Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Güzelim ormanların, telafisiz alev alev yanışına mı yanayım, şu uğursuz öfkeyi, savaş dilini, cepheleşmeyi her gün biraz daha kanıksamamıza mı? Ne dersiniz a dostlar? Hangisi daha acı? Hangisi daha çok şey çalıyor bizlerden, bu canım ülkeden?
* * *
Bir yaz klasiği! En acısından, en içe oturanından... Yine cayır cayır ormanlar yanıyor. Yeşilin güzelim tonları katran karası. O yanarak can veren hayvanlardan birinin bakışına değse bakışımız, ömür billah kendimizi affedemeyiz herhalde. İnsanlığımızdan utanırız. Öyle büyük bir acımasızlık ettiğimiz.
Biz diyorum, işin içine hepimizi katıyorum. Çünkü sözünü ettiğimiz, orman yangını. Doğal afet değil, yüzde 90 insan icadı bir felaket. Diğer yüzde 10’luk oran, gökten düşen şimşeğin kabahati olsun.
Şimşeğe azar kayılmaz, fatura kesilmez. O yüzden, biz yine gelelim yüzde 90’lık kendi kabahatimize...
İzmir yanıyor
Ege’de yangın haberlerinin haftalardır ardı arkası kesilmiyor. Datça, Seferihisar, Urla, Bayındır, Menemen, Bornova, Foça, Söke...
Ne yazık ki bu seneye mahsus bir acı değil yaşadığımız. Çevre ve Orman Bakanı’nın verdiği rakamlarla 2010 yılında İzmir, Antalya’dan sonra yangınlarla en çok orman kaybeden ikinci il...
Çıkan 100 yangında, tam 450 hektar orman kül oldu. En çok yangın vakasının görüldüğü il ise Muğla. Türkiye genelinde son 10 yıllık kaybımızı sorarsanız, tam 15 bin hektar orman. Koca koca rakamlar durumun vahametini anlatma konusunda bilmem yeterli oluyor mu?
Bu seneki yangınların, terör örgütü sabotajı olma ihtimali araştırılıyor.
İyi de önceki senelerde ne oldu? Bu kadar çok ormanı yok eden yangın kimin sabotajıydı?
Düpedüz kendi topuğumuza mı sıktık biz yoksa?
Her sene bu kadar çok orman yangınıyla canımız yanmasına rağmen, neden hala yangına gece müdahale edebilecek helikopterlerimiz yok mesela?
Gün karardı mı elimiz böğrümüzde bekliyoruz. Alevlerin ve rüzgarın insafına kalıyor ormanın akıbeti.
Düşmanı gece, vücut ısısından görüp vurmayı sağlayan bir silahın tanıtımı kalmış aklımda...
Savaşa yapılan parasal, teknolojik, düşünsel yatırımın kaçta kaçı orman yangınlarıyla savaş için, doğayı korumak için yapılıyordur acaba?
HES projeleri, 2B, SİT alanı koruması kaldırılan alanlar, maden ararken deşilen Kazdağları... Buralarda kaybettiğimiz, kaybedeceğimiz topraklar, ormanlar, sular, sayısız doğal kaynaklar bize kimin ettiği “hainlik” olacak?
Bunları yapanlara karşı da aynı şekilde öfkelenip, birlik, mücadele mesajları verebilecek miyiz acaba bir gün?
Doğayı korumak için değil, savaş için savaş verdikçe birileri, bu ülkenin kayıpları da acısı da azalmayacak. En çok bundan korkuyorum ben. Ormana sabotaj ihtimali araştırıladursun, bu ülkenin huzur ve kardeşliğine sabotaj ihtimaline dair de derin endişelerim var benim.

İyi bayramlar

Yine de bayram öncesi endişelerden çok, iyi dileklere odaklanmak gerek. İçimizi yakan yangın, kaza, çatışma haberlerinden uzak, sevdik-lerinizle gönlünüzce bir bayram diliyorum hepinize. Bu bayramı, tedavisi nedeniyle hastanede geçirmek zorunda kalan dedemin, aynı durumdaki tüm hastaların, onların yakınlarının ve doktorların da bayramlarını kutluyorum.