Bodrum’un Torba Koyu’nda geçen yıl bir otel açılmıştı; Casa Dell ’Arte. Bu otel açılır açılmaz da İngiliz The Guardian gazetesi 2007’nin yeni açılan en iyi otelleri listesine hemen yerleştirmişti. Bu yıl da Travel&Leisure, en iyi 30 otel arasına koymuş. Otelin ilginçliği şurada: Bir kere yeri güzel. Queen Ada Otel’in birkaç yüz metre ötesinde koya doğru. İkincisi sadece 12 suit odası olduğundan rahat, ferah, geniş. Bir de otelin her köşesi bir heykelle her duvarı bir tabloyla donatılmış. Yani otel bü yük bir galeri gibi. Sahibi Büyükkuşoğlu ailesi. Yunus Büyükkuşoğlu otomobil ve buzdolabı yedek parçası üreticisi. On tane fabrikası var. Müzayede takipçilerinin tanıdığı bir yüz. Bir sanat koleksiyoncusu. Eşi Fatoş Hanım da zevkli mi zevkli. Oteli o döşemiş. Bilirsiniz Torba Koyu’nun yıllardır gidip gelip balık yediğimiz salaş bir Ali Gonca’sı vardı. İşte orayı da satın almışlar, adı değişmiş Ali’si kalkmış, Gonca kalmış. Geçen kışı işte bu Casa Dell’Arte çok yoğun geçirmiş. Deniz kenarındaki bitişik oteli de satın almış ve 33 odalık yeni bir otel de oraya yapmış.
Dertleri yeni bir konsept
İşlerin başında Yunus Bey’in kızı Ahu Büyükkuşoğlu var. Yeni otelin ailelere hizmet vereceğini anlattı. Burada da odalar geniş ve rahat, personel sıcak ve sevimli. Zaten bu ailenin derdi buralardan para kazanmak değil, yeni bir konsept geliştirmek. Bu otele gelen müşteriler hem tatil yapacak hem de seramik atölyesine, resim derslerine devam edecek, yandaki kardeş otele geçip sanat eserlerinin arasında kahvaltılarını yapacak, sonra da Gonca’da balık yiyecekler.
Geçen hafta sonu Casa Dell’Arte bir açılış yaptı, hem oteli açtı, hem de otelin içindeki galeriyi. Aslında geçen yıl da burada bir sanat galerisi vardı ama İstanbullu Evin Galerisi işletiyordu. Bu kış Beyoğlu Mısır Apartmanı’nda açtıkları Casa Dell’Arte Sanat Galerisi ile tecrübe kazandıklarından Torba’daki otelin içindekini de artık kendileri işletmeye başladılar. Otelcilikten ayrı olarak bir de sanat yönetimi şirketi kurmuşlar, burada ortakları da Moiz Zilberman.
Koyun çehresi değişmiş
Aynı gece birşeyi daha açtılar; gün boyu kırmızı saten örtüyle kaplı koskoca bir tablonun üstünü. Kışın 1.2 milyon dolara Londra’nın Marlborough Galerisi’nin sattığı Kolombiyalı ünlü ressam Fernando Botero’nun koskoca bir tablosu. Resmin adı Yatak Odası. Yemyeşil jartiyerli koskoca bir kadın, Botero’nun diğer figürleri gibi. TEB’in sponsorluğunda bu tabloyu 6 aylığına kiralamışlar. Kirasını sordum, söylemediler. Torba Koyu’nun çehresi değişmiş, İki Casa Dell’Arte’nin hemen yanında Queen Ada Otel’e doğru bir şık otel daha var, onu da Alkoçlar işletiyor. Aradaki duvarları da indirmişler göz alabildiğine sahil, palmiyeler, lüks şezlonglar... Otel’in önünden taksiye bindim, şöförler de hayatından çok memnun yeni Torba’dan.
Yazlığa gitmeden önce ‘The Guide’ edinin
The Guide (rehber demek, gayd okunuyor) dergisini biliyor musunuz? Kitapçı dışında otellerde, turistik yerlerde de vardır. Galiba 6 YTL’ye satılıyor. Lale-Cem Apa çıkartıyor. Lale Apa, emekli büyükelçi, köşe yazarı İlter Türkmen’in kızı. The Guide’nın Genel Yayın Müdürü de sular seller gibi İngilizce konuşan Vildan Yahni. The Guide ilk defa 1991’de İstanbul rehberi olarak basılmış. Düşünebiliyor musunuz, koskoca İstanbul’u sen tut da birkaçyüz sayfaya özetle.
İki ayda bir çıkıyor, o yüzden çok güncel. Kapanan restoran, butik, sergi hemen çıkartılıyor dergiden. Sadece İngilizce. Keşke Türkçesi de olsa çünkü her rafta durması gereken bir el kitabı. Derken Ankara’nın The Guide’ı çıkmış. O da hem İngilizce hem Türkçe sadece mart aylarında basılıyor. Anlaşılan Ankara, İstanbul kadar değişken değil. Bodrum’un The Guide’ı da var. Üstelik 1993’ten beri. Yeni olan artık Türkçe de basılması.
Top 100’ün dışında kalanlar
Ben yıllardır yazları Bodrum’a giderim, aman Allahım bilmediğim ne çok şey varmış Bodrum hakkında, gezmediğim ne çok yer varmış. Zaten bu sayısı çıkarken, gazetecilerden, iş adamlarından, Bodrum’a yerleşenlerden, gençlerden, yaşlılardan birçok insana sormuşlar Bodrum’un en iyilerini. ‘En iyi nerede güneş batar’dan ‘çamaşırlarınızı nerede yıkayabilirsini’e kadar.
Top 100 gibi bir liste yapacaklarmış ama ilk 100’ün dışında kalanlara da kıyamamışlar, ve ortaya 100+ listesi çıkmış. Adresleriyle , fotoğraflarıyla, bilgi notlarıyla 100 üstü birçok yer. The Guide’dan size bir alıntı: “Hangi Otelin Nesi Var? “ başlıklı bölümde Vildan Yahni şöyle başlamış: “Bodrum’a ilk gelişim 1977 yılında oldu. Henuz onsekizine varmamış bir genç kızdım ve en yakın arkadaşımla birlikteydim. Tabii ki başımızda bir büyük vardı, teyzem!” İşte bu kıvamda bir rehber bu.
