TAKINTI HASTALIĞI

24 Mayıs 2010

‘Obsesif Kompulsif Bozukluk’ yani takıntı hastalığı olan kişilerin yineleyici veya sürekli düşünceleri, günlük kaygılardan farklıdır. Kognitif ve Davranışçı Terapi, hastalığının tedavisinde en etkin psikoterapi yöntemidir

Danışan: Kız arkadaşım benim takıntılı olduğumu söylüyor. Bir yerde okumuş galiba, bunun bir hastalık olabileceğini söylüyor. “Mutlaka bir psikologa gitmelisin böyle yaşanmaz” diye başımın etini yediği için size gelmeye karar verdim. Aslında benim de şikayetçi olduğum bazı şeyler var ama bunun bir hastalık olabileceğini ve hatta düzelebileceğimi hiç düşünmemiştim. Yapım böyle diye düşünüyordum.
Dr. Başak: Kız arkadaşınız sanırım ‘Obsesif Kompulsif Bozukluk’tan (OKB) bahsediyor. Buna ‘takıntı hastalığı’ da diyebiliriz. OKB, istenmeden gelen ve belirgin bir kaygıya ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemlerdir.
Danışan: Evet ben sürekli düşünürüm, genel olarak biraz evhamlıyımdır. İşler ne olacak, yetiştirebilecek miyim, akşam eve giderken trafik olacak?
Dr. Başak: Bu bahsettikleriniz çoğumuzun yaşadığı kaygılar, kimimiz bu konularda daha fazla kaygı yaşarız, kimimiz daha az. OKB’nin bir farkı var. OKB’si

Yazının Devamı

UNUTMAK VE BAĞIŞLAMAK

17 Mayıs 2010

İhanete uğradığınızda utanç, öfke, nefret gibi uç noktalardaki duyguları yoğun yaşayabilirsiniz. Affetmeli mi yoksa terk mi etmeli kararını vermeden önce içinde bulunduğunuz ruh halinden uzaklaşmaya çalışın

Danışan: Son bir haftadır hayatımın en zor günlerini yaşıyorum. Nefes alamayacakmışım gibi hissediyorum. Kafam karmakarışık, bir yandan da devamlı midem bulanıyor, yemek yiyemiyorum, uyku uyuyamıyorum. Çok korkunç bir şey. Bu benim başıma nasıl geldi bilmiyorum. “Herkes yapar da benim eşim yapmaz” derdim (ağlamaya başlar).
Dr. Başak: Ne olduğunu anlatabilecek misiniz?
Danışan: Eşimin başka bir kadınla sarmaş dolaş resimlerini buldum. Bir zarfın içinde, bir de not vardı, belli ki aynı kadından; “Seni seviyorum” demiş. Okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Hâlâ şoktayım.
Dr. Başak: İnsanların böyle bir ‘şoktan’ sonra hem fiziksel hem de duygusal sıkıntılar yaşaması çok normaldir. Kendinizi hastalanmış gibi hissedebilirsiniz. Eşinizle konuştunuz mu?
Danışan: Evet, önce inkar etmeye çalıştı, yalanlar uydurmaya başladı ama sonra anladı ki artık hiç kaçacak yeri yok, her şey ortada. Bu acıyla nasıl baş edeceğimi bilemiyorum. Ne yapmam gerek bilemiyorum. Evden çekip

Yazının Devamı

ALKOLiK OLMAYI ‘KABULLENMEK’

10 Mayıs 2010

Çoğu insanın ‘sosyal içicilik’ olarak gördüğü alkol kullanımı, bağımlı olmaya doğru gidebilir. Alkol kullanan herkes alkolik olma tehlikesi altında değildir ama keyif almanın alışkanlığa, alışkanlığınsa bağımlılığa dönüşmesine fırsat vermeyin


Danışan: Size eşimin zoruyla geldim açıkcası. Benim ‘alkolik’ olduğumu düşünüyor.
Dr. Başak: Zorla geldim dediğinize göre siz öyle düşünmüyorsunuz.
Danışan: Düşünmüyorum tabii, nereden çıkarıyor bilmiyorum, etrafımdakilerden fazla içmiyorum ki. Arkadaşlarım da en az benim kadar içiyor. Ayrıca sadece sosyal ortamlarda içiyorum. Öyle kendi kendime içtiğim nadirdir.
Dr. Başak: Alkolizm, alkol bağımlılığının en son noktası. Böyle bir tanım size ağır gelmiş olabilir ama bu yine de alkolle bir probleminiz olmadığı anlamına gelmez. İsterseniz önce içkiyle ilişkinizi biraz konuşalım. Eşiniz ne zamandır durumunuzdan şikayetçi?

Yazının Devamı

ÇOCUK VE CiNSEL iSTiSMAR

3 Mayıs 2010

Son günlerde yaşanan olaylar, çocuklarımızı bu konularda eğitmemiz gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Yeterince sevgi ve ilgi görmeyen, sır tutmaya eğilimli, otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğen çocuklar, daha kolay hedef oluyor


Danışan: Siirt’deki olaylar beni çok sarstı. O minik yavruların hikayesi aklımdan çıkmıyor. Ya böyle bir şey benim çocuklarımın da başına gelirse diye çok korkuyorum, geceleri uykum kaçıyor.
Dr. Başak: Bahsettiğiniz olaylar beni de çok üzdü. Çocuklarımızı koruyamadığımızı ve onlara kendilerini korumayı öğretmediğimizi düşündürdü.
Danışan: Ben de bunun için sizden yardım almak istedim. Ne yapmalıyız?
Dr. Başak: Korkuyor olmak yanında çaresiz olmadığınızı bilmek iyi bir başlangıç noktası. Çünkü kendini çaresiz hissedenler veya çocuklarını nasıl koruyacakları konusunda bilgi sahibi olmayanlar “Allah bizi böyle kötü insanlardan korusun” diye dua etmek dışında yapacak bir şey yok sanıyorlar. Oysa bu herkesin başına gelebilecek yaygın bir problem ve her anne baba çocuklarını cinsel tacizden korumanın yollarını öğrenmeli ve çocuklarına öğretmeli.

Yazının Devamı

iHTiYAÇLAR HiYERARŞiSi

26 Nisan 2010

Bazen ‘evet’ deyince ‘çok verici’, ‘hayır’ deyince de ‘bencil’ oluruz. Ancak aradaki dengeyi sağlamak elinizde. Sınırları çizmek hem kendiniz hem de sevdiklerinizle ilişkilerinizde hayati önem taşıyor


Danışan: Bu yaştan sonra mümkün mü bilmiyorum ama ben ‘hayır’ diyebilmeyi öğrenmek istiyorum. Bazı insanlar vardır istemediği hiçbir şeyi yapmaz, istemediği ortamda bulunmaz, istemediği kişilerle görüşmez, bayılıyorum onlara.
Dr. Başak: Bu bazıları için önemli bir problem olabilir. Siz nasıl bir sıkıntı yaşıyorsunuz?
Danışan: Kendimi kullanılıyor hissediyorum. Her şeye ‘olur’ demekten yoruldum. Çok vericiyim ama bakıyorum etrafıma, hiç kimse benim kadar kendini parçalamıyor.
Dr. Başak: Bir örnek verebilir misiniz?

Yazının Devamı

ÖFKE YÖNETiMi

19 Nisan 2010

Kızgın olduğunuzda reaksiyon göstermeden önce iyi düşünün, aklınıza ilk geleni söylemeyin. Karşınızdakini iyice dinlemeye çalışın, size vermek istediği mesajı anlamaya gayret gösterin, aklını okumaya çalışmaktan kaçının


Danışan: Geçen hafta size geldiğimde beraber hangi konular üzerine çalışacağımızı belirlemiştik. Ben, genel mutsuzluğumdan bahsetmiştim. Yeni hedefler aklıma gelirse bu hafta konuşabileceğimizi söylemiştiniz. Düşündüm de en önemli problemimi sizinle paylaşmadığımı fark ettim. Benim aslında ciddi bir öfke problemim var.
Dr. Başak: Öfke probleminizi tanımlar mısınız?
Danışan: Çok çabuk sinirleniyorum ve kızdığım zaman sanki başka bir insan oluyorum. Kendimi kontrol edemiyorum, bağırıp çağırıyorum. Sonra yaptıklarımdan pişmanlık duyuyorum, utanıyorum.
Dr. Başak: Öfke hepimizin zaman zaman yaşadığı doğal bir duygu, dolayısıyla bu duyguyu yaşamakta bir problem yok ama çoğu insan bu duyguyu dışa vuruş şeklinde problem yaşıyor; trafikte her önüne gelene bağırıp çağırıp kavga ediyor, kızınca eşyalarını kırıp döküp maddi zararlar yaşıyor, işyerinde öfkesini kontrol edemeyip işini kaybediyor veya arkadaş, aile ilişkileri zarar görüyor.

Yazının Devamı

Anneler ve Kızları

12 Nisan 2010

Yakın ilişkilerde çatışmalar yaşanabilir. Bu durum tarafların kötü oldukları anlamına gelmez. Bazen ifade edilemeyen duygular yüzünden ilişki çıkmaza girer. Ancak ilişkide çatışmalara neden olan sürekli ve değişmeyen bir takım davranış kalıpları varsa bunları düzeltme vakti gelmiştir

Danışan: Annemle kavgalarımız, sürtüşmelerimiz hiç bitmiyor. Çok yakın oturuyoruz, bazen taşınsam mı diyorum. Aslında belki de hiç görüşmesek daha iyi olacak.
Dr. Başak: Duygusal anlamda ya da coğrafik olarak uzaklaşmak çare gibi gözükebilir ama çözümleyemediğimiz duygusal sıkıntılar, psikolojik veya fizyolojik problemler olarak tekrar karşımıza çıkıyor. Kızgınlık, suçluluk, hüzün veya baş ağrıları, gerginlik gibi şikayetlere neden olabiliyor.
Danışan: Kaçmak çözüm değil yani.
Dr. Başak: Maalesef değil, bunun yerine ilişkinizi gözden geçirip neden zorlandığınızı anlamak ve zorlandığınız konularla yeni yöntemlerle baş etmeye çalışmak daha kalıcı bir çözüm olabilir.
Danışan: Belli ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz ve bu ikimizi de çok yıpratıyor. Böyle olmasını istemiyorum, yaşlanıyor artık, her anımızı daha keyifli yaşamalıyız.

Yazının Devamı

ÇOCUKLARINIZLA CiNSELLiĞi KONUŞUN

5 Nisan 2010




Anne ve babalar cinselliği çocuklarıyla rahatça konuşabilmeli. Böylece, çocukların cinselliği yanlış bir şekilde internet veya televizyon öğrenmesi ve ileride riskli cinsel davranışlarda bulunmaları önlenebilir


Danışan: Bugün sizden çocuklarımla ilgili yardım almak istiyorum.

Yazının Devamı