Doğan Hakyemez

Son zamanlarda Fransa’ya karşı bilhassa Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda şansımız tutmuyordu. Ancak fizikleri çok üstün, teknikleri zayıf olan Fransa önünde maçın başında adam adama savunma uyguladık. Özellikle Ömer ve Kerem’le Koffi’ye baskı yaptık. Ancak arayı bir türlü açamadık.
Maçın ilk çeyreğinin bitiminde ise inanılmaz alan savunmamız devreye girdi. Yarı saha baskılı ortaya koyduğumuz bu savunma Fransızları bunalttı ve ilk çeyreği 5 sayı farkla önde kapadık. İkinci çeyrekte Fransızlar iyi savunma yaptılar. Arayı da kapatmayı başardılar. Ancak Sinan devreye girdi ve Oğuz’la birlikte farkı dengede tutmayı başardık.
Üçüncü çeyrekte de inanılmaz savunmamız devam etti. Hido’nun da devreye girmesi ile farkı iyice açtık. Fransa ise baskılı alan savunmamızı hiçbir zaman geçemedi. Son çeyrekte Tanjevic, kenardaki oyunculara şans vermeye başladı ve maçtan 95-77 galip ayrıldık.
A Milli Takımımız Ankara’daki müthiş oyununu İstanbul’a da taşımayı başardı. Tabii ki Fransa fizik olarak üstün, teknik olarak zayıf bir ekipti. Bizim gücümüze maç boyunca dayanamadı. Yeni rakibimiz Slovenya. Bana göre bu maç bizim için turnuvanın en zor karşılaşmalarından biri olacak. Çünkü rakibimizde

Grup birinciliğini garantiledikten sonra Tanjevic, Çin maçında hafif sakatlığı olan Kerem Tunçeri ve dört maçta çok dakika alan Ersan, Kerem Gönlüm ve Ömer Onan’ı dinlendirdi.
Sahaya Sinan, Cenk, Oğuz, Ömer Aşık ve Hidayet beşi ile başlayan A Milli Takımımız, daha oyunun başında sert savunmasını uygulayarak Çinli oyuncuların pota ile ilişkilerini kesti. Tüm maç boyunca en göze batıcı hareketler, bloklarımız, sert savunmamız ve bu turnuvada en üst düzeye çıkardığımız top paylaşımıydı.
Şu anda grup birincisi olarak ikinci tura çıktık. Bundan sonraki hedefimiz eleme maçında rakibimiz Fransa’yı saf dışı bırakarak ilk sıralar için yolumuza devam etmek.
Beş gün boyunca takımımız hiç kimsenin beklemediği derecede mücadele ederek Ankaralı sporseverlere basketbol resitali sundu. Her maçta tüm oyuncularımız savunmada harikalar yaratırken hücumda bir gün Ömer, bir gün Hidayet, bir gün Ersan diğer günler de Semih, Kerem’i çıkartarak rakiplerimizi şaşırttık.
Sakatlıklar dolayısıyla oyun kurucu bölgesinde sıkıntılar yaşayacağımızı sanıyorduk. Ancak Kerem ve Ender ile bu bölgede hiç zorlanmadan set düzenimizi kurabildik. Alan savunmasında ve adam adama müdafada kısa oyuncularımızın riskli

Yunanistan galibiyetinden sonra Porto Riko önünde oyuna iyi başlayamadık. Kerem, oyun kurucu Barea’ya baskı yaparak Porto Riko’nun düzenini bozmak istedi. Fakat ay-yıldızlı ekibimiz ilk 2.5 periyot savunma ve hücumda bir türlü ritmini bulamadı.
Buna karşılık Porto Riko en iyi yaptığı şey olan hızlı hücum sonrası isabetli atışları maçın büyük bölümünde başarı ile uyguladı. Bizim faul ve şut yüzdemizin de düşük olması Porto Riko takımının maçı devamlı önde götürmesine neden oldu.
Ömer Onan, Hido takımın skor gücünü ve farkın açılmasını önleyen oyunculardı. Ancak oyunun kaderini lehimize geliştiren faktör kenardan oyuna giren Kerem Gönlüm, Ender ve Semih’ti. Kerem’in yorulduğu anlarda Ender takımımızın savunma gücünü ayakta tutan isimdi. Kerem Gönlüm savunma yaptığı sertlikte takımımızı ayağa kaldırırken hücumda attığı sayılar ve verdiği paslarla da öne fırlamamızı sağladı.
Ve Semih... Gittikçe açılan bu yıldız oyuncumuz dün de kenardan gelip takıma müthiş katkı verdi. Aynı Kerem gibi takımı savunmada ayağa kaldıran oyunculardan biri oldu.
Bu maça kazanarak grup birinciliğini garantiledik. Takımımız pırıl pırıl oyunculardan meydana gelmiş... Arkadaşlık üst seviyede... Kazanmak

Maça müthiş başladık. Ömer Onan, Yunan oyuncu Spanoulis’e baskı uygulayarak rakibin oyun kurmasını engelledi. Oyunun başından itibaren hücumda da Ersan’la sayılar bularak ilk çeyreği önde bitirdik.
İkinci çeyrekte Yunanlılar oyuna çok asıldı. Bourousis ile arka arkaya sayılar atarak oyuna ortak olmaya çalıştılar. Ancak Tanjevic’in ikinci yarıda oyuna sürdüğü savunma beşi sahne aldı. Ersan sayılarını atmaya devam etti ve devreyi 41-39 önde kapadık.
Üçüncü çeyrekte o alışılmış olan alan savunmasını mükemmel yaptık. Pota altında Ömer Aşık, Semih ve Kerem Gönlüm’le iyice sertleştik. Yunanlılar iyice şaşkına döndü, oyun düzenlerinin dışına çıktılar ve isabetsiz atışlar yaptılar.
Ersan da hiç hız kesmedi ve müthiş oyununa durmadan devam edince farkı giderek açıp 18 sayıya çıkardık.
Son çeyrekte ise rakibimizin üzerimize gelmesini akıllı varyasyonlarla önledik. Kerem Tunçeri’nin yorulup oyun dışı kalması ve Ender’in oyuna girmesi bile oyun düzenimizi bozmadı. 35 senedir yenemediğimiz Yunanlılar’ı seyircimizin de desteğiyle Ankara Salonu’nun parkelerine gömdük. Grubumuzda neredeyse birinci olmayı garantiledik.
Bu maçın kahramanı Ersan olmak ile birlikte Kerem önderliğinde tüm

Grup birinciliği yolunda Rusya önünde oyuna kötü başladık. Hücumda şutlarımız girmedi, ancak bir gün önce denediğimiz yarı saha baskı ve alan savunmamızla oyuna tutunduk. Ersan dışarıdan, Ömer Aşık da pota dibinden sayılar bulunca ilk periyot 16-15 lehimize gelişti. İkinci çeyrekte sahada değişik bir 5 vardı, Ender, Ersan, Sinan, Semih ve Kerem Gönlüm'lü takımımız, bu sefer tam saha baskıyı ve yine alan savunmasını mükemmel uyguladı. Ruslar'ın oyun düzenini tamamen bozduk, şaşırttık, onlara sadece 7 sayı attırdık. Sinan ve Ender inanılmaz katkı verdiler. Hücumda Ender'in isabetli üçlüklerine, Semih'in de pota dibi sayıları eklenince devreyi 33-22 önde kapattık.
3. çeyrekte Ömer Aşık şov vardı. Hücumda inanılmaz oynadı. Hidayet de ilk sayısını bu çeyreğin sonunda attı ve Ruslar'a 'Ben de varım' mesajını verdi. Son çeyrekte de Hidayet sahne aldı. Arka arkaya attığı turnikeler ve üçlükler Ruslar'ın bize yaklaşmasına hiç izin vermedi. Ender ve Semih de katkı verince hücumda sıkıntı yaşamadık. Savunmada ise mükemmel oyunumuz devam etti, Ruslar sayılarını ancak tesadüfi, potadan seken ya da ellerden dönen toplardan kazandılar. Ponkrashov'a aldığımız tedbirler onu oyundan düşürdü. Bir