Gökmen Aytaç

Yenilmezlik apoletini 9 hafta omuzlarında başarıyla taşıyan Manisaspor’da seri sona erdi. Seriyi 10’a bağlayıp bir rekora imza atma hayali de başka sezona kaldı. Şimdi bir maçla 9 haftanın başarısını bir kenara atmak büyük haksızlık, dahası acımasızlık olur.
Çünkü sonuçta rakip, Beşiktaş... Yıldızlar topluluğu... Gençleri, yabancıları bir harika. İki takım arasındaki fark, skora da yansıdı zaten.

En az gol yiyen takımdı
Beşiktaş’ta Quaresma başlı başına bir takım. Oyunda kaldığı 45 dakikada Manisaspor’un sağını, solunu, ortasını dağıttı. Manisaspor, 14. haftaya kadar ligin en az gol yiyen takımıydı. Az gol yemesi, Tarzan’ın en önemli özeliğiydi. Bol gollü maçı da yok aslında. Yani kolay gol de atamıyor. İşte bu özellik, Beşiktaş karşısında tarihe karıştı.
Bence yenilgiyle kaybedilen yenilmezlik serisinden çok, bu maçın kolay yenen gollere bakılmalı. Dünyada hiçbir takım yenilmez değil. Hele Manisaspor gibi kadrosu dar olan bir takımın bu kadar hafta istikrarı koruması, büyük başarıdır.
Beşiktaş yenilgisini mazeret bulmak istesek sahadaki eksiklerle başlayabiliriz. Yiğit İncedemir’in yokluğu, Ömer Aysan ve Akaminko’nun sakatlığı diyebiliriz. Bunların üstüne de

Manisa da büyükşehir oluyor. Bu büyük müjde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından genel seçimler öncesinde verilmişti. Sonrasında da meydanda kıyamet kopmuştu. Alkış, ıslık... Büyük coşku. Ardından seçimler bitti, iktidar değişmedi. Hatta gücüne güç kattı. Manisa Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Manisa’ya her gelişte “Büyükşehir için hazırlığınızı yapın” mesajlarını verince heyecan bir kat daha arttı. Artık bu heyecan insanların içine sığmaz oldu. Dillerine vuruyor. Büyükşehir Belediyesi için başkan adaylarının isimleri bile sıralanıyor.

Başkanlar çoğalacak
Büyükşehir meselesinde en heyecanlı olan kesim, siyasetle uğraşanlar. Görünen o ki, bu Büyükşehir meselesi en çok onlara yarayacak.
Neden mi?
Eee koltuk sayıları artacak da ondan.
Mesela şimdi küçük olan Manisa’nın bir belediyesi var. 2014’te büyükşehir olunca belediye sayısı da, başkan sayısı da artacak. Türkiye’de 5 milyon kişilik adının başına “başkan” sıfatı bulunan orduya yeni neferler katılacak. Manisalı siyasetçiler şimdiden büyükşehir havasına girdiler. Özellikle AK Parti, her zaman olduğu gibi Manisa’da büyükşehire en önce hazırlanan parti. Böyle olunca da

Manisa’nın emektar meydanı diye yazmak isterdim, ama değil... Daha yapılalı beş yıl oldu meydanın... Adı da Cumhuriyet Meydanı oldu...
Hoş MHP’li Başkan Cengiz Ergün’e kızan, Manisa’daki bir yerel gazetenin MHP’li köşe yazarı arkadaş buranın adından da rahatsız olsa gerek; Cumhuriyet Meydanı’nın adının acilen Alpaslan Türkeş Meydanı olması gerektiğini içeren çarşaf çarşaf yazılar yazsa da, aklı başında MHP’liler bu öneriyi ciddiye almadılar. Çok şükür meydanın adı hala Cumhuriyet Meydanı...
Bir dönem önceki Belediye Başkanı Bülent Kar döneminde yapılmıştı bu meydan... Altı otopark olacaktı, üstü ise meydan...
Projeler çizildi. İhaleye çıkıldı... Bir firmamız işi yapmaya başladı... Tam 5 milyon TL’ye... Alt taraf otopark oldu... Üstü ise meydan...
Alttaki otopark tamam gibi görünse de, sonradan orasının da eksiklerinin olduğu görüldü, üst taraf zemine döşenen granit tarzı taşlarla yağmurlu günlerde buz pistini andıran bir meydan oldu... Az kol, bacak kırılmadı o meydan da...
Halbuki beş yıl olmuştu yapılalı meydanın... Emektar bile yazamadım ama, kısa sürede emektar denebilecek kadar çok yükü üzerinde taşıdı... Ne liderler geldi geçti, ne yüz binler üzerinde tepindi.

Dile kolay, tam 7 haftadır bileği bükülmüyor Manisaspor’un... 5 galibiyet, 2 beraberlik... Bunların içinde iki büyükten alınan birer puan da var. Ligde ilk dördün içinde... Ligde en az gol yiyen ikinci takım durumunda. Oynadığı maçlarda eksik bile kalsa, maçı bırakmayan, disiplinden kopmayan ender takımlardan birisi.
Ligde en az transferi yapan, en az para harcayan yapan takım, Manisaspor...
Lige başlarken düşme adayları arasında gösteriliyordu. İşte o takım, dolu dizgin zirveye koşuyor. Son olarak Gaziantep’te maça ısınmadan, henüz 2. dakikada yenik duruma düştüler, bitime 2 dakika kala bir puanı kurtardılar.
İlk 4’e girmek zor değil
Manisaspor öyle bir noktaya geldi ki, puan tablosuna bakan şaşırıyor. Hal böyle olunca hedef de şaşmış oluyor! Sezon başındaki hedef, küme düşmemekti. Sonra ilk 8 hedeflendi. Derken takım ilk 4 takım arasında yerini aldı.
Ligin sonunda kadar böyle gider mi, bilemeyiz. Bir Anadolu takımı için ligde ilk dörtte kalmak zordur. Ama öylesine bir takım var ki sahada, her yönüyle dört dörtlük. Mesela kalecisi İlker, ligin en az gol yiyen ikinci isim.
Defansı sağlam, Hüseyin Tok’a saygım sonsuz. Ama bir Akaminko var ki, menajer Öner Karalar’a

Malumunuz, geçen hafta “Global Girişimcilik Haftası” idi. Dünyada 127 ülkede kutlandı. Dünyadaki Türk Girişimciler İstanbul’da bir araya geldi. Bunun yanı sıra yine İstanbul’da Girişimcilik Forumu yapıldı.
Haftanın merkezi İstanbul’du ama Manisalılar da bu haftayı boş geçirmedi.
TOBB Manisa İl Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu ‘Sıfırdan nasıl girişimci olunur?’ başlıklı seminer düzenledi.
Konuşmacı, Baybars Altuntaş’tı.
Manisa’da, meğer ne çok hayran kitlesi varmış Baybars Altuntaş’ın... Meğer ne kadar çok girişimci Baybars Altuntaş’ı görmek istiyormuş.
Belki son kitabının adı da bu merakta önem taşıyordur. “Otobüsten indim, BMW’ye bindim” diye bir kitap yazılırsa, sanırım olacağı da budur.
Baybars Altuntaş ile tanışmaktan, fikirlerinden yararlanmaktan mutlu oldum. Harika bir insan. Eşi Rakibe Hanım da öyle...

Hayal kurmak güzel. Herkesin bir hayali mutlaka vardır. Kimi otobüse binmeyi hayal eder, kimi BMW’ye... Kimi de ‘ayağımız yerden kesilsin de neye binersek binelim’in peşindedir.
Başbakanımız ise bize FIAT’ı adres gösterir. Şu bir gerçek ki, herkes ayağını yorganına göre uzatmalı.
Peki hayaller nasıl gerçek olur? Tabii ki çalışarak... Çalışmanın da bir kuralı vardır. Haybeye çalışırsanız elde sıfır vardır. Bu yüzden hayallere ulaşmak için planlı, yapılacak işin kurallarını bilerek çalışmak lazım.
Hayallerin gerçekleşmesi için öncelikle para lazımdır. ‘Parayla saadet olmaz’ lafını bir kenara bırakıp, paranın nasıl kazanıldığını da öğrenmek lazım.
Günümüzde parayı kazanmanın birinci yolu, iyi bir girişimci olmatan geçiyor.
Peki girişimci nasıl olunur? Kim girişimcidir? Girişimci ruhu nedir? Ya da ‘Otobüsten inip, BMW’ye nasıl binilir?’
İşte bu soruların cevaplarını, girişimciliğin gurusu olan Baybars Altuntaş verecek.

“Dışarıdan bir göz baksın” derler. Boşuna da demezler. O nasıl bir göz ise, dışarıdan bakan göz, her zaman şaşırtıcı tespitler yapar.
Ben de iki İzmirli ağabeyimin, Manisa ile ilgili tespitlerini dinledim.
Manisaspor-Antalya maçını izlerken, Metin Gökalp ve Hasan Elidemir’in düşüncelerini can kulağıyla dinledim. Sohbetimiz, maçın devre arasında da sürdü.
Hasan ağabey anlattıkça ben de emme basma tulumba gibi kafamı salladım.
“Haklısın ağabey” dedim. Eksik bıraktığı yerlerde “Dahası var” diye söze girdim.
Hasan ağabey, zaman zaman İzmir’le Manisa’yı kıyasladı.
Manisa’nın ileride olduğunu söyledi. Sanayiden bahsetti. Manisa’nın muhteşem Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Semih Vardarer’in fabrikasını gezerken nasıl büyülendiğini anlattı.

Futbol sonuç oyunu nihayetinde...
Her zaman iyi oynayan kazanır diye de bir kural yok. Futbolda tek gerçek var, o da kazanmak. Gerisi hikaye...
Manisaspor, Antalyaspor önünde futbolun gerçeğini yakaladı. Tek gol attı, üç puanı kaptı ve üstüne yattı.Kazanırken öyle aman aman bir futbol oynamadı.
İki takım da kazanacak fırsatları yakaladı. Açıkça söylemek gerekirse ikinci yarıda daha derli toplu oynayan Antalyaspor’a üç puan biraz daha yakındı.
Maçın kilit ismi Mehmet Güven oldu.
Formsuz olduğu için Kemal Özdeş’in tercih etmediği tecrübeli futbolcu, maçın şeklini değiştiren isim oldu.
80. dakikada öyle bir pasla Antalya savunmasını oyundan düşürdü ki, Isaac bu mükemmel pasın da hakkını verdi topu filelere gönderdi.