Parfüm alırken dikkat edilmesi gerekenler ve son yılların parfüm trendleri

Öncelikle parfüm severler bence ikiye ayrılıyor: Hayatı boyunca aynı parfümü sevip imza parfümü olanlar yani parfümünü hiç değiştirmeyenler ve değişik koku deneyimlerine açık olanlar. Ben ikinci gruba dahilim. Sürekli yeni kokular denemek, kimsenin keşfetmediği parfümler bulmak adeta hobim diyebilirim. Hayat boyu beğendiğim sıkılmadığım parfümlerim de vardır. Ama genelde o günkü moduma göre parfüm seçimimi yapıyorum. Hatta bazen travmatik bir gün geçirdiysem o an üzerimdeki koku bana daha sonra kokladığımda kötü anılarımı hatırlatabiliyor. Bu yüzden aslında parfümler kişinin kimliği ve çok güçlü bir hatırlatıcıdır.

Parfüm satın alınırken dikkat edilmesi gereken özelliklerden bahsedecek olursam, parfümün üç notadan oluştuğunu söyleyerek başlamalıyım. Parfüm denemeye gittiğinizde iç bileğinize sıktığınız an kokladığınızda duyduğunuz ilk nota. Bu, parfümün çiçeksi mi baharatlı mı ya da oryantal mi olduğunu ayırt ettiğiniz andır. İkinci nota ise iki saat sonra kokladığınızda bileğinizde kokladığınız koku; bu, parfümün asıl kokusudur. Üçüncü nota da ertesi gün sıktığınız noktada kalan kokudur. Ve hala kokladığınızda parfüm hoşunuza gidiyorsa ve parfümde kalıcılık arıyorsanız o parfümü mutlaka almalısınız.

Ben açıkçası beyaz tenliler çiçeksi, esmer tenliler baharatlı kokular kullanmalı bilgisine çok inanmıyorum. Parfüm her tende farklı kokar. Bu yüzden parfüm tenine çok uymuş denir. Bazen çiçeksi bir kokuyu esmer bir kişi beğenebilir. Ama tabii ki ten rengi kokuların kimyasını değiştiriyor. Parfümler kişilerin yaşına, yaşadığı coğrafyaya, ten rengine, yeme alışkanlığına, alkol ve sigara kullanımına, baharat tüketme durumuna göre kokuyu farklı şekilde yansıtır. Çünkü tüm bu özellikler kişilerin terleme oranları ve hormonal dengeleri üzerinde etkili oluyor. Bu yüzden kokular herkeste farklı kokar. Her parfümün her kişiye aynı oranda yakışmaması bu yüzdendir.

EDP (Eau De Perfume) mi EDT (Eau De Toilette) mi?

EDP (Eau De Perfume): Esans miktarı %18 ve üzeri olan parfümlerdir. Parfümün parfümün esansı arttıkça kalıcılık oranı da artar. Dolayısıyla EDP parfümler diğer parfüm çeşitlerine göre en yoğun olanıdır.

EDP (Eau De Toilette): Esans miktarı %10 olan parfümlerdir. EDP parfümlere oranla daha düşük esans içerir. Kalıcılık olarak daha az kalıcıdır.

EDP ve EDT parfümleri kıyaslamak bence doğru değildir. Mesela terleyeceğimiz ortamdaysak edp kullanmamız ağır gelebilir. Özellikle yaz aylarında edp kullanmak bunaltan hava şartları yüzünden rahatsız edici olabilir. Aslında bu iki tercih tamamen kişiseldir. Kimisi kış aylarında bile çok yoğun kokan parfüm sevmez baş ağrısı çekebilir. Mesela ben buram buram kokan ağır parfüm sevdiğimden genelde beğendiğim parfümün edp olanını tercih ediyorum. Parfüm seçerken bence daha önce bir fikir edinmediyseniz bir günde seçip almayın parfüm satın almanın kesinlikle ön çalışması olmalıdır. Parfüm seçerken öncelikle teninize sonra da kıyafetinize sıkmalısınız. Bir iki saat bekleyin bileğinizdeki kokuyla biraz zaman geçirin. İki saat sonra koklayıp bir daha karar verin hatta mümkünse bunu ertesi güne erteleyin. Bu en doğru zamanlama olacaktır.

Ünlü burunlar kullanım miktarının beş fıs yeterli olduğunu söylemektedir. İki fıs kulak arkasına, sağ ve sol olmak üzere iki fıs kıyafetinize, bir fısta enseye diyerek anlatmaktadır. Beş fıstan daha fazla sıkmanın daha kalıcı olmadığını savunmaktadır.

Parfümünüzü daha kalıcı hale getirmenin bir başka yolu da tamamlayıcı ürünleriyle bir arada kullanmaktır. Son yıllarda bu tamamlayıcılar çok trend. Özellikle ülkemize gelen Arap turistlerin fazla olmasından dolayı oud içerikli parfümler oldukça revaçta ve çok sevildi. Parfümün duş jeli ile duş alıp ardından nemlendirici vücut kremi, el kremi ve hatta saç parfümü ile birlikte kullanıldığında parfümün kalıcı olmaması kaçınılmaz olacaktır.