İZMİR Kalkınma Ajansı’na (İZKA) yapılan başvurularda ilginç ayrıntılar var.
Biliyorsunuz Ajans, 2008 sonu Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ve Sosyal Kalkınma alanında iki ayrı mali destek programı için proje teklif çağrısına çıktı.
Tahsis edilen toplam kaynak 29 milyon 440 bin TL’ydi.
KOBİ Mali Destek Programı’nın amacı işletmelerin rekabet güçlerinin ve istihdamın artırılmasının sağlanmasıydı.
Yanı sıra temiz ve alternatif enerji kaynaklarının üretimi ve yeni girişimler de teşvik ediliyordu.
KOBİ Mali Destek Programı’na 441 proje, Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı’na 234 proje teklif verdi. KOBİ’lere en yoğun ilgiyi 78 projeyle Bornova, 68 projeyle Çiğli, 55 projeyle Konak ilçeleri göstermiş. Sosyal programlara ise Konak 93, Bornova 25 ve Menderes 18 projeyle en fazla proje sunan ilçeler olmuşlar.
KOBİ’lere 331 limited şirket, 70 anonim, 37 şahıs, bir gerçek kişi, bir adi ortaklık, bir de vakıf iktisadi işletmesi başvurmuş.
Başvuru sahipleri genellikle makine, kimya ve metal sektöründe faaliyet gösteren firmalardan olmuş.
Proje amaçlarına ulaşmak için kullanacakları yöntem genellikle ileri teknolojiye sahip makine alımı şeklinde olmuş.
* * *
Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı’na en fazla başvuran kuruluşlar 86 projeyle dernekler, 71 projeyle kamu kurumları, 25 projeyle üniversiteler olmuş.
Başarılı 71 projenin uygulama sürecinde İzmir’de faaliyette bulunan tam 500 kurum ve kuruluş birlikte çalışacak.
Projelerin hedef kitlesini genellikle çocuklar, gençler ve engelliler oluştururken, projeler daha ziyade bilinç artırma, mesleki eğitim ve beceri kazandırma konularını içeriyor.
İZKA Yönetim Kurulu’nun onaylamasının sonra KOBİ’lere 98 ve Sosyal Program kapsamında 71 olmak üzere toplam 169 projeye mali destek sağlanacak.
Mali desteğin dağılımı da şöyle...
KOBİ’lere 23 milyon 422 bin TL, sosyal kalkınmaya 6 milyon 17 bin TL...
Mali destek almaya hak kazanan projeler en geç 2010 Nisan ayında tamamlanmış olacak.
Desteklenen projelerle 30 bin kişiye eğitim, 3 bin kişiye istihdam olanağıyla İzmir ekonomisine önemli katkı sağlanacak.
Yerel kalkınmayı çok önemsiyorum.
O yüzden İZKA yöneticilerinin omuzlarına büyük bir sorumluluk yükleniyor.
Doğru projelere, doğru yatırımlara kaynaklar yönlendirilirse ve elbette girişimciler teşvik edilirse çok önemli başarılara imza atılabilir.
Milletvekillerine çağrı
DAHA önce de yazmıştım.
Kruvaziyer turizmle ilgili İzmir Ticaret Odası’nın başlatmış olduğu bir uygulama var.
2003’ten bu yana kruvaziyer gemileriyle İzmir’e gelen turistlerin ayakbastı paralarını oda ödüyor.
Başlangıçta İTO bütçesinden rahatlıkla karşılanabilecek rakamlar bugün çok farklı boyutlara gelmiş durumda.
Odanın 2003’ten bu yana İzmir’e kruvaziyer gemileriyle gelen 1 milyon 105 bin 90 turist için toplam ödediği rakam 2 milyon 763 bin 95 TL olmuş.
2009 yılında yolcu sayısının 400 bin civarında olacağı düşünülüyor. Turist başına 2 dolar ödendiği düşünülürse gelecek yıl ödenecek olan miktar 1 milyon TL’yi geçecek.
İZKA’nın hukukçuları ayakbastı parasına katkı koyup koyamayacaklarını araştırıyorlar.
Elbette yasalar, yönetmelikler izin verirse bu projeye katkı sağlanacak.
Peki ya sonuç olumsuz olursa...
Diyorum ki...
İzmir’in milletvekilleri; CHP’lisi, AKP’lisi, MHP’lisi konuyu şimdiden bir araya gelip konuşsalar ve engeller varsa Meclis açılır açılmaz bir yasal düzenleme için işbirliği yapsalar...
Zor mu?
Bence değil.
Bir kentin, bir bölgenin kalkınması için her şeye değer.
