Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DÜNYA Ticaret Merkezi projesi başladığında İstanbul’da Akmerkez yoktu.
Akmerkez İstanbul için de bir sembol oldu.
Alışveriş dendiğinde Akmerkez akla geldi.
Buluşma noktası oldu, randevuların adresi oldu.
İstanbul bununla da yetinmedi.
Yedi tepeli bu büyük kentte öylesine güzel projeler hayata geçirildi ki; Türkiye’nin değişik yerlerinden insanlar sırf hafta sonlarını, tatillerini buraları görmeye ayırdı.
İstinye Park’a, Kanyon’a ve diğerlerine alışveriş turları düzenlendi.
Sadece Türkiye’den mi ziyaretçiler geldi?
Hayır...
Düşündüğünüz gibi değil...
Yani sadece Arap ülkelerinden değil; Avrupa’nın birçok yerinden insanlar İstanbul’a geldiğinde bu merkezlere gittiler.
Alışveriş yaptılar; dünya mutfaklarını buralarda tattılar.
Eğlendiler, vakit geçirdiler.
Duyuyorum.
İstanbul hangi yatırım olursa olsun onu kucaklıyor, onu bağrına basıyor.
Dolduruyor, mutlu ediyor.
Tekrar ediyorum.
Dünya Ticaret Merkezi’nin inşaatı başladığında bunların hiçbiri yoktu.
Bizim çukurun açılmasının üzerinden tam 11 yıl geçmiş.
Geçenlerde o bölgede bir işyeri olan arkadaşımın ofisinden çukura baktım.
Çukurdaki ağaçlar epey büyümüş.
Serpilmiş...
Büyük büyük ağaçlar olmuşlar.
“Dünya Ticaret Merkezi” değil yakında “Dünya Ticaret Ormanı” diyebilirsiniz.
* * *
Yeni İzmir Projesi...
Ahmet Piriştina’nın bu bölge için bir yarışma açtığını biliyorsunuz.
Hem de uluslararası...
Burasıyla ilgili hayaller kuruldu.
Kentin yeni cazibe merkezi olarak ilan edildi.
“İzmir’in Manhattan’ı burası olacak” dendi.
Sonuç...
Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı Havagazı Fabrikası dışında hiçbir değişiklik yaşanmadı.
Aksine...
Yürütmeyi durdurmalar, plan davaları...
İki ileri, bir geri giden kararlar...
“Cazibe merkezi” olarak lanse edilen İzmir’in en değerli bölgesi “çile merkezi” olup çıktı.
* * *
İnciraltı...
Bir başka başımızı ağrıtan bölge... İzmir’in en değerli yeri... Ama yıllardır kanayan bir yara... kimse el atamıyor. El atsan pişman oluyorsun.
Neden?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu çok ama çok iyi anlıyorum.
İnsanın hevesini kırıyorlar, çalışma şevkini bozuyorlar.
Ama benim tanıdığım Aziz Kocaoğlu, kolay kolay pes etmez.
Başkaları ne derse desin; bir iddiadan vazgeçmez.
Vazgeçmemeli...
İzmir için, bu kentin geleceğiyle ilgili hayaller kuranlar için vazgeçmemeli...