Melda Narmanlı Çimen

Türkiye’de gelecek hafta başlayacak ‘Sex and the City 2’nin, bütçesi 10 milyon dolar civarında olduğu söylenen stil ve kostüm şovunu bekleyenlerden misiniz? Filmin fotoğrafları bu şovun çok zamanlı ve çok kültürlü olacağını işaret ediyor; dolayısıyla dört farklı kadının yaz boyu konuşulacak stillerini evimize uyarlayarak bir adım öne geçebiliriz!

New York’ta yaşayan ve Sex and the City 2’nin kostüm departmanında görev yapan stilist Sanem Gök kabul etmese de, sadece Carrie Bradshaw’ın tam 144 kıyafet giydiği düşünülürse filmin kostüm bütçesinin çok yüksek olduğu aşikar. Kullanılmayan marka hemen hemen yok gibi, özellikle Sarah Jessica Parker’ın kreatif direktörü olduğu Halston markası çok ön planda. Mykita gözlükleri ise daha film vizyona girmeden satış rekorları kırdı. Filmden basına yansıyan karelere bakıldığında çokzamanlı ve çokstilli bir moda defilesi ile karşılaşacağız gibi görünüyor. Carrie’nin yakın arkadaşı Stanford’ın düğününe giydiği Dior smokini tamamen apayrı bir stil ifadesi olarak yorumlarsak; öne çıkan üç temayı ele alabiliriz:


Feminen ve seksi
Filmde çok sık göreceğimiz Hermès ve Chanel’in koleksiyonlarıyla kızlar tabii ki öncelikle feminen ve seksi!

Türkiye’de gelecek hafta başlayacak ‘Sex and the City 2’nin, bütçesi 10 milyon dolar civarında olduğu söylenen stil ve kostüm şovunu bekleyenlerden misiniz? Filmin fotoğrafları bu şovun çok zamanlı ve çok kültürlü olacağını işaret ediyor; dolayısıyla dört farklı kadının yaz boyu konuşulacak stillerini evimize uyarlayarak bir adım öne geçebiliriz!

New York’ta yaşayan ve Sex and the City 2’nin kostüm departmanında görev yapan stilist Sanem Gök kabul etmese de, sadece Carrie Bradshaw’ın tam 144 kıyafet giydiği düşünülürse filmin kostüm bütçesinin çok yüksek olduğu aşikar. Kullanılmayan marka hemen hemen yok gibi, özellikle Sarah Jessica Parker’ın kreatif direktörü olduğu Halston markası çok ön planda. Mykita gözlükleri ise daha film vizyona girmeden satış rekorları kırdı. Filmden basına yansıyan karelere bakıldığında çokzamanlı ve çokstilli bir moda defilesi ile karşılaşacağız gibi görünüyor. Carrie’nin yakın arkadaşı Stanford’ın düğününe giydiği Dior smokini tamamen apayrı bir stil ifadesi olarak yorumlarsak; öne çıkan üç temayı ele alabiliriz:


Feminen ve seksi
Filmde çok sık göreceğimiz Hermès ve Chanel’in koleksiyonlarıyla kızlar tabii ki öncelikle feminen ve seksi!

Sarmaşık duvar süsleri, seramik ağaç dalları, neoklasik çizimler, siluet çıkartmalar, vinil baskılar... Tümü duvarlarda fark yaratıyor. Bugünün evleri, özellikle de dokularda desen çokluğuna, kombinlemeye, karıştırmaya eğilimli. Gittikçe kişiselleşen ve temsil ettikleri stili figürlerle, grafiklerle ve yazılarla anlatan duvarlar da bu modanın lideri durumunda


Duyguları ifade etmenin en iyi yollarından biri de duvarlarınızın neler söyleyeceğini planlamaktır. Ev alışveriş listelerinde ilk sıralara yazılan duvar kağıtları, alıştığımız klasik desenlerden çok farklı tasarımlarda çıkıyor karşımıza. Botanik, retro, optik, geometrik ve elegan motiflerle kaplanan yüzeyler, mekânlarımıza üçüncü bir boyut katarak yeni bir grafik açılım yaratıyorlar. Tema seçiminizde şu dört stilden yola çıkabilirsiniz:


Tema 1: Doğal tarafsızlar

Dünyanın içinde bulunduğu bu değişim ve gelişim evresinde mutluluk ve hazzın tanımı da değişmekte. Toplumsal yaşam biçimlerini belirleyen endüstriyel çağ altyapısını yeniden kurgularken, evlerde de trend tarzlar yerine samimiyet, gerçeklik, anlam ve bütünsel bir güzellik aranıyor. Size kendinizi iyi hissettirecek enerjisi yüksek mekanlar, mevsim dekorasyonunun ana anahtarı oldu bile...

Sevdiğiniz objelerle dolu, rahat ve kısıtlamalar olmayan bir yaşam alanı insanın enerjisini yükseltiyor. Yeni mevsimde önceliğiniz, iç mekanlarınızda sadece size enerji ve mutluluk veren alanlar yaratmaksa, spontan ve özgür bir stilden yana olun. Çok belirgin referanslar ve trendler yerine, kendi içgüdülerinize odaklanarak sadece size mutluluk veren dönemleri, akımları ve stilleri tarzınıza entegre edin. Beyrutlu iki tasarımcı Huda Baroudi ve Maria Hibri doğunun gizemli ve oryantalist yüzünü yansıtan ‘bohça’ kelimesinden yola çıkarak kurdukları Bokja adlı markaları bu stili çok iyi özetliyor.

‘Mutluluk Çiftliği’
Oryantal ve modern arasında bir bağ kurarak renkli tekstillerle, orijinal Ray &Charles Eames tasarımı koltukları ya da Saarinen imzalı Tulip sandalyeleri kaplayan ikili, mekânlara yüksek bir

2010’un iç mekân renk paletini etkileyen trendler; ekonomik iklim, her şeyin basit olduğu zamanlara dönme isteği, neşe ve ferahlık arayışı. Renkler yeni kombinasyonlarda bir araya geliyor; hepsini aynı paletin içinde kullanabilir ya da kişiselleştirebilirsiniz. Ama trendy olmak istiyorsanız, dünyayı koruyarak doğayla uyum içinde yaşama arzusu uyandıran toprak, bulut, deniz ve orman renklerini tercih edin


Bilgisayarların toplumsal yönetimde insana olan ihtiyacı ortadan kaldıracağı endişesine düştüğümüzden beri, dokunma duyusuna verdiğimiz önem arttı ve seçimlerimizde çocuksuluk, şeffaflık ve samimiyet aramaya başladık. Trend otoriteleri bunu XXI. yüzyılın doğallık arayışı olarak tanımlıyorlar. Maison Française dergisinin mayıs sayısıyla hediye edilen Renk Günlüğü için başta renk danışmanları ve trendsetter’ları olmak üzere pek çok kaynaktan bilgi topladım. Onların da ortak noktası, doğanın içinden çalınan renk tonlamalarını işaret etmeleriydi. 2010 yazının paleti için verilen doğa kaynaklı ilginç fikirler şöyle sıralandı:
- Doğanın içindeki gerçek renk paleti de, toprağın, yaprakların, kabukların, suyun ve güneşin binbir tonu ile evlerde sıcak, anlamlı ve derin bir etki

Evinizin bir karakteri olsun istiyorsanız aksesuarlar en güçlü silahınız olacaktır. Yaşam alanlarında kullandığınız akse-suarlarla yaratacağınız stil değişimleri sizi şaşırtacak kadar büyük olacaktır

Evinizin vazgeçilmez öğeleri aksesuarları doğru yerde, doğru miktarda ve doğru şekilde kullanarak dekorasyon tarzınızın ana yönünü belirleyebilirsiniz. Bir mekânın havasını yenilemek için hesaplı ama bir o kadar da stil katacak bir çözüm arıyorsanız, bunu aksesuarlarla yakalayabilirsiniz. Ancak unutmayın aksesuar kullanmanın da bir sanatı var. Doğru aksesuar seçmek için fazla zaman harcamanız gerekmese de seçimlerinizin bütünlüğü çok önemlidir. Bu seçimi nasıl yapabilirsiniz?
- Öncelikle odayı gözünüze fazla görünen tüm eşyalardan temizleyin ve sadeleştirin.
- Aksesuar seçiminiz için bir ana renk ve odak noktası yaratacak alanlar belirleyin.
- Seçtiğiniz aksesuarları bazılarını bir arada kullanarak küçük gruplar oluşturun.
- Aksesuar için yer belirlerken vurgulamak istediğiniz noktayı ön plana çıkarın.

Ev odaklı yaşamın son yıllardaki geri dönüşüyle ‘en çok vakit geçirilen yer’, ‘en sağlam koza’, ‘en huzur veren sığınak’ olarak yeniden tanımlanan iç mekânlar, sahiplerinin karakterini ele verecek derecede kişiselleşiyor, zenginleşiyor. Bu zenginliği yaratan stil egzersizlerinin dört ana kaynağını öğrenmek ister misiniz?


Evinizin dekorasyonunu yeniliyor ya da yepyeni bir eve taşınıyorsanız, hiç denemediğiniz stillerde gezinmenin, özgür kalmanın ve özgür bırakmanın tam vaktidir! Stil egzersizlerinizi yaparken tek ihtiyacınız olan, biraz cesaret. İşte size ilham verebilecek başlangıç fikirleri:

Moda dünyası
Modada günümüzün stil ikonlarına bir göz attığımızda karşımıza Kate Moss, Chloe Sevigny, Sienna Miller gibi isimler çıkıyor. Defile parçalarının kurbanı olmayan, ne istediğini bilen ve denemekten korkmayan isimler. Onların röportajlarında verdikleri en önemli tavsiye şu: Asla tepeden tırnağa tek marka giyinmeyin. Çünkü bedenlerimiz reklam panosu değil. Aslında bu tavsiye, son yılların en çok beğenilen iç mekan senaryolarının da özeti. Uygulamak için ne mi gerekli? Hiç kuşkusuz deneme cesareti (yanılacak olsanız bile), dinmeyen bir merak ve kararlılık.

Farklı

Geçen hafta başladığımız renk yolculuğumuza Osmanlı kültüründen ilham alınarak yaratılan yepyeni bir koleksiyon haberiyle devam ediyoruz. Geçmişimizdeki çok renkliliğin en tatlı taraflarını bugünün evlerine taşıyacak olan Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve temalarının yaratıcısı ünlü Osmanlı Sanatı Uzmanı Serdar Gülgün, üretici ise sektörün en yenilikçi firmalarından Marshall


Eski zamanlardan ilham alan yepyeni bir koleksiyon... Gerek uluslararası moda tasarımcıları, gerekse endüstriyel tasarım ustaları tarafından sık sık referans alınmaya başlanan Osmanlı mirası, bu kez renkleriyle bizi baştan çıkarmaya hazır. Osmanlı Sanatı Uzmanı Serdar Gülgün’ün Marshall için hazırladığı bu lezzetli koleksiyonda, ‘Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve’ olmak üzere renk ya da tat olarak ifade edilebilecek dört ana tema var.
Rengin insan hayatının önemli bir parçası olduğunu ve asırlardır neşe, zenginlik ve asalet ifadesi olarak kullanıldığını söyleyen Gülgün, öncelikle geçmişten bugüne taşınan dört ana renk paleti belirlemiş; bununla da yetinmeyerek bu renklerle boyanmış duvarların üzerinde kullanılabilecek yedi Osmanlı motifini (Çintemani, Kündekari, Balık Pulu, Zencirek, Nar, Lale ve