İşimiz zor

14 Ağustos 2011

Dünya Şampiyonası’nda son saniyelerde yendiğimiz Sırbistan, Spor Toto World Cup’ta rövanşı zorlanmadan aldı. Sırbistan önünde kaptanımız Hidayet Türkoğlu sakatlığı nedeniyle sahada yoktu. Sinan Güler ise geçirdiği ameliyatın ardından ilk defa görev yaptı.
Şu andaki kadromuz Dünya Şampiyonası’ndaki başarılı ekipten çok eksik. En etkili olduğumuz pota altında Semih Erden, Ömer Aşık ve Kerem Gönlüm’ün olmayışının yanında Oğuz Savaş, Enes Kanter ve Furkan Aldemir’in bu boşluğu dolduramayışı 12 Dev Adam’ı üç maçta da çok zorladı. Sırbistan dün bu bölgede çok rahattı. Rakibimiz Teodosic’in pota dibine indirdiği toplarla Pesic ve Savonovic ile çok rahat sayılar buldular.
Sırbistan, aynı Almanya maçında olduğu gibi millilere hücum ve savunmada ezici bir üstünlük sağladı. Hücumda bir türlü set düzenini oturtamadığımızı turnuvada gördük. Sadece Ömer Onan’ın kişisel çabasıyla dün sayılar atabildik. Savunmada maalesef pota altındaki eksikler nedeniyle yetersiz kaldık. Eğer pota dibinde Ömer Aşık ve Semih, dışarıda da Ersan ve Sinan takıma katkı vermezse Litvanya’da işimiz çok zor olur. Bu turnuvadaki en büyük kazancımız ise devşirme oyuncumuz Emir Preldzic oldu.

Yazının Devamı

Sakatlıklar!

13 Ağustos 2011

Spor Toto World Cup’ta dün gece Almanya önünde maalesef hiç iyi bir oyun ortaya koyamadık. Kerem Gönlüm, Ömer Aşık, Semih Erden ve Sinan Güler’den oluşan sakatlar kadrosuna oyun kurucumuz Kerem Tunçeri de eklenince savunma ve hücumda istediğimiz ritmi yakalayamadık.
Almanya, bizden kat kat üstündü. Üç senedir aynı koç ve oyuncularla oynayan Nowitzki’siz Almanlar savunmada çok sert, hücumda ise başımızı döndürecek derecede çabuk bir oyunla sonuca gittiler. İstedikleri gibi topu içeri ve dışarı sokarak skor açısından hiçbir güçlük çekmediler. Milli Takımımız ise hücumda farklı geriye düştüğü anlarda dağınık bir oyun ortaya koydu. 12 Dev Adam, maalesef teke tek oyunu zorladı. Pota altında ise Oğuz Savaş, Furkan Aldemir ve Enes Kanter, Almanya’nın uzunları karşısında ezildiler.
Tabii ki yukarıda saydığım sakatlar takımımızın en önemli silahları. Bir an önce pota altı rotasyonunda en azından Ömer Aşık’ın devreye girmesi, Kerem Tunçeri’nin iyileşmesi ve Sinan Güler’in de Ömer Onan’ın yanına monte edilmesi gerekiyor. Önümüzde yeterli zaman var. Avrupa Şampiyonası’na hazır bir kadro ile gideceğimizi düşünüyorum.

Yazının Devamı

Ene ile ilk sınav

12 Ağustos 2011

Litvanya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası hazırlıkları kapsamında İzmir’de düzenlenen Spor Toto World Cup 10’un ilk maçında Ukrayna ile karşılaştık. Müsabakada oyuncularımızın performanslarını görme şansı bulurken, Antrenör Orhun Ene ile takıma yeni katılan Emir Preldzic ve Enes Kanter’in ilk defa milli takımda olması açısından da entresan bir maçtı.
Milli Takım özellikle İtalya’nın Bormio kentinde yaptığı kamptaki ağır bir hazırlık döneminden çıkıp oynadığı ilk hazırlık maçında oyuncularımızın adelelerinin sert olması şutlarımızı olumsuz etkiledi. Savunma kısmında da oyuncularımızın çabukluğunun yeterli düzeyde olmaması doğaldı. Ancak karşılaşmanın bazı bölümlerinde 12 Dev Adam gerçek performanslarını ortaya koyabildi.
Bu maçın geneline baktığımızda Kerem Gönlüm, Sinan Güler, Semih Erden ve Ömer Aşık’ın sakatlıkları nedeniyle kadroda yer almaması gerçek gücümüzü ortaya koymamızı engelleyen en önemli faktördü. Hidayet Türkoğlu önderliğinde Polonya’da başlayan takım olgusunun aynen devam etmesi ise Avrupa Şampiyonası öncesi çok sevindiriciydi.
Oyuncularımız hazırlık maçlarının sonunda Avrupa Şampiyonası’na hazır olarak gideceğimizin ilk sinyallerini dün gece verdi.

Yazının Devamı

FIBA kuralı

11 Ağustos 2011

Avrupa ve Dünya şampiyonaları ileo olimpiyatlarda ulusal takım kadroları (on iki kişiden oluşur) maçlar başlamadan 24 saat önce teknik toplantıda yetkililere vermek zorundadırlar. 12 kişilik kadro belirlendikten sonra antrenmanda veya maçta sakatlık yaşayan ya da hastalanıp oynayamayacak durumda olan oyuncuların yerine hiçbir oyuncu kadroya çağrılamaz.
Bu kadar saçma kural olamaz. Uzun hazırlık dönemi geçireren takımlar şampiyona sırasında şanssız sakatlıklar ve hastalıklar yaşadıkları anda bu kural dolayısıyla hedeflerine ulaşamıyorlar. 2001 Avrupa Şampiyonası'nda Orhun Ene ve daha sonra Mehmet Okur'un sakatlığı belki de Avrupa şampiyonluğumuzu önledi. 2006 Japonya'daki Dünya Şampiyonası'nda eksik kadromuza rağmen inanılmaz galibiyetler alan (Litvanya'yı ilk defa iki kez yenmemiz) milli takımımız İbrahim Kutluay, Ersan İlyasova ve Cenk Akyol'un sakatlıkları olmasa final oynayabilirdi. 2009 Polanya'daki Avrupa Şampiyonası'nda fırtına gibi esen milli takımımız, Ersan İlyasova'nın sakatlığı sonucunda ilk dördün içinde yer alamamıştı. Rakiplerimizin durumları da bizden farksız. Tüm ulusal takımlar şampiyonalar sırasında 12 kişilik kadroların en az 2 yedekle 14 kişiden oluşması

Yazının Devamı

Öpüldünüz

13 Eylül 2010

Amerika karşısına, Kerem Tunçeri-Ömer Onan-Hidayet, Ersan ve Ömer Aşık’tan oluşan klasik beşimizle başladık. ABD’nin en tehlikeli oyuncusu Durant’ı Ersan’la savunmaya çalıştık. Ancak, ne yaptığımız adam adama savunma, ne de sonradan yaptığımız alan savunması bu oyuncunun sayılarını engelleyemedi.
Amerika da oyuna çok sert girdi. Ve adam adama savunma yaparak oyuncularımızı bezdirdi. Durant’ın basketlerine Hido’nun sayıları ile cevap verebildik. Ancak ilk çeyreği geride kapadık. İkinci periyoda Tanjeviç, Ender-Kerem-Semih-Ersan ve Sinan beşi ile başladı. Ancak ne hücumda, ne de savunmada değişen bir şey olmadı. Durant atmaya devam etti. Biz de hücumda sayı üretemedik. Tanjeviç, bu çeyrekte Barış ve Cenk haricinde bütün oyuncuları rotasyona soktu. Ama neticede devreyi Amerika 42-32 önde geçti.
Üçüncü ve dördüncü çeyrekte sert Amerika savunması karşısında sadece direnmeye çalıştık. Hidayet dışında çift haneli sayılara ulaşamadık. Her maçta ortalama 83 sayı atarken, bu maçta ancak 64 sayı üretebildik. Ama burada Amerikalı oyuncuların bire birdeki müthiş savunmasının payı büyüktü. Ama sonuçta yenilmemize rağmen, Dünya ikincisi olduk.
2002’de 9., 2006’da 6. ve 2010’de de ülkemizde

Yazının Devamı

Tarih yazdık

12 Eylül 2010

Dünya Şampiyonluğu’na giden yolda Sırbistan maçının böyle geçeceği belliydi. Biz ne kadar sertsek Sırbistan da o kadar sertti.
Bizde Kerem Tunçeri ve Ender vardı, onlarda da Teodosic bir de Tepic vardı. Yani takımlar birbirine çok denkti.
Dün sahada oynayan herhangi beşimiz çok tedirgin ve gergindi. Oyuna Kerem, Hido, Ömer Onan, Ömer Aşık ve Ersan ile başladık. İlk yarının son iki dakikasına kadar adam adama savunma ile oynadık. Ancak Sırpları çözemedik.
Teodosic hem oyunu organize etti, hem de arkadaşlarına sayılar attırdı. Hido ve Ömer Onan’ın gayretlerine rağmen ilk periyodu 20-17 yenik bitirdik.
İkinci çeyreğe Sinan, Ender, Kerem Gönlüm’ü alarak başladık. Ancak Sinan ve Ömer Aşık üçleyince oyundan iyice düştük.
Teodosic arkadaşlarını sayı paslarıyla buluştururken millilerimiz Ömer Onan, Kerem Gönlüm ve Ender ile ayakta kalmaya çalıştı. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte Ersan’dan hiç faydalanamadık. 8 sayıya geri düştüğümüz anda ise kaptığımız iki top ona kadar oyunda gözükmeyen Kerem Tunçeri’nin takımı sırtlaması ve attığı sayılar maçı bir anda başabaş konumuna getirdi.
Bu maçın başabaş gelmesi Tanjevic’in 4. çeyrekte üç kısa oyuncuya dönmesiyle oldu. Ömer Onan, Ender ve

Yazının Devamı

Bir hayal gerçek oluyor

11 Eylül 2010

1992 yılında Turgay Demirel federasyon başkanı olduğunda ilk hedefini 2001 Avrupa Şampiyonası'nı ülkemize getirmek olarak belirlemişti. Efes Pilsen’le Avrupa’da ivme alan basketbolumuzu milli takımlar seviyesinde Dünya'ya duyurmak istiyordu. 2001'de muhteşem bir organizasyon sonucunda Avrupa 2.'si olduk ve Türkiye’de yer yerinden oynadı. Turgay Demirel bu başarının arkasından 2010 Dünya Şampiyonası'nı almak için harekete geçti. Başkan, 2010'da basketbolumuzun dünyanın zirvesine çıkabileceğini görüyordu ve 2010 Şampiyonası'nı Türkiye’ye getirmeyi başardı. Ona en büyük destek Başbakanımız Tayyip Erdoğan’dan gelmişti.
2010 alınmıştı ama Milli Takımımız'ın planlı bir şekilde bu şampiyonaya hazırlanmasının yanında madalya alabileceğimiz bir konuma getirilmesi gerekiyordu. 2003 Avrupa Şampiyonası sonrası takımın başına getirilen Tanjeviç 1995 Ümitler Şampiyonası'na seçilen oyuncuları 2010 aday kadrosuna potansiyel oyuncular olarak belirledi. Kafasında bu kadrodaki oyunculara 2010'a kadar tecrübe kazandırmak, ilerleme kaydedenlerle tecrübeli yıldızları birleştirerek Dünya Şampiyonası'nda en iyi dereceyi almak vardı.
2005 Avrupa Ümitler Avrupa Şampiyonası'nın ardından Ersan İlyasova,

Yazının Devamı

Muhteşemsiniz!

9 Eylül 2010

Lakovic, Becirovic, Nachbar gibi şutörleri olan Slovenya önünde Tanjevic, hiç riske girmedi, milli takımımıza adam adama savunma oynattı. Hücumda Ömer Onan'la Slovenler’in en iyi oyuncusu Lakovic'i sahadan silen takımımız Hidayet'le isabetli atışlar bulunca bir anda öne geçti. Sert savunmamız karşısında şaşkına dönen Slovenler dağıldı. Hücumda Ömer Onan ve Ersan'la da sayı bulmaya devam edince ilk çeyrek 27-14 lehimize gelişti.
İkinci çeyrekte sahnede Ender, Sinan, Semih, Kerem Gönlüm ve Ersan vardı. Ersan'ın arka arkaya bulduğu sayılarla 19 farka ulaştığımız karşılaşmada Slovenler alan savunmasına döndüler. Ancak ritmi bulan millilerimiz devreyi 50-31 önde kapadı.
Üçüncü ve dördüncü çeyrekte Slovenler artık dağılmıştı. Kerem ve Ender ile oyunu istediğimiz gibi yönlerdirdik. Ve son çeyrekte de tüm oyunculara şans veren Tanjevic galibiyete noktayı koydu.
Tüm oyuncularımız bu maçta başarılı olurken Ersan 19 sayıyla takımımızın en skorer oyuncusuydu. "Her takım oyun kurucusu ve pivotu kadar takımdır" sloganını artık kenardan gelen oyuncuların verdiği katkı da eklendi.
Dün Cenk, Sinan, Semih, Oğuz, Kerem Gönlüm ve Ender kenardan katkı veren oyuncularımızdı. Bu oyuncularımızın

Yazının Devamı