye taşınmış. Türkiye’de son 50 yılda revaçta olan gazino kültürünü yaşıyorsunuz. Konuklar özlediği eğlenceyi burada buluyor. Royal’de, eski her yönüyle de hissediliyor.

Eskiye özlem

Müşterilere, eski günlere sadık kalınan menüler, müzik ve yanarlı meyve konseptiyle nostaljik bir gazino eğlencesi sunuluyor.

Cengiz Kurtoğlu ve Altay gibi isimler sizi maziye götürüyor. Merit Oteller Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş ve Hande Tibuk, otelin hizmetlerini en ince ayrıntısına kadar takip eden isimler. Bir anlamda kadın eli kaliteye değmiş durumda. Her yaştan misafirlerin eğlenmek için Merit’e gittiğini söylemek de abartı olmaz.

Unutulmaya yüz tutan müzikler ve eğleceler eşliğinde bir

Kuzey Kıbrıs, hep tanınmamışlıkla yakınır. Siyasetçisinden yöneticilerine kadar bir bahane vardır. Ancak buradan dünyaya açılan ve birçok alanda fırsatları değerlendiren o kadar önemli isimler var ki, saymakla bitmez. Bu alanlardan biri de moda.

Ada, son dönemlerde ünlü modacıları yetiştiren bir ülke haline geldi. Kuzey Kıbrıs’tan dünyaya açılan birçok modacı, podyumlarda fırtına estiriyor. Hüseyin Çağlayan gibi çok önemli bir isim var. TIME’ın ‘Dünyanın En Önemli 100 Modacısı’ndan biri ilan ettiği Çağlayan, Wall Street Journal başta olmak üzere New York

Times gibi gazetelerde haber olan modacı, ‘Modanın dahisi’ olarak biliniyor. “Ambargo var” deyip oturmayan, üreten ve kimliğin aslında başarının önüne geçemeyeceğini kanıtlayan bir isim. “Kıbrıs izole bir yerdi” diyen Çağlayan, bir dünya markası oldu.

Hollywood yıldızını giydirdi

Raşit Bağzıbağlı, genç yaşına rağmen önemli modacılar arasında. Paris Hilton gibi birçok ünlü isim, onun tasarımlarını giyiyor. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da Bağzıbağlı’yı tercih ediyor.

Bir diğer modacı Mustafa Aslantürk, Londra’da tanınan bir isim. Meslektaşı Abdullah Öztoprak’ın adını da Türkiye’de sürekli duyuyoruz.

Kıbrıs geceleri, kış ayına girildiği bu günlerde kapalı mekanlara taşınmaya başladı. Bu yerlerden biri de Cratos Premium Hotel’in içinde yer alan Golden Cage. Mekanda adını sıklıkla duyduğumuz Oğuzhan sahne alıyor. Lübnan gecelerinin aynısını yaşadığınız mekan, bir anlamda ‘doğunun gizemi, batının eğlencesi’yle sizleri karşılıyor. Türkiye’den jet sosyetenin uğrak yeri haline gelen Golden Cage’de, Lübnan mutfağının birbirinden leziz mezelerini tatmanız mümkün.

Tarkan disiplini

Golden Cage’de eğlenceye tanıklık etmeden önce Oğuzhan’la keyifli bir sohbet yaptık. 20 yıldır Kıbrıs’ta sahneye çıkan müzisyenin havası Tarkan’ı yansıtıyor. Kendisi “Tarkan’a benzemiyorum, hatta şarkılarını da fazla sevmem” dese de, sahnede ve öncesinde gördüğümüz disiplin Tarkan modeli. Ki çıkış parçası da ‘Cuppa Cuppa’ oluyor. Eğlence kültürünün Ada’da yüksek olduğunu Oğuzhan da dillendiriyor. Tam bir evcil isim. Sahne dışında şarkı söylediğini veya dinlediğini söyleyemeyiz. Onun yeri sahne!

‘Neden İbiza olmasın?’

“Kıbrıs neden bir İbiza olmasın ki?” sorusunu soruyor. Sonra Cratos’un patronu Murat Bozoğlu’nu örnek gösteriyor, “Murat Bey gibi üç yatırımcı olsun, Kıbrıs İbiza olur” diyor. Cratos ailesinin eğlenc

Önce eşi üzerinden yüklendiler, yıkılmadı.
Sonra "Neden boşanmıyor?" dediler, yıkılmadı.
Boşanma kararı aldı, "Nasıl bir eş, kocası hapiste boşanıyor" dediler. Şimdiyse 'evinde ağırladığı' dostlarından birini sevgilisi yaptılar. Ne yaparsa yapsın; hep yok etmek için çaba harcadılar. Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Ebru Gündeş.

Son dönemde eleştiriler ve tepkiler çok ağır kaçıyor. 'Evlerinde' oturan kadınlar, her gün ekranlarda kimler nasıl davranmalı yorumları yapıyor. Kendi özel hayatlarını bir yere bırakarak, "Şöyle, böyle" diyerek tamamen iddialar üzerinden bir sanatçıyı karalıyorlar.
Net yazıyorum: Onun bir dayısı, amcası yoktu. Sesiyle bu yerlere geldi ve marka oldu.

Kim dört dörtlük?
'Ben şarkı söylerken varım' diyen bir sanatçının adıdır Ebru Gündeş. Hataları ve eksikleri mutlaka var. 'Hatasızım' demiyor da! Hangimiz dört dörtlük bir yaşam sürüyoruz ki? Bir anne ve kadın olduğunu görmezden gelerek yapılan hücumun amacı nedir? Diyelim ki, onu sanat dünyasından sildik. Sabah-akşam 'ahkâm' kesenler, kimin üzerinden prim yapmak için çaba harcayacak? Şu hoyratça tüketmeyi bir yere bırakalım. Ayağı yere basan haber ve yorumlarla toplumun karşısına çıkalım. Yoksa 'iddia'