Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hadi tahmin edin. Kimden geliyor dersiniz, bu katmerli pardon?
Azıcık gündemi yakından takip edenler bilecektir. Ama asıl, 10’lu yaşlardan 30’lu yaşlara kadar, Türkiye’nin bitmek bilmeyen sınavlar sistemine tabi milyonlarca genç ve onların yakınları için yanıtı bulmak hiç de zor değil.
Evet bildiniz, ÖSYM’den söz ediyorum.
Sınavlar sistemimizin anlı şanlı kurumu, son dönemin “pardon rekortmeni” ÖSYM’den...
* * *
Bir düşünün... Bir işe girmek için sınava giriyorsunuz. Nereden baksanız karın ağrısı!
Hele hele iş bulmak için çifter çifter üniversite diplomalarının kifayetsiz kalabildiği şu dönemde...
Sonra mı? Sonra, olmuyor işte... Öncesinde onca çalışıp çabaladığınız, umut bağladığınız sınavı, “Geçemediniz” diyorlar. Oysa mesleki olarak da sınırlı fırsatlardan biriydi bu iş sizin için. Ne yapalım? Başa gelen çekilecek, deyip mücadeleye kaldığınız yerden iyi kötü devam ediyorsunuz tabii ki.
Ama bu sınav hadisesinden tam 2.5 yıl sonra bir gün sizi arayıp, “Kusura bakmayın. Sınavda bir yanlışlık olmuş. Siz aslında sınavda yeterli puanı almışsınız. Gelin şimdi biz sizi mülakata alalım” deyiveriyorlar.
Ne hissedersiniz o anda? Kötü bir şaka gibi!
Yukarıda sizlere anlattığım, 2008 yılında ÖSYM tarafından düzenlenen Hakim ve Savcı Seçme Sınavı’na giren 200 adayın başına gelenler... Sınavda yer alan 5 sorunun hatalı olduğu mahkeme kararıyla doğrulanınca, sınava giren adayların puanları yeniden hesaplanmış.
Buna göre 200 kişinin, daha aslında 2008 yılındaki sınavda yeterli puanı alıp mülakata girmeye hak kazandığı ortaya çıkmış. Siz söyleyin, gönül rahatlığıyla sevinsinler mi şimdi?
2.5 yıl önce sınavı kazanan arkadaşları, bu dönem stajlarını bitirip atama kuralarını çekiyorlar. Onlara ise, mesleki olarak kaybettikleri bu süreyi, maddi ve manevi zararlarını sineye çekmek kalıyor.

Olur böyle vakalar
Ama olur böyle vakalar... Velhasıl olmadı mı, oldu. Bu yıl şifre skandalı, yanlış hesaplanan puanlar derken, üniversite sınavına giren öğrenciler ve velileri huzursuzluklarını bir türlü atamamıştı. Neyse sonunda puanlar geldi tercihler yapıldı. Derken, tercihlerin son günü olan 5 Ağustos’ta bazı öğrencilerin cep telefonlarına bir mesajla, ortaöğretim puanlarının yanlış hesaplandığı, bu nedenle puanlarının değiştiği bilgisi geldi.
Saat 17.00’de tercihler için süre bitiyordu. “Hadi gençler! Size 23.59’a kadar zaman... Bi daha yapıverin tercihlerinizi” denildi. Sanki mesleklerini, üniversitelerini değil, tişört seçiverecekti afacanlar. Bu son dakika sürprizi mesajı almayan, görmeyen, tercihlerini gece yarısına kadar yetiştiremeyen öğrenciler oldu mu, orasını hiç bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey varsa, o da artık öğrencilerin, gençlerin ailelerin, onlara emek veren öğretmenlerin, sadece sınav stresleri yok. Streslerine, bir de sınavın hakkaniyeti, güvenilirliği stresi eklendi.
19 Ağustos Cuma günü üniversite giriş sınav sonuçları açıklanacak. Sınav sonucunu dört gözle bekleyen herkese, pardonsuz, kötü sürprizsiz, içe sinen sonuçlar diliyorum.



KPSS’ye itirazlar


Geçtiğimiz yıl kopya olayıyla gündeme gelen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonuçlarına, bu yıl da önemli itirazlar var. Sınava giren çok sayıda aday, netlerin yanlış hesaplandığı gerekçesiyle, ÖSYM’ye itiraz dilekçeleri verdi. “Eksik netler için ÖSYM’ye dilekçe veriyoruz” adlı yaklaşık 700 kişilik bir facebook grubu da oluşturan adaylar, seslerini duyurmaya çalışıyor. Eğer itirazlarına 18 Ağustos’a kadar yanıt gelmezse, atama şanslarını kaybetmekten korkuyorlar. Onlara da gecikmeli bir “pardon”u reva görmeyelim.