Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları


60 yaş kartları üzerinde yaklaşık üç aydır kopan fırtına sonunda dindi diyebiliriz.
Aslında iş bu kadar büyümeden de bu noktaya ulaşmak mümkündü. Sayıştay’ın “Bu yönetmelik yasal değil” yazısı ortaya çıktığı andan itibaren, önerilen çözümler arasında Ankara’nın uyguladığı sistem de vardı.
En son geçen hafta bugün yayınlanan yazımda ben de Ankara modelinin hem İzmir’e uygun, hem de belediye yönetiminin başını ağrıtmayacak bir yol olduğunu yazmıştım.
Aklın yolu bir. Sonunda Başkan Kocaoğlu da ikna oldu.
Bu işi Bakanlar Kurulu’na havale etmenin sorunu çözmediğini, vatandaşın bu tavrı sorumluluktan kaçmak olarak gördüğünü anladı.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin cuma akşamı kabul ettiği yeni “Ulaşım Kartları Yönetmeliği” Ankara’da uygulanmakta olanın hemen hemen aynısı.
60 yaş kartı pik saatler dediğimiz işe gidiş ve eve dönüş saatlerini kapsayan altı saatlik zaman dilimi dışında geçerli olacak. Kullanım sayısı ve bedelini UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) belirleyecek.
Daha önce, 750 biniş hakkı veren kart için yıllık 175 lira ödeniyordu. Konu UKOME gündemine geldiğinde nasıl bir tarife çıkar henüz belli değil. Ancak, saat sınırlaması getirildiği için eskisinden daha düşük bir kart bedeli mantıklı olacak gibi görünüyor.
Toplu taşım araçlarının yoğun olduğu saatlerde geçerli olmayacağına göre biniş sayısının daha fazla olması veya hiç sınır konmaması da düşünülebilir.
* * *
Son bir söz Ankara modelini de beğenmeyen, sistemin eskisi gibi devamını sağlayacak bir yol bulunmasında ısrarcı olan, veya İstanbul’un her binişe ayrı indirim sağlayan kontör sistemini önerenlere.
Sağolsunlar, pazartesi günü yayınlanan yazımdan sonra, mail imkanı olanlardan çok sayıda mail geldi; telefonla arayanlara ise yetişebildiğim kadarıyla dert anlatmaya çalıştım.
Yukarıda değindiğim çözüm, bugünkü şartlarda en uygunu. Sorumluluğu sırtında taşıyan, hesap verme makamında olanlar böyle bir karar verdi.
Daha fazla ısrarcı olmanın da bir anlamı yok. Bunu bir uygulayıp deneyelim; olmuyorsa başka çözüm için hep birlikte bastırırız.

Haberin Devamı

Memura haksızlık oluyor

Haberin Devamı

Konu 60 yaş kartı vesilesiyle Ulaşım Kartları Yönetmeliği‘nden açılmışken, bu konuya değinmeden edemeyeceğim. Yönetmeliğin 15. maddesi, ilçe belediyelerinde çalışan işçilere ulaşım kartı verilmesi için aylık 185 lira bedel ödenmesi koşulunu getiriyor.
Ancak ister ilçe belediyelerinde, ister Büyükşehir’de çalışsın, memurlar için aynı hak tanınmış değil. Oysa geçmişte onlar da “paso” dediğimiz kartlarla ücretsiz ulaşım hakkından yararlanırlardı.
Bu, belediye için çalışıyor olmanın getirdiği bir ayrıcalıktı.
Şimdi böyle bir hakları yok.
Belediye meclisinde bu haksızlığı AK Parti sözcüsü Yusuf Kenan Çakar da dile getirdi. Başkanvekili Sırrı Aydoğan ise, “Maaşlara ayda 105 lira ulaşım parası ekliyoruz; memur sendikası da bunu kabul etti” diye savundu uygulamayı.
Ancak sendika kabul etse de memurların büyük çoğunluğu buna razı değil; bilesiniz.
Ödenen para 105 lira değil 115 lira. Ancak bu da brüt. Net ödenen 97.5 liraya geliyor.
Bu para, belki özel aracıyla (eşiyle, komşusuyla vb. şekilde) gelen, makam aracı kullanan memur için maaşa ek bir gelir gibi görünebilir.
Ancak özellikle kent merkezine uzak yerlerden gelen çok sayıda memur, 90 dakika avantajına rağmen, ulaşıma ödedikleri paranın 200 lirayı geçtiğinden yakınıyor.
Belediyede çalışan işçilere toplu sözleşmeyle bu hak veriliyor da, memura niye verilmiyor?
Memura niye üvey evlat muamelesi yapılıyor?
Yoksa makam aracıyla gelip gidenlerin sesi daha mı gür çıkıyor?
Memur sendikasını göreve, belediye yönetimini çalışanlara eşit davranmaya çağırıyorum.