Prostat kistleri kısırlık yapabilir

29 Kasım 2021

Sperm tahlilinde likefaksiyon dediğimiz akışkanlığın gerçekleşmemesi durumunda gebelik şansı da ciddi anlamda düşer. 50 yaşından sonra prostatta bazı yapısal değişiklikler ortaya çıkar ve büyümeye başlar. İyi huylu prostat büyümeleri idrar kanalında tıkanıklık yaratarak erkeklerin yaşam kalitelerinde de ciddi bozulmaya yol açar. Daha ileri yaşlarda ise kanser gelişme riski ile karşılaşırız.

Üreme çağındaki genç erkeklerde prostat büyümesi ya da kanseri çok nadirdir, bunlarda prostat hastalığı dendiğinde akla prostatın çocuk olmasına mani bozuklukları gelmelidir. Bunlardan biri de prostat içerisindeki kistlerin meni kanalında yaptığı tıkanıklıklara bağlı obstrüktif azospermi durumudur. Genel popülasyonda %5, kısırlık nedeniyle araştırılan erkeler de ise %10 oranında prostat kistine rastlıyoruz. Bu kistler kanser gibi tehlikeli oluşumlar olmayıp, içerisi sıvı ile dolu keseciklerdir.

Prostat kisti olan erkeklerde, dışarı çıkan meni hacminde azalma, ağrılı ejakulasyon, idrar yaparken sızlama, idrar yollarında enfeksiyon, meninin kanlı gelmesi ve tabii ki azoospermi ve

Yazının Devamı

Spermin yetersiz likefaksiyonu kısırlık nedeni olabilir

24 Kasım 2021

Sperm tahlili için özel toplama kapları kullanılır. Örnek de bunun içine verilir. Ejakulat ilk çıktığında pıhtı şeklinde kabın iç duvarına yapışık halde kalır. Ancak mikroskop altında inceleyebilmek için bunun eriyip sıvı haline gelmesi gerekir. İşte meninin pıhtı halinden akışkan sıvı haline gelmesi sürecine likefaksiyon yani erime diyoruz. Bunun gerçekleşmediği durumlarda spermin mikroskobik incelemesi de yapılamaz.

Normal ilişki sırasında da meni kadın genital sistemi içerisine atıldığında pıhtı halindedir. Bir süre sonra erir ve içindeki sperm hücreleri kolayca hareket edebilecek yumurtaya doğru ilerleyebilirler. Likefaksiyon yani erime olmaması durumunda spermler yumurtaya ulaşamayacağı için gebelik de görülmez. Likefaksiyon bozukluğu kısırlık yapan nedenlerden biridir. O nedenle de tahlillerde likefaksiyonun normal olup olmadığı kontrol edilmeli.

Meninin likefaksiyonu 5 ile 20 dakika içerisinde gerçekleşir. Bunun yapan ise prostattan gelen ve PSA yani prostata spesifik antijen olarak bilinen bir protein ertici enzimdir. Kallikrein adlı protez ile ilişkili olduğu

Yazının Devamı

Sperm için de uyku bir ihtiyaçtır

19 Kasım 2021

Gerçekten de, 1176 çiftin 12 ay boyunca takip edildiği yakın tarihli bir çalışmada, uykuya 6 saatten daha az vakit ayıran erkeklerde baba olma şanslarının anlamlı ölçüde azaldığı ortaya çıktı. Diğer araştırmalarda da benzer şekilde, uyku süresi kısaldıkça spermin kalitesinde düşme olacağı görülmekte. Uykunun üreme başarısını nasıl etkilediği konusunda kesin bir fikir birliği yok. Ancak hormonal dengenin bozulduğu kesin olarak biliniyor. Bunlar arasında testosteron ve melatonin hormonlarının salınımları uyku süreci ile yakın ilişkili bulunmuştur. Testosteron bilindiği üzere erkekte doğrudan üreme ve cinsel fonksiyonları ilgilendirir. Testosteron düşüklüğü hem sperm üretiminin bozulmasına hem de cinsel arzu ve penil ereksiyon gücünde zayıflamaya yol açar. Testosteron beyinde, hipofiz bezinden kana verilen lüteinize edici hormonun (LH) kontrolü altında testislerde yapılır. Büyük kısmı ise uykuda salınır. Sabah saatlerinde yapılan ölçümlerde kanda testosteron düzeyi daha yüksek bulunurken, günün

Yazının Devamı

Erkek kısırlığında ko-enzim Q10 kullanımı

8 Kasım 2021

Sperm hücresinde hem enerji temininde hem de oksidatif stresle mücadelede iş gören önemli bir enzim ko-enzim Q10’dur. Ko-enzim Q10’un enerji sağlamadaki rolü spermin mitokondrisi ile ilgilidir. Mitokondri, her hücremizde olduğu gibi spermde de başlıca enerji kaynağıdır. İçinde gerçekleşen reaksiyonlar neticesinde ATP dediğimiz yakıtı üretir. ATP ise bir yandan kuyruğu hareket ettirmek için kullanılırken diğer yandan da spermin yumurtayı delip içine girmesini sağlayan ve akrozom reaksiyonu olarak bilinen bir mekanizmayı çalıştırır. Akrozom reaksiyonu sırasında spermin başını çevreleyen kesenin açılmasıyla içindeki enzimler açığa çıkarak yumurtanın zarlarını eritir. Böylece spermin başı da yumurtaya girebilir.

Ko-enzim Q10’un önemli bir özelliği de, sperm hücrelerinin içinde yüzdüğü sıvıdaki zararlı ürünleri ortadan kaldırmaktır. Serbest oksijen türevleri ya da ROS olarak bilinen oksijen moleküllerinin aşırı artmasıyla meydana gelen bu zararlı ürünler oksidatif stres dediğimiz olaydan

Yazının Devamı

Sperm tahlilinde lökosit görülmesi ne anlama gelir?

2 Kasım 2021

Sperm örneği mikroskop altında incelendiğinde her zaman az ya da çok sayıda bir takım yuvarlak hücreler görülür. Bunların kaynağı ya gerçekten lökositlerdir ya da henüz olgunlaşmamış sperm hücreleri. İkisinin tedavisi arasında büyük fark bulunur. O nedenle bunları çok dikkatli ayırt etmeli. Hemen söyleyeyim, spermden bir damla alıp doğrudan mikroskopta bakıldığında yuvarlak bir hücrenin lökosit mi yoksa kuyruksuz sperm hücresi mi olduğu ayırt edilemez. Bunların mutlaka özel boyalarla boyanıp daha yüksek büyütme gücüne sahip mercekle incelemesi gerekir. Şayet böyle boyanmadan bakılmışsa, lökosit denmesi sizi aldatmasın. Hatta standart sperm boyamalarıyla da her zaman sağlıklı sonuç alınamaz, bu nedenle ancak peroksidaz boyası kullanılarak daha farklı bir yöntemle incelenirse lökosit olduklarına karar verilebilir. Dolayısıyla, sadece boyama yapılmış sperm tahlillerinde lökosite rastlanıldı denmişse buna güvenmeli. Lökosit sayısının da mililitrede 1 milyonun üzerinde olması anlamlıdır. Çünkü normalde

Yazının Devamı

Kısırlık tedavisinde kök hücre uygulanmasına bir adım daha yaklaşıldı

25 Ekim 2021

Kök hücre tedavisi dediğimizde yapılan, vücudun herhangi bir hücresini alıp, bundan sperm hücresi elde etmek ve bunu da tüp bebekte kullanmak. Mademki testiste hücre bulamıyoruz, o halde vücudun başka hücreleri ile bunu başarmak sorunda köklü bir çözüm sağlayacaktır. Ne de olsa vücudumuzda kullanılmayı bekleyen milyonlarca hücre var. Yani hücre kaynağı olarak bir sıkıntı yok. Ancak sorun, bu hücreleri nasıl sperm haline getireceğimiz. İşte, yapılan çalışmalar da bu basamağı aşmaya yönelik planlanıyor.

Geçtiğimiz aylarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Georgia Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı kök hücre tedavisi ile üremenin sağlanabileceği yönünde ilginç bir çalışmalarının sonuçlarını paylaştı. Çalışmanın özelliği, ilk defa maymunda yapılmış olması. Oysa bugüne kadar bu tür araştırmalar hep fare ya da sıçanlarda gerçekleştirilmişti. Maymun ise genetik olarak insana çok daha yakındır. Dolayısıyla bunlardan alınacak sonuçlara bakarak insanda neyle

Yazının Devamı

Sperm nasıl hareket eder?

19 Ekim 2021

Spermin hareketini kuyruğu sağlar. Kuyruk ise, başın hemen arkasında yerleşmiş ve sentriol denilen organelden çıkan incecik liflerden oluşur. Bu lifler kasıldıkça, kuyruk da daire hareketi yapar tarzda sürekli olarak bir yönde dönerek spermi adeta bir topaç gibi çevirir. Yani kuyruk kulaç atar gibi bir sağa bir sola salınmaz, sadece bir yönde spiral tarzda döner. Bu sırada başı da beraberinde döndürerek spermin aynen matkapta olduğu gibi önündekileri delerek ileri doğru gitmesini sağlar. Kuyruktaki lifçiklerde bu dönme hareketini yaptıran ise “Dynein” dediğimiz protein yapısındaki motorlardır. Dynein motorları çalıştığında, pistonları ile kuyruk içindeki lifleri ileri-geri çekerek hareket ettirir. Bu motorların çalışması için, her makinede olduğu gibi, enerjiye ihtiyacı bulunur. Hareket için gereken enerjinin yakıtı ise ATP adlı kimyasal bir moleküldür. Bu olmazsa, kuyruk da hareket edemez. ATP spermde 2 yerden elde edilir: orta kısmında bulunan mitokondrisi ve kuyruğu saran kılıfı. Mitokondri adeta bir pil gibi sürekli

Yazının Devamı

“Evlendik, çocuğumuz olmuyor! Ne zaman tüp bebek yaptırmalıyız?”

11 Ekim 2021

Hiç kuşkusuz tüp bebeğin bir denemesinde gebelikle sonlanma olasılığı, doğal yolla girilecek bir ilişkiden daha fazladır. Tüp bebekte ortalama %50 başarı sağlanırken, doğal yol ile o ay için gebelik şansı %20 civarındadır. Ancak tüp bebek zahmetli ve bazı çiftler için maliyetli bir uygulamadır. İşlem sırasında da birtakım komplikasyonlar görülebilir. Her ne kadar günümüz teknolojisi ile ciddi bir sorunla karşılaşma riski artık çok azalmış olsa da kadında yumurta toplama işleminin invaziv bir cerrahi girişim olduğu unutulmamalı. O nedenle de çocuk sahibi olmaya niyet edinildiğinde ilk seçenek doğal yolla bunun sağlanması olmalı. İyi de, bir yıl beklenmesine rağmen sonuç alınamadı, hala beklemenin bir faydası olur mu?

Bu noktada dikkate alınması gereken iki önemli nokta vardır: Kadın açısından beklemenin bir risk getirip getirmeyeceği ve her iki eş için de tedavi ile düzeltilebilecek bir durumun varlığı. Kadının durumunun mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmesi gerekir. Ama yaşının 35’i geçmiş olması ve yumurta rezervinin azalması, bekleyerek

Yazının Devamı