FIRSATI TEPTİK

10 Eylül 2011

İki takım için hayati önem taşıyan karşılaşmayı maalesef kaybettik. Hido, Ömer Aşık, Ender, Ömer Onan ve Ersan beşiyle oyuna başladık. Almanların büyük silahı Nowitzki’yi Ersan ilk iki periyot boyunca sahadan sildik. Nowitzki ancak 4 sayı atabildi ve üç faul alıp kenara da gitti. İlk iki çeyrekte Enes ve Ömer Aşık’la pota altında müthiş bir üstünlük kurduk, devreyi de 26-23 önde kapadık.
Üçüncü ve dördüncü çeyrekte Nowitzki oyuna ağırlığını koymaya başladı. Hem attı, hem de attırdı. Buna rağmen milli takımımız 10 sayı öne geçti ve Nowitzki de 4 faulle kenardaydı. Hepimiz Nowitzki’nin 4 faulle kenarda olmasından dolayı arayı açacağımızı ve Almanya’yı yeneceğimizi tahmin ettik. Ancak Almanya’da pota altı oyuncusu Kaman müthiş direnç ortaya koydu ve bu oyuncuya Schwethelm üst üste attığı üçlüklerle yardımcı oldu. Nowitzki’nin oyuna girmesiyle de Almanlar var olma maçını kazandı.
Burada Ömer Aşık’a bir parantez açmamız lazım. Attığı sayıların 4’te 3’ünü hücum ribantundan üreten, pota dibinde hiç pas alamayan bu oyuncuyu yaptığı savunma ile birlikte ayakta alkışlamak gerekir.
Şimdi oyunun geneline şöyle bakalım ve milli takımımımızın niye maç kaybettiğini ortaya koyalım.
1-Fa

Yazının Devamı

TOP KAYIPLARI BİZİ YIKTI

8 Eylül 2011

Orhun Ene şampiyona başından beri ilk kez klasik 5'ini bozarak, Fransa karşısında Kerem Tunçeri'nin yerine Ender Arslan'la oyuna başladı. İlk iki periyotta savunmamız, İspanya maçındaki gibi sağlamdı. Ömer Aşık savunma ve hücumda mükemmel oynadı. Ömer Onan da şutlarını soktu. 23.2 sayı ortalamasıyla oynayan Tony Parker'ı da Ender ve Kerem'le iyi kontrol edince ilk periyodu 14-12 önde geçtik.
İkinci periyotta ilk çeyrekten beri iyi oynayan Batum, Fransa'yı sırtladı. Tony Parker da asistleriyle arkadaşlarına sayı yollarını açtı. Sertleşen Fransa savunması top kayıpları yapmamıza neden oldu ve ilk yarı 31-27 rakibimizin üstünlüğüyle geçildi.
İkinci yarının başında Fransa'nın sert savunması, Tony Parker'ın sayıları ve bizim top kayıplarımız devam edince rakibimiz oyunda üstünlüğü tamamen ele geçirdi. Final bölümüne gelindiğinde Orhun Ene takımı alan savunmasına döndürdü. İşte bu ana kadar pota altında adeta cirit atan Fransızlar ve Tony Parker, içeri girmekte zorlandılar.
Üçlük pozisyonunda attıkları şutlar da girmeyince aldığımız ribauntlarla toparlandık. Özellikle Hidayet, Ersan ve Emir, Fransızlara karşı isabetli şutlar ve turnikeler attı, oyuna bir anda denge geldi. Ancak

Yazının Devamı

RAKİBİ ÖNEMSEMEK

6 Eylül 2011

İlk önce bu takıma inanalım. Turnuva başından beri aynı şeyi söylüyoruz. Ama bizimkiler, kendi ayaklarına kurşunu sıkarken, bizleri de perişan ediyorlar. Polonya karşısında rakibi küçümsedik. Nasıl olsa yeneriz, mühim olan İspanya maçı dedik.
Ama dün İngilizler, Polonyalıları yenip bizi üst tura taşıdıkları andan itibaren sahada bir başka 12 Dev Adam vardı. Bir gece önce Litvanya'yı perişan eden İspanya'ya karşı saygı duyan, ondan çekinen takımımız 4 çeyrekte de müthiş savunma ortaya koydu. İspanyollarda Paul Gasol yoktu, ama bizde de Semih Erden ve Kerem Gönlüm gibi önemli eksikler vardı.
Ömer Onan, Kerem ve Ender'le ön blokta başlayan savunma ilerleyen dakikalarda İspanyolları sayı atamaz hale getirdi. Maçın başlarında Mark Gasol, Ibaka ve Reyes'le sayılar bulan rakibimiz, daha sonra Ersan, Enes ve Ömer Aşık'ın savunması altında ezildiler. Oyununun hücum bölümünde ise takımımız savunmadan aldığı güçle, Emir, Hidayet, Ender, Ömer Aşık, Ömer Onan ve Enes'le sayılar atmayı da başardılar. Bir maça nasıl konsantre olunur, onun da nedenli önemli olduğunu İspanya karşısında gösterdik.
Litvanya önünde müthiş bir galibiyet alan İspanya potamıza son çeyrekte sadece iki sayı

Yazının Devamı

Olmaz böyle şey

5 Eylül 2011

Maça iyi konsantre olamadık demek geliyor içimden ama, bu ne biçim hakem tufası onu anlamış değilim. Bir maçta bu kadar hücum faul ve bu kadar sportmenlik dışı faul çalındığını ilk defa gördüm. En üst düzey basketbol turnuvasında bu hakemlerin işi ne?
Üçüncü periyodun sonunda yapılmayan faul ve arkasından Başantrenör Orhun Ene’ye verilen teknik faulün ardından kullanılan atışlar Polonyalıları maça ortak etti. Bu hakemlerle oyuncu ve teknik heyetimizin sakinliğini koruması zaten mümkün değildi. Ancak biraz da kendimize bakmamız gerekiyor sanırım.
Oyuna başlarken sanki Polonya rakibimiz değildi. İspanya maçını kazanmak zorundayız düşüncesi bütün oyuncularımızın içine kadar işlemişti. İlk iki çeyrek savunmada adamlarımızı iyi kontrol edemedik. Hücumda ne yaptığımız hiç belli değildi. Ömer Aşık’ın aldığı fauller pota dibindeki üstünlüğümüzü zayıflattı. Polonyalı oyuncular ilk iki çeyrekte isabetli oynayınca devreyi 39-35 geride kapadık. Tabii ki bu iki periyotta çıkan sonuç konsantrasyon eksikliği olarak gözüktü.
Ardından 3. ve 4. periyotlarda Enes, Hidayet ve Emir’le biraz kıpırdandık. Savunmada da iyi şeyler yapmaya başladık. Ama tam kazanacağız dediğimiz anlarda hakemler

Yazının Devamı

Yazık oldu

3 Eylül 2011

Son senelerde başabaş oynayıp yendiğimiz Litvanya ev sahibi avantajını kullanıp bize ilk yenilgimizi tattırdı.
Orhun Ene strateji olarak takımı şöyle hazırlamış: Oyun temposunu düşürmek, Litvanya’nın en iyi yaptığı hızlı hücum şansını onlara vermemek için... Kerem, Ender ve Cenk’le de oyun kurucuları Kaukenas, Jasikevicius’a baskı uygulatarak set hücumunda onlara kolay sayı şansı yaratmalarını önlemekti. Oyunun dörtle üçlük bölümünde bunu başarıyla uyguladık... Ersan’la hücumda sayılar bularak rakibimize çok zor anlar yaşattık. Yaptığımız baskının arkasında Ömer Aşık’la pota dibinde ribauntlar ve bloklarla Litvanyalılar’a sayı şansı vermedik. Oyunda sekiz sayı öne geçtiğimiz anlarda da hakemlerin bir kaç kritik düdüğü Litvanyalılar’ın arayı kapamasına neden oldu.
Litvanyalılarda bize karşı tedbirler almıştı. Takımımızın iki silahı Hidayet ve Emir’i Pocius’la savunarak takımımıza katkısını önlediler.
Litvanya adına maçı kazandıran 7 asistle oynayan Jasikevicius’du... Pota dibine attığı inanılmaz paslarla ve oyunun sonunda attığı kritik faul atışlarıyla galibiyete imza koydu.
Bizim takıma gelince; iyi bir savunma yaptığımızı söyleyebiliriz. Litvanya gibi bir basketbol

Yazının Devamı

Mükemmel

2 Eylül 2011

Oyuna klasik beşimiz, Hidayet Türkoğlu, Ömer Onan, Ömer Aşık, Ersan İlyasova ve Kerem Tunçeri ile başladık. İlk dakikalarda çok disiplinli bir oyun ortaya koyduk. Hidayet Türkoğlu’nun iki faul alıp kenara gelmesi herkesi korkuttu ama onun yerine oyuna giren Emir Preldzic hemen takıma katkı verince bir sorun yaşamadık.
Hücumda Kerem Tunçeri önderliğinde sabırlı ve inançlı bir şekilde top çevirdik. Ömer Onan, Emir’le dışarıdan, Enes ve Ömer Aşık ile de pota altından isabetli olduk.
Savunmada ise dağınık bir şekilde üzerimize gelen İngilizleri ters oynayarak durdurduk. Aldığımız savunma ve hücum ribauntları Büyük Britanya’yı dağıttı.
İlk periyodu 22-10, ikinci periyodu 22-16, devreyi de 44-26 önde geçtik. Üçüncü periyot İngilizler biraz toparlanıp oyuna denge getirmeye çalıştılar ancak Kerem’in yerine oyuna giren Ender, Emir ve Enes farkın kapanmasına engel oldular.
Son periyotta Sinan ve İzzet’e şans veren Orhun Ene, Büyük Britanya’yı devirirken mükemmel bir taktik anlayışı içindeydi.12 oyuncumuzla sayı bulduğumuz, bu galibiyet bugünkü Litvanya maçı öncesi ay-yıldızlı takımımıza büyük moral oldu.
Dip not: Faul atışlarındaki düşük yüzdemiz dışında istatistik olarak

Yazının Devamı

İyi başlangıç

1 Eylül 2011

Eleme grubundan gelen Portekiz, 12 Dev Adam’a rakip olamadı. Oyuna, Hidayet Türkoğlu, Ömer Onan, Ömer Aşık, Ersan İlyasova beşiyle başlayan milli takımımız ilk 4 dakikadan sonra maça ağırlığını koydu.
Hidayet hücumda, Ömer Aşık savunmada, Portekiz’i sindirmeyi başardı ve fark giderek açıldı. Oyuna sonradan giren Enes Kanter de attığı sayı ve aldığı ribauntlarla takıma iyi bir katkı verdi. A Milli Takım Başantrenörlüğü’nde ilk resmi müsabakasına çıkan Orhun Ene, maçta her oyuncusuna şans verdi. Sayı atmayan oyuncu ise yoktu. Oyunun geneline baktığımızda Hidayet, Emir Preldzic, Ömer Onan ve Ömer Aşık iyi bir performans ortaya koyalarak takımın en önemli silahları olduklarını gösterdiler. Tabii ki kenardan gelen ve iyi bir performans ortaya koyan Enes Kanter’i de bu ekibe katmak gerekir.
Bu maçta tek eksiğimiz bana göre ribauntlardaki Portekiz üstünlüğüydü. Konsantre olduğumuz her anda rakibe büyük üstünlük kurduk ve aldığımız farklı galibiyetle Litvanya’da start alan 2011 Avrupa Şampiyonası gruplarına iyi bir başlangıç yaptık.

Yazının Devamı

Size inanıyoruz

31 Ağustos 2011

Senelerdir her şampiyona öncesi ortaya koyduğumuz alaturkalıktan artık vazgeçelim. Bir kısım eleştirmenler hazırlık maçları iyi geçmişse takımımızın şampiyon olacağını, eğer hazırlık maçlarında iyi neticeler alınmamışsa şampiyona için felaket senaryoları çizer. Birileri ise senelerdir şampiyona öncesi antrenörü ve takımı yerden yere vurur, iyi netice alınmamışsa böbürlenir, sonuçlar iyiyse yazdıklarını unutarak takıma övgüler yağdırır.
Takımımızın gerçek durumunu, şampiyonada nasıl bir netice alacağını, basketbolseverlere doğru yansıtan arkadaşlarımı ayırarak kutlamak isterim.
Ben mükemmel bir hazırlık dönemi geçirdiğimize inanıyorum. Oyun kurucularımız Kerem Tunçeri ve Ender hazır. Ömer Onan bıraktığı yerden devam ediyor. Aynı pozisyondaki Sinan Güler geçirdiği şanssız ameliyat dolayısıyla hazır değil. Burada bir eksikliğimiz var.
Emir ve Hidayet takımımızın en büyük silahları. Burada Hidayet'in Polonya'da başlayan takım olgusu ve kazanma alışkanlığına verdiği katkıyı Dünya Şampiyonası'nda doruğa çıkarmasını ayakta alkışladığımı belirtmek isterim. Şu ana kadar da verdiği pozitif katkı mükemmel. Ersan İlyasova eski havasında görünmedi. Pota altındaki görüntü iyi değil.

Yazının Devamı