Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Başkan Kocaoğlu’nun Türkiye’nin en tanınmış şehir plancılarından Prof. İlhan Tekeli başkanlığında bir heyet oluşturarak İzmir’de başlattığı planlama harekatı, Barselona’yı bugüne getiren değişim macerasına çok benziyor.
Bazılarının şehir yapısı itibariyle de İzmir’e benzettiği Berselona, 1992 olimpiyatları öncesi İzmir’in bugün boğuştuğu sorunların çok daha kötülerini yaşıyordu. Antoni Gaudi gibi eşsiz bir mimari dehanın eserlerini barındırsa da, ulaşım ve altyapı sorunlarında boğulan, pislikten geçilmeyen, çarpık binalarla dolu bir yerdi.
Herkesin kabul ettiği gerçek, olimpiyatların Barselona üzerinde sihirli bir değnek etkisi yaptığıdır. Ancak o değneği dokunduranlar da unutulmamalı. Bunlardan ilki 1982’den 1997’ye kadar belediye başkanı olan Pasquall Maragall‘dır. İkincisi ise önce olimpiyat hazırlıklarını yürüten başkan yardımcısı, 97’den sonra başkanlığı Maragall’dan devralan, şimdinin İspanya’nın Türkiye Büyükelçisi Joan Clos i Matheu‘dur.
1986’da Barselona, 6 yıl sonra düzenlenecek olimpiyatların üssü seçilince Maragall, bu yıkık ve sefil şehri bir olimpiyat kentine nasıl dönüştüreceğini düşünmüş ve önemli Katalan plancıları, mimarları göreve çağırmıştır. Tıpkı önceki gün İzmir’deki gibi toplanan plancılar, aylarca kafa patlatıp Barselona’yı bugünlere getiren dönüşüm planını hazırlamıştır.
Kenti boğan eski sanayi bölgeleri, nefes aldıran akciğerler haline gelmiş, yıkık dökük binalar temizlenmiş, altyapı yenilenmiş, altı yıl içinde büyük bir değişimle olimpiyat kenti Barselona yaratılmıştır.
Bununla da yetinilmemiş elbette. Olimpiyat sonrasında da değişim sürdüğü için bugünün dünya kenti ortaya çıkmıştır.
Barselona ile İzmir arasında bağ kurmamın sebebi, yalnızca benzer bir planlama girişimi başlaması değil. Bu girişimin olimpiyat kadar önemli Expo adaylığı öncesine denk gelmesidir. Expo’nun kazanılması halinde, İzmir’de ne gibi değişimlerin yaşanabileceğinin işaretidir.
İzmir Barselona gibi bir dünya şehri olabilir mi?
Katalanlar önlerinde bir örnek olmadan başardı. Biz niye başarmayalım?

Haberin Devamı

Sürekli razı gelir mi?

Haberin Devamı

AK Parti İzmir’deki kongre sürecini tamamlıyor. Bugün yapılacak Çeşme kongresinden sonra geriye Karşıyaka kalıyor.
Aslında Karşıyaka kongresi 11 Aralık’ta yapılacaktı. Mevcut Başkan Tuncay Bozkurt‘la yola devam edilmesi düşünülüyordu ki, kongreye birkaç gün kala ipler koptu. İlçe Başkanı’nın telefonlarını kapatması bahane edilerek kongre iptal edildi.
Koskoca partinin ilçe başkanı telefonunu niye kapalı tutar? Telefon kapalı diye kongre mi iptal edilir?
Verilmesi gereken talimatlar var da verilemiyorsa edilir.
Mesela bazı isimler listeye girsin isteniyor da, teyid edilemiyorsa olur. Karşıyaka AK Parti’de olan da budur.
Son gelişme, görevi de bırakmayan Bozkurt yönetiminin düşürülmesi oldu. Yedeklerle birlikte 28 ilçe yöneticisi istifasını verince yönetim düştü.
Artık yeni bir kongre için yollar temiz. Düşünülen yeni başkan “ağabey” formülü ile Kerem Ali Sürekli. Ancak kulislerden yansıyanlara bakılırsa Sürekli bu göreve pek hevesli değil. Çünkü artık daha üst kademelerde görev düşünüyor. Aynı şekilde düşünüp desteğini esirgemeyen pek çok kişi bulunduğu, bunlar arasında örgüt içinde “etkili” bazı milletvekillerinin de varlığı hesaba katılırsa tereddütü haksız değil.
Konuya İl Başkanı Ömer Cihat Akay tarafından bakarsanız, Kerem Ali Sürekli formülü harika. Çünkü hem Karşıyaka sancısı giderilmiş olacak; hem de muhtemel bir rakibi bertaraf edilmiş olacak.
Şimdi top Sürekli’de...
Cadı kazanını mı tercih edecek, savaş alanını mı?
Bekleyip göreceğiz.