Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Biliyorsunuz, Büyükşehir Belediyesi Üçyol-Uçkuyular metro hattı inşaatında bir hayli zorlandı. Müteahhit iflaslarına teknik zorluklar ve bir de beceriksizlikler eklenince 3-4 yıl gecikme oldu.
Bu arada, Üçkuyular’a kadar gelen hattın bundan sonraki bölümünü Ulaştırma Bakanlığı üstlendi.
CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ni “Doğru dürüst bir metro bile yapamadı” diyerek sık sık eleştiren Bakan Binali Yıldırım ve ekibi bakalım burada nasıl bir sınav verecek?
Bir uçtan girip en fazla iki yıl içinde diğer uçtan çıkacak mı, yoksa Büyükşehir’in battığından daha büyük bir çamura mı batacak?
Teknik konularda uzman bir grup arkadaşla konuşurken bazı bilgiler verdiler, ilginç noktalara dikkat çektiler.

Haberin Devamı

Metro inşaatı zor iş

Öncelikle, söz konusu hatın projesi henüz hazır değil. Hat Üçkuyular’da yeraltında bitti ama yer üstünden mi, yeraltından mı devam edecek kesin karar verilmedi.
Yıllar önce hazırlanan ulaşım planlarının öngördüğü gibi üstten devam ederse iş basit. Kısa sürede bitmesi gerekir. Ama bu işin kolayına kaçmak olur.
Bölgede alışveriş merkezlerinin, yarattığı yoğunluk ortada. Hastane ve yeni yerleşimler ilave yoğunluk getiriyor. Otoyolun karşı tarafında da ticari merkezler ve hastaneler yapılacak. O yüzden şimdiden yeraltına inmek en iyisi.
İşte mesele burada başlıyor.
Büyükşehir’in bitiremediği metro hattında karşılaştığı en büyük zorluk Poligon ve Üçkuyular istasyonları çevresinin jeolojik yapısıydı. Yeraltı nehirleri çok zorladı. Bu nehirleri çimento enjeksiyonları ile durdurmak 2-3 yıl sürdü. Beton imalat ancak bundan sonra başlayabildi.
Bu yeraltı akıntılarının kat kat büyükleri, Üçkuyular-Narlıdere hattında Ulaştırma Bakanlığı’nın karşısına çıkacak. Hatta sıcak su nehirleri bile çıkabilir. Fay hattına ise hiç girmiyorum.
İşte bu durumda bakanlık gerçek bir sınavla karşı karşıya kalır. Büyükşehir’i altı yıl oyalayan zorluklar karşısında hiç zaman kaybetmeden yola devam ederse alkışı hak eder...

Sağlık Bakanlığı suçsuz çıktı

Geçen hafta, cep telefonu üzerinden başıma bela olan birilerinden söz etmiştim. “Sağlık Bakanlığı sigarayı bırakmanıza yardımcı oluyor” diyen kayıtla başlayan mesaj yüzünden haliyle faturayı Sağlık Bakanlığı‘na kesmiştim.
Öncelikle, bu tür telefonlarla başı dertte olan yalnızca ben değilmişim onu öğrendim. “Hayatta sigara içmedim ama aynı telefonlar bana da geldi” diyen bir çok mesaj aldım çünkü.
Yazının yayınlandığı gün Sağlık Bakanlığı’ndan da aradılar. Böyle bir uygulamaları olmadığını vurguluyan bir yetkili, şikayetler gelince soruşturma açtıkları bilgisini verdi.
Anlaşılan o ki, sigara bıraktıran ilaç keşfedilince bir sektör ortaya çıkıvermiş. Faturayı ödeyen de bakanlık olunca, daha çok pay almaya çalışan pazarlama şirketleri rekabeti tele-pazarlama ortamına dökmüş.
Hangi numaralardan arandığımı sordular, telefon kayıtlarından o anda çıkarabildiklerimi verdim.
Bundan sonra top bakanlıkta. Soruşturma ve sonrasında yapacakları yasal işlemin takipçisiyim.
Bu arada aynı telefonlar hala geliyor. Artık kafama takmıyorum. Yeşil tuşa basıp telefonu bırakıyor, işime devam ediyorum.
Varsın telefon faturaları boşu boşuna kabarsın.
Kendi bilecekleri iş...