Psikolojik danışmanlar haklarını arıyor!

18 Mayıs 2011

MEB Personel Genel Müdürlüğü internet sitesinden 2011 yılı atamalarında rehber öğretmen kadrosuna Felsefe alanına kaynak teşkil eden yükseköğretim programları mezunlarının da atanabileceğini duyurması, alanda çalışan psikolojik danışmanlar tarafından tepkiyle karşılandı. Sosyal medyada ve mail gruplarında örgütlenen psikolojik danışmanlar 23 Mayıs 2011 tarihinde saat 14.00'da Ankara'da "Mesleğimize Sahip Çıkalım" buluşması gerçekleştirmeyi planlıyor.

MEB'in duyurusu sonrasında psikolojik danışmanların meslek örgütü Türk PDR-DER (Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği) genel merkezi ve şübelerinden çeşitli açıklamalar ve basın duyuruları geldi. Ve bu da Türk PDR-DER Gemel Başkanı Doç.Dr. Tuncay ERGENE'nin son yayınladığı basın açıklaması, duyarlı aynen aktarıyorum;

PSİKOLOJİK DANIŞMANLAR HAKLARINI ARIYOR

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) psikololik danışman/rehber öğretmen kadrolarına felsefe grubu öğretmenlerini atama kararına psikolojik danışmanların tepkileri çığ gibi büyüyor. Psikolojik

Yazının Devamı

YGS iptal edilir mi ve ÖSYM başkanı istifa etmeli mi?

10 Mayıs 2011

ÖSYM, dün mesai sonun doğru 2011 Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) şifre ile kopya çekildiği iddiları ile açılan iptal istemi davası üzerine Ankara 7. İdari mahkemesi'ne savunmasını verdi. mahkemenin ilerleyen günlerde karar açıklaması bekleniyor. Açıkçası ben kopya çekildiği sonucuna varılarak 2011 YGS'nin iptal edilmesini beklemiyorum. Zira son üç yazımda da belirttiğim gibi kopya iddialarının ayakları yere basmıyor ve ortada şifreli sorularla kopya çekildiği iddialarını doğrulaycak anlamlı bir veri yok...

Kopya iddiaları ilk ortaya atıldığında bu konuda kendimi olduça yalnız hissediyordum doğrusu, fakat gelinen noktada gerçekten eğitimin içinde olan birçok uzman kopya çekilme ihtimalinin olmadığı konusunda birleşiyor. Fakat önceki yazılarımda da değindiğim gibi ÖSYM ve yeni başkan süreci etkili yönetememiş ve kamuoyunda ciddi bir güven kaybı yaşamıştır. Bu nedenle de istifası isteniyor...

Aslında YGS sonuçları açıklandığından beri yaşanan başka bir sıkıntı var ki, bu durum bence skandal olmaya kopya

Yazının Devamı

Kim demiş YGS'de kopya yok? Her şey ortada!

29 Nisan 2011

Nihayet YGS sonuçları açıklandı. Hiç de kolay olmadı bu yıl YGS sonuçlarını beklemek... YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiği imalarıyla oluşturulan fırtınalarla birlikte iyici taştı sabırlar ve patlama noktasına geldi kızgınlıklar... Birileri gerdikçe gerdi gençleri, önlerinde daha LYS olduğu gerçeği dikkste alınmadan...

Son iki yazımda YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiği iddialarının neden ayaklarının yere basmadığı konularını, okuyan herkes anlasın diye çok ayrıntılı olarak ele aldım. Özellikle bu konudaki ikinci yazım, yani bir önceki yazım birçok platformda da yayınlandı. Ulaşabildiklerimin yorumlarına da göz attım. Kimilerinin içerikten çok yazının uzunluğundan dem vurduğuna ve yazıdan birkaç cümle okuduktan sonra yorum yazdığını gözlemledim. Eğitimciler paragraf sorularından korkan adaylara "Uzun paragraflardan korkmayın, zira paragraf uzunsa iyi açıklanmıştır" önerisinde bulunur. Evet öneri gerçekten doğrudur, uzun paragrafları konsantresini bozmadan okuma sabrını gösterebilen hemen herkes de doğru şekilde yanıtlar zaten.

Ben artık bu konuda yazmaktan olukça sıkıldım aslında, fakat gelin görün ki, suyu bulandırmaktan ve kuyuya taş atmaktan hoşlananlar

Yazının Devamı

İşte YGS sorularının gerçek şifresi!

18 Nisan 2011

Ne uzun şaka...
Evet en uzun nisan 1 şakası olmalı bu...

Hani bazen bir arkadaşınız şaka yapar size, fakat siz anlarsınız. "Şaka yapma kardeşim" dersiniz de arkadaşınız, "Ne şakası arkadaşım" der ve durumu anladığınızı yok sayarak şakasını ısrarla sürdürmek ister...

Bir önceki yazımda "YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiği" yönündeki trajikomik iddiaya 1 nisan şakası olmalı demiştim. Fakat görüyorum ki birileri bütün ciddi tavırlarını takınarak "ne şakası kardeşim" diyerek uzattıkça uzatıyor...

Önceki yazımda "YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiği" imasında bulunulan en gürültülü iddiayı ele almış, gürültü çıkaranların ve bu gürültünün tesirinde kalan kamuoyunun yanılgılarına değinmiştim. İddia, "matematik testindeki soruların yanıtları, küçükten büyüğe doğru cevap şıklarının altına sıralandığında çakışan şık doğru cevabı veriyor" şeklindeydi. Bu durumun sadece basına verilen kitapçık için söz konusu olduğunu, bunun da basın kitabını oluşturma mantığının sonucu olduğunu örneklerle ifade etmiştik. Basına verilen kitapçık hiçbir adaya verilmediğinden gereksiz bir gürültü yapıldığına ve adayların bu yaklaşımla matematik testini çözmüş olmaları durumunda en fazla 3-5 net

Yazının Devamı

İşte YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiğinin ispatı!

4 Nisan 2011

Bu bir nisan 1 şakası olmalı...

Zira ilk nisan 1 tarihinde Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) şifreli sorularla kopya çekildiği iddiası bomba gibi düştü basına... Bomba diyorum zira basın bu iddiayı sorgusuz sualsiz çok çabuk sahiplendi...

İddiaya göre matematik testindeki soruların şıklarında yer alan rakamlar, şıkların altında küçükten büyüğe doğru sıralandığında, hangi şıkta sıralama rakamı ile şıktaki rakam aynı ise yani hanki şıkta çakışma varsa doğru yanıt o şıktı. Eğer küçükten büyüğe yapılan sıralamada çakışma yoksa, bu defa büyükten küçüğe sıralama yapılarak çakışan yani doğru şık rahatlıkla bulunabiliyordu. Şıkların hepsinde çakışma olması halinde ise yanıt A şıkkı yani ilk çakışan şıktı...

Herkes gibi ben de hemen OSYM'nin sitesinde kamuoyuna açıklanan soru kitapçığını ve cevap anahtarını indirdim ve başladım analize... Her bir çakışmada hayretim biraz daha arttı. Bu nasıl olabilirdi?... Bu kadar güvenlik önleminden sonra kopya çekilmiş olması ihtimaline inanmak istemedim, direndim, fakat şifre olduğu iddia edilen formülü her uyguladığım soruda, doğru şıkkı soruya bile bakmadan rahatlıkla buluyordum. Matematikteki 40 sorudan yaklaşık 35'ine şifre olduğu iddia edilen ve

Yazının Devamı

YGS'de kazandıran stratejiler

25 Mart 2011

Sınava hazırlık ve sınavdan önce yapılacaklar kadar sınav anında nelere dikkat edileceği de büyük önem taşıyor. Hatta sınavda sergilenen yanlış stratejiler bir yıl boyunca sürdürülen çalışmadan verim alınamamasına da neden olabiliyor. Her yıl on binlerce öğrenci sınav anında doğru stratejileri uygulayamadığından sınavda istediği başarıyı yakalayamıyor, hak ettiği puana ulaşamıyor ya da sınav süresini verimli kullanamıyor. İşte bu nedenle aşağıda sıraladığımız sınav anı stratejileri adaylarımızın can simidi niteliğini taşıyor:

1. Sınav saatine yakın kalkıp telaş-kaygı yaratmayın. Daha da erken kalkıp besleyici; enerji verici bir kahvaltı yapın. ( hafif bir müzik dinleyerek yapılması rahatlatabilir )

2. Sınavda gerekli belgeleri (sınav giriş belgesi, nüfus cüzdanı) alarak sınav yerine 30-45 dk. Önce gidin. (Daha önce gitmeniz heyecanınızı artırabilir)

3. Sınavı başaracağınızı kendinize telkin edin.

4. Bu sınava bir tek siz girmiyorsunuz. Orada var olan diğer kişilerin durumu da sizinki gibidir.

5. Sınav başlamadan önce, tuvalet, su gibi ihtiyaçlarınızı karşılayın. Elinizi

Yazının Devamı

YGS sınav öncesi son hafta, son gün ve sınav sabahı nelere dikkat edilmeli ve neler yapılmalı?

21 Mart 2011

Hiç kuşkusuz fizyolojimiz ruhsal dünyamızı, ruhsal dünyamız da fizyolojimizi etkilemekte. Dişimizde ağrı varken etrafımıza gülücükler saçmamız çok mümkün olmasa gerek... Sınavlarda maksimum verimi elde etmek için, akademik anlamda hazır olmak kadar fizyolojik ve psikolojik olarak hazır bulunmak da oldukça önemlidir. Sınav anında fizyolojik ve psikolojik olarak hazır bulunmak ise sınav öncesinde bir takım konulara dikkat etmek ve bazı stratejileri uygulamakla mümkün olabilmekte...

Bugün YGS adaylarımızla sınav anında hem akademik, hem fizyolojik ve hem de psikolojik anlamda hazır olmanıza yardımcı olacak sınav öncesi stratejilerini paylaşacağız... Sınavdan önceki son hafta, son gün ve sınav sabahı nelere dikkat etmeli ve neler yapmalı?

Sınav Öncesi Son Hafta

• Yeni konu öğrenmek yerine bilgilerinizi pekiştirin.
• Önceki yıllarda çıkmış soruları çözün.

Yazının Devamı

Tarihe not düşen sevda öyküsü!

18 Mart 2011

Kamçılı köylü Ali, Çanakkale ve bir avuç leblebi...

Deliler gibi sevmişti Kamçılı köyünden Ali, köylüsü bir genç kızı… Öyle flört mlört yoktur Ali”nin zamanında. Adam gibi sevmeler ve adam gibi sevenler vardır… Oyuncak tutulmaz duygular, akıverdi mi gönül bir güzele, eridi mi yürek yağı yari görünce, düştü mü sevda ateşi kalbe, gecelerin rüyası gündüzlerin hülyası oldu mu sevilen, eğlenmek değil evlenmek ister yiğit oğlu yiğitler, er oğlu erler…

Kamçılı köyünden Ali de evlenmek ister, çölleri aşan Mecnun”u, dağları delen Ferhat”ı kıskandıracak sevgiyle sevdiği sevgilisiyle… Lakin bir türlü vermez kızın babası Ali”nin sevdasını… Araya girer köyün ileri gelenleri, razı ederler kızın babasını ve nihayet kavuşur Ali, bülbülü olduğu gülüne… Evlenirler…

Kısa bir süre sonra bir de oğulları olur, yuvası daha da şenlenir Kamçılı köyünden

Yazının Devamı