Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “2009 Yılı Hizmet Ödülleri” töreni geçen gün yapıldı. Ödül alanlardan biri de Selçuk Yaşar‘dı. Selçuk Bey, törende oldukça heyecanlandıydı. Teşekkür konuşması yaparken sesi titredi.
Ve mikrofondan, “Hayatımın en büyük başarısı” diyebildi.
Selçuk Bey‘i uzun yıllardır tanırım; sakindir, soğukkanlıdır. Ama böyle törenlerde kendini tutamaz, duygusallaşır. Yaşar; Türk sanayisinde ilklerin insanıdır.
İlk boya üretimi, boya fabrikası, otomobil boyası...
İlk bayi örgütü, maden tesisi, bira fabrikası... İlk matbaa mürekkebi, kağıt fabrikası...
ilk 1000 yataklı otel, uzun ömürlü süt, entegre et tesisi, kimyasal gübre fabrikası...
İlk yem üretim tesisi, şişede ilk su, kültür balıkçılığı tesisi...
Entegre hindi tesisi, yoğurt üretimi...
Liste daha çok uzun...
Tek tek düşündüğümüzde hayatımıza ne büyük yenilikler katmış Selçuk Bey...
Türkiye’nin gelişimine, değişimine katkı koyan herkesi ödüllendirmeliyiz.
Ayakta alkışlamalıyız.
Selçuk Bey‘i biz de tebrik ediyoruz.


Ne yaptığını bilen bir üniversite
90’ların ortasından itibaren Selçuk Bey, bir üniversite kurmanın hayaliyle oturup hayaliyle kalktı. Birçok konuşmaya ben de tanıklık ettim. Kampus yapılacak yerler arandı, Seferihisar’daki Yaşar Çiftliği düşünüldü. Selçuk Bey, üniversite sevdasından hiç vazgeçmedi. Başlangıçta sıkıntılar yaşandı, bu biraz da 2001 krizinden kaynaklandı. “Bankamı kapatırım, üniversitemi kapatmam” dedi. Ve öyle de yaptı.
Bir süredir Yaşar Üniversitesi’ni izliyorum. Gelişmeleri yerinde görmek ve Bornova’daki kampusu gezmek için üniversiteye gittim.
Yaşar Holding Başkan Danışmanı değerli dostumuz Hakan Atis ve Rektör Prof. Dr. Murat Barkan ile uzunca bir süre sohbet ettik.
Barkan, başında bulunduğu eğitim kurumunu şöyle tanımladı:
“Ne yaptığını bilen üniversite...”
Bu yorum çok hoşuma gitti. Yaşar Üniversitesi kendine bir misyon yüklemiş. Gerçek hayatın ihtiyaçlarına uygun yeni bölümler açmış. Örneğin uluslararası lojistik bölümü, uluslararası deniz ticareti hukuku gibi...
Bilgisayar mühendisliği kadar yazılım mühendisliğine de önem verilmiş.
Güzel Sanatlar’da Şan Bölümü’ne de...
Çok ilgimi çeken Aktuarya Bilimi... Programının temel amacı “tek bir sigorta piyasasına” doğru gidilen günümüz iş dünyasında, uluslararası seviyede teknik bilgiyle donanmış, en son gelişmeleri takip edebilecek, tüm dünyadaki meslektaşları ile aynı dili konuşabilecek bilgiye sahip elemanlar yetiştirmek.
3 bin 500 öğrencisi var, gelecek yıl 4 bin 500 olacak bu sayı...
Rektör Barkan diyor ki...
“Beyniyle hayatını kazanan öğrenciler yetiştiriyoruz. Yani beyin adamları... Gelecek arayanlar Yaşar Üniversitesi’ni tercih edecek...”
İddialı değil mi? Türkiye’nin, İzmir’in iddiaya ihtiyacı yok mu? Hem de nasıl...
Prof. Barkan, yönetilebilir bir büyüklükten yana. O yüzden 6 bin öğrenci kontenjanının ideal olduğunu düşünüyor. Yani “Kent Üniversitesi” kimliğini korumak. Barkan’ın çok hoşuma giden yedi tane hedefi var.
“Tasarım kültürü, proje yönetimi, araştırma metodu, insan bilimi, etik ve estetik...”


Ban ki Moon’un izlediği konferans
Yaşar Üniversitesi geçtiğimiz aylarda çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) örgütü tarafından resmen tanınan ve desteklenen dünyanın en büyük gençlik organizasyonları arasında yer alan “Model BM Konferansı-MUNTR 2009” İzmir’de Yaşar Üniversitesi’nin liderliğinde yapıldı.
100 ülkeden 120’si yabancı 470 katılımcı konferansa katıldı. Dünya gençlerinden oluşan Birleşmiş Milletler delegeleri, fikir, çaba ve kalpleriyle, sürdürülebilir bir geleceğin sağlanması için yollar aradı.
Gençler, Irak’ın geleceği, azınlıklara yasa dışı silah satışı, Kuzey Kutup güvenliği, AIDS’i önleme, cinsel eğitim, hayat kadınlığı, töre cinayetleri, kadınların siyasete katılımı, küresel ısınma, yenilenebilir enerji kaynakları gibi çeşitli gündem maddelerini tartıştı.
Dünya gençlerinin tavsiyeleri BM’e gönderildi.
İşin ilginç yanı BM Genel Sekreteri Ban ki Moon’un konferansın kısa bir bölümünü internetten yayın yapan Yaşar Üniversitesi’nin internet TV’sinden izlemiş olması.
İzmir’in üniversiteleri iyi yolda...