Melda Narmanlı Çimen

Araştırmalar gösteriyor ki, dekorasyonla ilgili kararların odak noktasında renkler duruyor. Çünkü bir odaya girdiğinizde sizi etkisi altına alan ilk görsel vurgu seçilen renk kombinasyonları oluyor. Renklerin yarattığı duygu ve çağrışımlar kişiden kişiye değişse de, boya ve tekstil üreticileri ile uluslararası renk otoriteleri her sene farklı renk paletlerini kullanarak trend temaları yaratıyorlar. İşte 2010 seçimlerinizde size yön gösterebilecek renk ipuçları...

Katı stil kurallarını unutun... Amacınız sadece size mutluluk veren atmosferi yaratmak olmalı. Bu nedenle, sevdiğiniz renkleri dekorasyonda kullanmaktan çekinmeyin. Sevdiğiniz objeler, rahat ettiğiniz kanepeniz, retro büfeniz ve size enerji veren kişisel renkleriniz, spontan ve özgür bir stilin habercisi oluyor. İç dünyanıza uyan doğru renk temalarını bulabilmek için uzmanların söyledik- lerine de kulak verebilirsiniz:
- Designers Guild markasının kurucusu ve yaratıcı direktörü Tricia Guild’e göre, 2010 ilkbahar renk paleti son derece sofistike, optimist ve değişken. Koyu turkuvazdan toz pembeye, mavi-griden oksit sarıya kadar uzanan geniş bir skala var. Açık sarının siyah ve beyazla birlikte kullanımı da çok moda.

Nisan... Bana hep mutluluk veren bir ay! İlkbaharı tam anlamıyla hissetmeye başlayacağımız günlerin başlangıcı. Evleri de unutmamak gerek! Çiçekler, kelebekler, pastel renkler, küçük ışıltılar ve romantizme hücum!


Baharın gelişinin verdiği heyecan ve enerji, yaşadığımız mekanları küçük bir kutlama havasına sokma isteğini uyandırır içimizde. Hayalgücümüzü biraz fazla çalıştırıp (ki bahar tam da bunun içindir!), mevsim çiçekleri ve renklerinden de yararlanarak evin farklı alanlarında küçük bahar köşeleri oluşturabiliriz. İşte başlangıç için birkaç fikir:
- Evinizin kapısına asacağınız incilerle süslenmiş bir çiçek buketi, misafirlerinizi etkileyecek ve evinizi festival havasına sokacak ilk küçük detay olacaktır.
- Perdeleri açık bırakın, güneş ışığının tüm evi yıkamasına ve aydınlatmasına izin verin.
- Duvarlarınızın rengini değiştirmek için harika bir zaman. Kendinizi sadece şampanya-kese kağıdı-fildişi renk üçlüsüyle kısıtlamayın; iyi hissettirecek yepyeni bir renk bulun.

Bembeyaz mekanların içine serpiştirilen orman yeşili ve deniz mavisi renk dalgaları... Hiçbir abartıya ve süslemeye ihtiyaç duymayan ahşap ve cam ikilisi... Bu dekorasyon anahtarlarını sevdiyseniz, siz de İskandinav rüzgarının etkisine girdiniz demektir


Uzun zamandır dekorasyon arenalarının teslim olduğu İskandinav tasarım ve düzenleme stilleri, baharın başlangıcında evinde yenileme, sadeleşme ve aydınlatma yapmak isteyenler için mutlu bir sonuç yaratabilir. Kuzeyin güneşe hasret loş ışığı ve kışları uzun, yazları kısa süren iklimiyle inatlaşan İskandinav stili, aydınlık, pastel, havadar ve parlak iç mekânlar öneriyor. Duvar kağıtlarından zemine, ev tekstilinden mobilyalara kadar dekorasyonda kullanılan her öğe ışığı yansıtacak, kışın en karanlık günlerinde kasveti biraz olsun dağıtacak renklerle ve malzemelerle biçimleniyor. İskandinav kültürünün vazgeçilmez tonları olan beyaz, krem rengi, mavi, yeşil ve sarının en uçuk tonları, düz hatlara ve zarifçe kıvrılan detaylara sahip sade ve fonksiyonel ahşap mobilyalarla evinize girebilir. Ev tekstilinde keten ve pamuk gibi doğal malzemeler, beyaz zemin üzerine ekose, çizgi ve küçük çiçek desenleri iç mekânlarınıza kuzey

Doğanın uyanışı içinize ve yaşadığınız yere yansısın istiyorsanız, eve her dönüşünüzde erengüllerden, ortancalardan, lalelerden, gerberelardan buketler taşıyın. Çiçekleri her türlü sergilemek mümkün: tabii ki önce vazo ve saksıların içinde, ama sonra sepetlerde, bardaklarda, şişelerde, sürahilerde, galvaniz kovalarda... Doğanın bu renk cümbüşünde bu sene acaba neler moda?


Çiçek, doğayla eşzamanlı yenilenmenin sembolüdür. Tek bir çiçeğin tılsımıyla gülümseteme- yeceğiniz kadın, neşelendiremeyeceğiniz mekan yoktur. Beş duyumuza birden hitap eden çiçekleri vitrin arkalarından ve kaldırım sepetlerinden çıkararak evlerimizin her tarafına serpiştirmenin tam vakti! Herkesin kişisel çiçek tercihi ve vazgeçilmezleri farklı olsa da, bu senenin moda çiçek düzenlemelerini merak edebilirsiniz. Marginal Flowers kurucusu ve çiçek tasarımcısı Zeynel Özmen, bu bahar taze çiçeklerden hazırlanan buketlerin çok moda olduğunu söylüyor. Özellikle kokulu çiçekler, buketlerin favorileri. Mor, beyaz, pembe sümbüller, frezyalar, nergisler aynen kırlarda olduğu gibi bir arada kullanılacak. Mayısta ise, her yıl favori çiçeğimiz olan ortancalar vitrine çıkacak ve uzun boyları tasarımlarla sunulacak.

Geçmişin formları ve imgeleri bugüne taşınıyor.


Genç tasarımcılar 1950, 1960 ve 1970’leri yeniden yorumlamaktan hiç vazgeçmiyor. Bunun bir nedeni geçmişle ilgili güçlü imgelerin güven ve mutluluk vermesi, diğeri de o yıllara ait artık kültleşmiş pek çok stil detayının bulunması

Ev ürünlerini kişisel zevke ve ihtiyaca göre yan yana getirme işlemlerinin sonucuna dekorasyon diyorsak, bu sonuca ulaşmak için ne kadar çok toplama-çıkarma-çarpma-bölme yaptığımızı tahmin edin. Kimisi için çok kolay, kimisi içinse bol bilinmeyenli
bir denklem. Evi karıştırma ve doğru şekilde birbirine katmaya karar verdiyseniz, üç yeni formülden yararlanabilirsiniz

İlkbahar için yazılan tüm mesajlarda hareket, cesaret ve enerji başrolde görünüyor. Tıpkı bir define avındaymış gibi, evimizin içine kişisel izler bırakmak için stil ipuçları topluyoruz. Anlamlar ve sürprizler içeren her yeni şey, içimizdeki yaratıcı makineyi harekete geçiriyor. Kış aylarında genellikle ‘ihtiyaçlar’ ekseninde yaşayan dekorasyon tarzımız, artık aşırıya kaçmaya meyilli. Pozitif düşünce, çokyönlü anlatımlar ve doğal bir stil karışımı evlerimize yön veriyor. Zıt kutupların birleşimlerinden neler yaratabiliriz? İşte üç seçenek:


1. GÖSTERİŞLİ ARKA PLAN+MODERN MOBİLYALAR=KONFORMİST LÜKS:

Önümüzdeki dönemin en önemli trendlerinden birinin ‘evleri giydirmek ve soymak’ olduğu söyleniyor. Bir yandan evlerde çıplak, endüstriyel ve çağdaş ortamlar yaratırken, diğer yandan mahremiyet, gizlilik ve içsellik kaygısıyla bol renge ve desene yöneleceğiz. Minimalizm, sıcak ve yuva hissi veren formlarla dengeleniyor


Tasarım, hayatı kolaylaştırmak, daha konforlu, aynı zamanda daha heyecan verici, merak uyandırıcı ve eğlenceli bir hale getirmek için çok önemli. Hayat şekilleri, tasarımın form ve fonksiyonlarına yön verir. İnsan psikolojisine ve toplumsal ihtiyaçlara cevap vermesi öngörülen trendler ise yeni koleksiyonların, kombinasyonların ve düzenlemelerin anafikrini oluşturur.
Dünyanın en tanınmış trend tahmincilerinden biri olan, The Design Academy Eindhoven’ın başkanlığını yapan ve MOMA’nın ‘tasarımı etkileyen en önemli 40 isim’ arasında gösterdiği Li Edelkoort, trend peşinde bütün dünyayı geziyor ve seminerler veriyor. Onun evlerle ilgili gelecek yorumları ise ilginç. “Gelecekteki evlerde, daha fazla gizli odalar, daha fazla mahrem alanlar olacak”, diyor Edelkoort. Örtünme ve maskelemenin, gizlenmenin ve saklamanın, özele sahip çıkmanın zirvesini yaşayacağız.

Design Academy Eindhoven mezunu Bas van der Veer’in A Drop of Water adlı projesinde, yağmur borularına monte edilen küçük bir depo niteliğindeki ürün, yağmur sırasında borulardan akıp giden litrelerce suyu bahçe ve bitki sulamasında kullanmak üzere depoluyor... Kanadalı tasarım ofisi Gus, kahve çekirdeği tohumlarının saklandığı keneviri toplayarak puflara kılıf olarak kullanıyor... Hong Konglu tasarımcı Michael Young geri dönüştürülmüş alüminyumdan Chair-4a adlı bir yemek masası tasarlamış...
Bunlar gibi örnekler giderek çoğalmakta. Çünkü dünya ve doğa, günümüzün yüksek üretim ve tüketim kapasitesi karşısında S.O.S. veriyor. Tasarımcılar ve tüketiciler ise artık kendilerine şu soruları sormak zorunda: Bu ürünü neden tasarlıyorum? Bu ürünü neden satın alıyorum? Her markanın, tasarımından fiyatına bize ne sunduğuna bakmak, kıyaslamak ve sonuçta bizim için en doğru olanı satın almak gerek. Bu, ne bulduysak almak değil, gerçekten ne istediğimizi yeniden keşfetmeyi öğrenmek demek. Gelecek nesillere ekolojik borç bırakmamız için, doğaya ve çevreye dost ürünlerin kullanımı konusunda dikkatli olmalıyız. Doğaya dost, doğa kanunlarına etik yaklaşan ve organik ürünleri tercih etmemiz