Günseli Önal

Günseli Önal

gonal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vikipedi’ye göre “Bekâret”, “Tecrübesizlikten kaynaklanan duygusal bir saflığı ifade etmek için kullanılıyor. Geleneksel olarak, vajinal ilişki yaşamayan kadınlara ‘bakire’, hiçbir cinsel aktivitede bulunmamış erkekler için ‘bakir’ deniliyor. Bekâret, evlilikten  önce seksi yasaklayan dini inanışlara sahip kapalı toplumlarda değer yargısı olarak benimseniyor”.
“Türkiye Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması”nın, 4 kadından 1’inin üreme, 10 gençten 6’sının bebeğin geliştiği organın adını (rahim) bilmediğini gösterdiği ülkemizde, tecavüz sonucu bekaretini kaybetmesi bile genç bir kız hakkında ölüm kararı verilmesine neden olabiliyor. Oysa, cinsel masumiyetin sona erişi, bir kadının “kadın”, erkeğin de “erkek” olduğunu göstermiyor.
Ülkemizin kısır tartışmalara takılıp kalmasını anlamak için,  cinsel  takıntıları incelememiz gerekiyor. Görüşleri bana çok anlamlı gelen psikiyatrist Doç. Dr. Nusret Kaya, eski Sümer çivi tabletlerinde tüm bedenimize dal veren omuriliğe “yaşam ağacı” denildiğine dikkat çekiyor. Kaya’ya göre, ağaç kökten besleniyor. İnsanın kökü de, omuriliğin en altı, yani insanın bacak arası. Bir kadının kökten beslendiği organlar, vajina, klitoris, anüs, mesane ve rahim. Bunlardan sadece vajina  temiz su kaynağı. Onun için eski mitoslardaki adı “kutsal kâse”.

Haberin Devamı

Beynin ‘dişi’ olması
Omuriliğin kutsal kâseden beslenmesi için kadının vajinal orgazmı yaşaması gerekiyor. Aksi halde omurilikteki vajinal sinir çalışmıyor. Bilmediği bir siniri yok saydığından, beyin “dişi” olamıyor. Yani, kadın gerçek bir kadın olamıyor. Şuuraltında çocuk kalmaya devam ediyor. Doğum yaptıktan sonra da rahim enerjisini kullanıyor. Çocuk kaldığından, doğurduğu erkekleri de büyütmüyor.
Orgazm oluyor görünse de erkeklerin durumları  farklı değil. Kadının kendisine ihtiyaç duymadığını hisseden erkekte, penis siniri en iyi ihtimalle yüzde 60 oranında çalışıyor. Bu bir erkeği eşcinsel yapmıyor ama çocuk alt beyinli ve problemli yapıyor.
Kaya ya göre, kadın yoksa, erkek de yok... 

Haberin Devamı

Enerjetik bekaret kemeri

Vajinal orgazm yaşayıp “gerçek kadın” olamamak, sadece Türkiye’ye özgü bir sorun değil. Dünyada 4 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, klitoral uyarı olmadan orgazm olabilen kadınların oranı yüzde 30. 
Psikiyatrist Nusret Kaya,  www.psikoestetik.com’daki    “Bireyin Alt Beyinsel Eğitimi” başlıklı yazısında, kadınların vajinayı öğrenmeden hamile kalmalarının toplumsal felaketlere neden olacağı uyarısını yapıp,  bakın neler diyor:
Şerefli rahim, fahişe vajina
Kadınlara: Kapısı kilitli kadınlarımız libidolarını rahimlerinde hissederler. İstediğiniz kadar doğum kontrol yönemlerini öğretin, birer yıl aralıklarla doğurmaya başlarlar. Hamile kalmadan önce vajinadaki kadınlık pilinizi keşfedin ve kadın olun, sonra anne olun.
Geleneksel rahim terbiyesi, toplumumuzda neredeyse “Şerefli rahim, fahişe vajina” şekline getirilmiştir. Oysa çağımızda kadın gücünün olmadığı toplumların ilkel kalacağı bilimsel bir hakikattır. Yürüyen rahimler ve onların “bir an önce evlen ve doğur” baskısıyla büyüyen kız çocukları, kadın gücünüze sahip olun. Çocuklarınızın sağlığı için vajinanızı beyninize tanıtın. Kilitli kapılarınızı açın. Kapıyı geç, cenneti bul, “huri” gücü çıksın...
“Büyük oğlan” kocalar
Erkeklere: Ayıp telkinleri ile yetiştirildiğimizden, sevgililerimize, eşlerimize vajinal orgazmı öğretemeyiz. Seks gücümüzün boşalma sayımıza bağlı olduğunu zannederiz. ‘Nasılsa boşalırken zevk alıyorum’ gibi geleneksel ve erkek egoizması ile söylediklerimi reddediyor olabilirsiniz. Fakat bu sizi erken öldürür. Eşiniz bol çocuk, hele hele bol erkek çocuğu yaptığında sizin varlığınız çekilmez olur. Yaşı ilerleyip tam bir “ana kraliçe” olduğunda da, size en iyi ihtimalle en büyük oğlan çocuğu gibi davranır. Ayak altında dolaşmamak için kahvelerde pişpirik oynayarak geçirirsiniz son zamanlarınızı.