Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer‘in 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda yapılmasıyla ilgili çıkışı kıyameti kopardı. Ulusal basından bir sürü ustamız, ağabeyimiz bu konuda yazdı, çizdi. Bu yüzden konuya dahil olma gibi bir niyetim yoktu.
Ancak hafta içinde Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da bu topa girince bende sigortalar attı. Birşeyler söylemek farz oldu.
CHP’li Başkan Gökhan “Statlardaki törenlerden, o klasik, tek düzelikten ben de şikayetçiyim” diyor. 19 Mayıs’ın yalnızca Ankara’da statta kutlanması projesine destek veriyor.
19 Mayıs, 23 Nisan gibi bayramların önemini bildiğini vurguladıktan sonra bayramların sokaklarda, okullarda kutlanması gerektiği görüşünü ortaya atan Gökhan,
“Statlarda kutlanan, o klasik, tekdüzelikten ben de şikayetçiyim. Vali, Belediye Başkanı, dikiliyoruz oraya herkes gelip geçiyor önümüzden, en son biz kalıyoruz stad boşalıyor” diyerek devam ediyor.
* * *
Öğrencilik dönemimde defalarca sahada görev aldım. Tribünde de çok tören izledim. Ancak hiç protokolde bulunmadım. Bu yüzden, oradaki insanın ne hissettiğini bilemem.
Sayın Başkan Gökhan, tekdüzelikten sıkılmış.
Ayakta dikilmekten yorulmuş.
Benim düşüncem şu: Böyle düşüneni, hiç yormamak lazım. Gönderin adamı evine, oturup dinlensin.
Ne diye belediye başkanı seçip böyle yorucu görevler yüklüyorsunuz ki!
Bazı resmi törenlerde Cumhurbaşkanı mecburen ayakta duruyor. 29 Ekim’de mesela. Çünkü Cumhuriyet onun şahsında temsil ediliyor. Bu yüzden geçit yapanları selamlamak için sürekli ayakta. Cumhuriyetin, onu ayakta tutanlara selamı bu.
19 Mayıs’ın anlamı ise biraz daha farklı. Bir milli ayaklanmanın simgesi o bayram. Askeriyle, siviliyle bir halkın kurtuluş için ayağa kalktığı gün.
O yüzden o şehrin valisi, belediye başkanı, garnizon komutanı hep birlikte halkı selamlıyor.
* * *
O yüzden diyorum ki; bayram önce statta kutlanmalı. Ancak o coşku statlara hapsedilmeyip okul bahçelerine, oradan şehrin tüm sokaklarına taşınmalı.
Bayram kutlamalarını bir formalite, zorunluluk havasından kurtarıp coşkuyu insanların kendi içlerinde yaşatması sağlanmalı. Konserler, çeşitli etkinlikler düzenlenmeli. Coşkuya dahah fazla insanın nasıl dahil edileceği düşünülmeli.
Çünkü gördük ki, bayramları sokaklardan koparıp bir stada hapsedince, yoketmek isteyenlerin işini kolaylaştırıyoruz.
Öyleyse gelin; 23 Nisan’dan başlayıp sokakları bayram yerine çevirelim.

Haberin Devamı

Yeni ilçede son durum

Haberin Devamı

Şu anda 30 ilçesi bulunan İzmir’e bir ilçe daha eklenmesi için resmi işlemler ağır aksak da olsa devam ediyor. Menderes ilçesine bağlı Özdere ve Gümüldür ile, aynı sahil şeridinde, ancak idari olarak Seferihisar’a bağlı Ürkmez ve Doğanbey beldeleri birleştirilerek yeni bir ilçe kurulması isteniyor.
Gümüldür ve Özdere’nin istek ve kararlılığı konusunda kuşku yok. Bu yüzden, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, kendi sınırları içinde kalan iki beldede yaşayanların ne düşündüğünü görmek amacıyla “gayrıresmi” bir referandum düzenledi.
Ürkmez ve Doğanbey’de sandıklar kuruldu. Halkın yeni ilçe konusunda ne düşündükleri soruldu. Eskisi gibi devam mı etmek istiyorlardı, yeni kurulacak ilçenin kurucularından olmak mı?
Ürkmez halkı kesin kararlıydı: Biz yeni bir ilçe kurmak istiyoruz.
Ürkmez’le neredeyse iç içe Doğanbey sakinleri ise, ezici çoğunlukla tam tersini istedi: Biz Seferihisar’dan ayrılmak istemiyoruz!
Başkan Soyer, halkın görüşlerine saygı duyduğunu, durumu ilgililere bildirdiğini söylüyor.
Şimdi top İçişleri Bakanlığı’nda. Orada şekillenecek tasarı, Bakanlar Kurulu’nun önüne gelecek.
Yeni ilçe kurulacak mı? Kurulacaksa hangi mahalleler dahil edilecek, son karar orada verilecek.