Özden Kaptanlar

Özden Kaptanlar

ozden-kaptanlar@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hepimizin istediği şeydir. Başarılı olmak, zaferler kazanmak ya da “hep kazanan” olmak!...
Peki, biz hiç kendimize doğruları söyledik mi acaba? İnsan evladı genel olarak kendisini pek eleştirmez. Kendini genelde haklı görür. Buda kendisini tam olarak tanımasına, aslında engel olur.
Kazanmak kolay mı?
Ben eğitimsiz olayım, kaybetmenin tadını istemeyeyim, “tecrübeyle tanışmam” diyeyim ve “kazanmak hakkım” diyerek bağırayım. Eh be insan evladı...
Hayat bunu yer mi hiç? Şöyle bir süzer seni...
“Bana ne sunuyorsun da kazanmak istiyorsun” der sertçe!
Küstahça “Sen ne yaptın ki benden başarı, şan, şeref istiyorsun. Nelere katlandın, neler öğrendin?... Ne meziyetlerin var? Varsa onları geliştirdin mi ki kazanmak istiyorsun?” deyiverir...
Kalakalırsınız öylece...
Hayat akıllıları ve çalışkanları seviyor.
“Hak etmek gerek bazı şeyleri” diyor kafana vura vura...
Hala “ben hep haklıyım” diyorsanız ki ben demiyorum artık tosluyorsunuz sert hayat kayalarına...
Vura vura bizi yontuyor bu hayat. Ta ki adam olana kadar.
O da bize biçilen ömür yettiyse tabi. “Eğitim şart” elbet.
Başarı için bazı şeyleri hak etmek gerekir.
Kazanmak için düşünmek lazım. Çünkü düşünmek araştırmayı, araştırmak bilgiyi getiriyor. İnsanın çapı bayağı bir genişliyor o zaman.
Bir insan haddini, çapını bildimi doğru yolda demektir.
İşte o zaman “hayat senden artık alacaklıyım“ diyebilir.
Rahmani mi, şeytani mi? o ayrı bir tartışma artık...