Haydi kızlar okula, ama yüksek okuma!

20 Ocak 2011

Ülkemizde yaklaşık 90 bin kız çocuğu (2010 verileri) ilköğretim çağında olmasına rağmen okula gidemiyor. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerekse sivil toplum örgütlerinin yıllarca üst üste sürdürdüğü kız çocuklarını okullaştırma kampanyalarına rağmen bu vahim tablo azalsa da devam ediyor. Bu rakam ortaöğretimde ise çok daha içler acısı... Yaklaşık yarım milyon kız çocuğumuz ortaöğretim eğitimini almıyor...

Evet bir yandan kız çocuklarımızın okullaşma oranlarını artırmak için canhıraş bir çaba var... Fakat öte yandan da okuyan kız çocuklarımızın okumaya devam etmemeleri için bir gayret var sanki... İlköğretime gelmesi için neredeyse ayaklarına kırmızı halılar serdiğimiz, engellemeleri halinde ailelerine ceza kestiğimiz kız çocuklarımız, kendilerini yetiştirmenin heyecanına daldığında ise işin rengi değişiyor. Kırmızı halılar dikenli yollara dönüşüveriyor. Okula başlamaları için geliştirdiğimiz bin bir yöntemin yerini, devam etmemeleri için bin bir bahane alıyor... Yok o fotoğraf olmaz, yok

Yazının Devamı

YGS başvurularında son hatırlatmalar

18 Ocak 2011

2011 YGS başvuruları 19 Ocak Çarşamba günü sona eriyor. Aslında bu konunun daha önce ele alınması gerekiyordu, fakat Milliyet.com.tr'deki köşemizin teknik hazırlıklarının tamamlanma süreci bu yazımızın biraz gecikmesine neden oldu. Her ne kadar çok az bir süre kaldıysa da bazı konuları hatırlatmanın yararlı olacağı kanaatindeyim.

YGS'ye kimlerin başvurabileceği ve nasıl başvurabileceğine dair açıklamalar bu konunun ele alındığı haber metinlerinde yer aldı. Biz bu konulara değinmekten çok haber metinlerinde yer almayan daha spesifik konularına değineceğiz.

Öncelikle şunu hatırlatmalıyım ki, her ne kadar basında YGS başvurusu olarak yer aldıysa da, aslında bu süreç ÖSYS yani Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sitemi'ne dahil olma işlemidir. YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) ise üniversiteye geçiş sistemi olan ÖSYS sınavlarının ilk basamağıdır. İşte bu kavram karmaşası özellikle eski meslek lisesi mezunlarının bu süreci kaçırmalarına neden olabilmektedir.

Zira bilindiği üzere mesleki teknik ortaöğretim mezunları sınavsız olarak alanları ile

Yazının Devamı

Gideceğiniz bir yer varsa…

14 Ocak 2011
Bilindiği üzere Kutup Yıldızı, hemen hemen dünyanın ekseni ile aynı doğrultuda olduğundan diğer gök cisimleri gibi yer değiştirmez ve sürekli kuzeyi gösterir. İşte bu özeliği sayesinde tarih boyunca yön bulma amacıyla kullanılmıştır. Asırlardır seyir halindeki insanların yönlerini tayin etmelerine ve böylece varmak istedikleri noktalara kolayca varmalarına yardımcı olmuştur.  Bir başka yaklaşımla tarih boyunca Kutup Yıldızı, karanlıkları aydınlığa çevirmiş, bilinmezlikleri gidermiş ve yanıltmayan bir rehber olmuştur. Fakat sadece kuzeyi gösterir Kutup Yıldızı, nereye gitmeniz gerektiğini bilemez. Nereden gitmeniz gerektiğini de gösteremez, bunu siz belirlemelisiniz. Fakat ne taraftan yürüyeceğinizi belirlemek için nerede olduğunuzu ve yönlerinizi (seçeneklerinizi) bilmeniz gerekir; yönünüzü tayin etmek için de Kutup Yıldızı gerekir…  Aslında gidecek bir yeri olmayanlar ve nereye gideceğini bilmeyenler için hiçbir anlam ifade etmez Kutup Yıldızı…   O sadece bir rehberdir; nereye gideceğinizi belirlemez, ama nasıl gitmeniz gerektiği konusunda öneriler verebilir… Nereye gitmeniz gerektiğini söyleyerek hayatınıza müdahale de etmez, fakat nerede olduğunuz konusunda fikirler verebilir. Sizin adınıza kararlar almaz, ama etkili kararlar almanıza yardımcı olabilir… Sizin adınıza yürümez, ama daha hızlı yürümenize yardımcı olabilir… Sizi karanlıklarınızdan çıkaramaz ama yolunuzu aydınlatabilir…  Hani dedik ya, gidecek bir yeri olmayanlar ve nereye gideceğini bilmeyenler için hiçbir anlam ifade etmez Kutup Yıldızı…  Yolcusuyuz hepimiz hayat yolunun… Bu yolda inişler çıkışlar, tümsekler çukurlar var. Dağlar ovalar, karanlıklar aydınlıklar var. Dahası yazı var kışı var, engeli yokuşu var… Seyir halindeyiz doğduğumuz andan beri… Nice rehberlerimiz oldu, olacak…  Şimdi bir de Milliyet.com.tr”de Kutup Yıldızı olacak; gidecek bir yeri olan ve nereye gideceğini bilenler için…  Sinan ÇAĞIRAN  Psikolojik Danışman / Pedagog   
Yazının Devamı