Kadir Çetinkaya

25 yıldır özel okul sektöründe başarılara imza atan, TAKEV Okulları Kurucu Temsilcisi olan Nur Yaraş, sektörün özeleştirisini yapıyor. Yaraş, özel okulları sınav başarısına endeksli anlayışı değiştirmeye çağırdı

Özel okullarda kayıt dönemi, ailelerde ise okul seçimi telaşı başladı... Çocuğu bu yıl okula başlayacak pek çok ebeveyni okul seçimi gibi zorlu bir karar süreci bekliyor. Doğru okul nasıl anlaşılır? Çocuğum hangi okula giderse başarılı olur? İşte bu karmaşık süreçte kendinizi dinlemeniz ve en doğru kararı alabilmeniz için bu soruları, Türkiye’de tam 25 yıldır özel okul sektöründe, anaokulundan liseye kadar geniş bir yelpazede çalışan bir kadın girişimci olan Beyaz Balon Anaokulları ve TAKEV Okulları Kurucu Temsilcisi Nur Yaraş’a sorduk.

* Okul seçmek neden bu kadar zor?

Okul seçimi heyecan verici olmasının yanı sıra zorlu bir süreç... Aileler, haklı olarak çocukları ile ilgili her kararda olduğu gibi; okul seçiminde de en doğru kararı verme endişesi taşıyor. Üstelik bu öyle bir karar ki, seçim yaptıktan sonra dahi, eğitim süreci tamamlanıncaya dek doğru okulda olduğunuz hissini taşımak istiyor. En doğru kararı verdiğinize önce kendinizi ikna etmeniz

Geçen hafta Gaziosmanpaşa’ya yenilerek şampiyonluk yarışından bir hayli uzaklaşan Altay, dün ligde kalma mücadelesi veren Tokatspor’u ağırladı.
Taraftarların kale arkasına astığı “Ayağa kalk ve savaş!” pankartı ilgimi çekti. Oyunculara verilecek bundan daha iyi mesaj olamazdı. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Futbolcular, davul zurnadan daha etkili olması gereken bu mesajdan zırnık etkilenmemiş olacaklar ki, sıradan bir takım olan Tokatspor’a yenildiler.
İlk yarıda kalesinde golü gördükten sonra en küçük canlanma belirtisi göstermedi Altaylı oyuncular... İkinci yarının hemen başında ikinci golü yiyince, takım iyice çöktü.
Tokatsporlu oyuncular maç boyunca, Altay’ın orta sahasını yürüyerek geçti.
Altaylı futbolcular da hakemle didişti.
Toprak Kırtoğlu da öğrencileri gibi hakeme isyan edince, son dakikaları tribünden izlemek zorunda kaldı.

Zirve hesabı yapan Altay’ın dün Yeni Malatyaspor karşısında galip gelmekten başka bir düşüncesi olamazdı elbette.
Kazanmasına kazandı ama bunu nasıl başardı, bir de bana sorun.
Altaylı kurmaylar, gol sıkıntısına bir türlü çare bulamadı. Bu yüzden taraftar, rahat maç izleyemiyor.
Gol gecikince stres ve panik başlıyor.
Altaylı kurmayların bu sorunları konuşması ve çözmesi gerekiyor.
* * *
Altay, çok sancılı bir galibiyet aldı Y.Malatyaspor karşısında. Takımın en skorer futbolcusu Yunus Altun’un yanı sıra diğer forvet genç golcü Abdülkadir’in de sakatlık nedeniyle oynamaması gol derdi fazlasıyla yaşandı. Geldiğinden beri 4-3-3 sistemini oturtmaya çalışan Ekrem Al, golcü futbolcuların azlığı nedeniyle mecburen 4-4-2’ye döndü. Ömer ve Emrah’ın yan yana oynadığı ileri ucun arkasında yer alan Fatih Egedik, ilk yarıda girdiği pozisyonlardan sonuç çıkaramadı.

Play Off yolunda ikinci devreye 5 maçlık galibiyet serisiyle harika bir başlangıç yapan Karşıyaka, geçen hafta Kasımpaşa’ya kendi sahasında yenildi. Bu yenilgi, taraftarlardan çok futbolcuları üzdü.
Çünkü onlar, sahada verdikleri onurlu mücadelenin hep kazandıracağına inanıyorlardı. Futbol bu... Bazen iyi oynayıp kaybedebiliyorsunuz.
Karşıyaka, dün Erciyes karşısında çok iyi oynamadı ama altın değerinde bir puanı alarak iddiasını sürdürdü.
Buz gibi havada, topun bile sekmediği zeminde futbol oynamak, her babayiğidin harcı değil. Karşıyakalı oyuncular, zor iklim şartlarıyla da mücadele ederek beraberlik aldı.
İlk 25 dakika tek kale oynayan fakat bir türlü golü bulamayan Karşıyaka, ikinci yarıda ortayı güçlü tutarak rakibini frenledi.
75. dakikada savunmanın sektirdiği topu gole çeviren Emrah’a engel olamayan yeşil kırmızılılar, ilerleyen dakikalarda ecel terleri döktü. Özgürcan’ın şık kafa golü, Karşıyaka’ya, hak ettiği bir puanı getirdi. Bu bir puanı sakın küçümsemeyin ve Karşıyaka’yı alkışlayın.

Şampiyon adayı bir takıma hiç de yakışmayan bir futbol sergiledi Altay, İskenderun DÇ. gibi bir takıma karşı...
Haftalardır övgülere yağdırdığımız, maç kazandıran yıldızlar olarak lanse ettiğimiz Fatih Egedik, Yunus Altun, Mustafa Cevahir ve cengaver bildiğimiz diğer futbolcular, sahada hayalet gibiydi.
Altay’da işler iyi gitmiyor. Toparlanmak için fazla zaman kalmadı beyler.
Evet, hakem kötüydü. Penaltı, penaltı değildi.
Hakemi de yenmenin bir yolu var elbette...
Daha atak oynarsın, daha az hata yaparsın, yediğin bir gole iki golle karşılık verirsin.
Nerede öyle bir Altay takımı... Siyah beyazlı takımın dünkü maçı kazanması mucizeydi.

Turgutluspor yenilgisiyle taraftarlarını bir hayli üzen Altay, Tepecikspor karşısında 5-1’lik skorla aldığı farklı galibiyetle hem taraftarından özür diledi hem de şampiyonluk yolunda rakipleriyle aradaki puan farkının daha çok açılmasına engel oldu.
Henüz 4. dakikada, yeni transfer Ziya’nın arapasında ustalığını bir kez daha konuşturan Yunus Altun, maçın gollü geçeceğinin sinyalini verdi.

Kolay lokma
Ekrem Al’ın gelmesiyle oyun şablonu değişen Altay, sistemi benimsemiş durumda. Al, Abdülkadir, Aytaç gibi genç oyuncularından sorumluluk üstlenmesini istiyor. Diğer oyuncular da sorumluluklarını yerine getirince, giydikleri formanın hakkını verince, işte böyle galibiyetler geliyor.
Dün Altay’da herkes görevini çok iyi yaptı. Doğal olarak da Tepecikspor karşısında hiç zorlanmadı.
Her fırsatta gol krallığında iddialı olmadığını dile getiren mütevazı golcü Yunus’un bir gol ve bir asistle parladığı maçta, Mustafa Cevahir’in hırsını ve alkışlanması gereken vuruş tekniğini de es geçmemek gerek. Sezon başından beri Altay’ın en istikrarlı isimlerinden biri olan Mustafa, Tepecikspor karşısında da sağ çaprazdan attığı şık golle kalitesini bir kez daha kanıtladı.