Tunceli’de, geçtiğimiz hafta sonu, çoluk-çocuk, yaklaşık iki bin kişinin yaptığı ‘birahane’ protestosunu duymadıysanız; önce kısa bir bilgi vereyim.
Vatandaşlar, birahanelerde kadın garson çalıştırılmasının; fuhuşa zemin hazırladığını, ahlaki çöküntüye neden olduğunu dile getirdi, “İçkili yerlerde kadın garson çalıştırılmasını istemiyoruz” dedi.
Konu, farklı yönleriyle tartışılabilir.
Ancak hiç eğip bükmeden, “Vatandaş haklı” demek...
Ve buradan yola çıkarak, birkaç yıl önce AKP’nin gündeme getirdiği ‘kırmızı sokak’lar konusunu hatırlatmak istiyorum.
O günlerde, uygulama önerisi, sırf, ‘din temelli’ AKP tarafından gündeme getirildi diye...
Tartışmalar, ‘gericilik’ teması üzerinden yürütüldü ve neticede konu kapandı.
ALİAĞA- Menderes Banliyö Sistemi’nde, üstgeçitler yapılmadan önce tren seferlerinin başlatılması hususunda...
“Büyükşehir, önce yapması gereken işleri sonraya bıraktı, vatandaşı mağdur etti” derken, boşuna yazmıyormuşum.
Bir örneği de Bornova’da, Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda ortaya çıktı.
Olimpik ölçülerde buz pateni salonunun, gezinti ve spor alanlarının yapıldığı arazinin, bir bölümüne ‘kamulaştırmasız el atma’ yapılmış.
Yani yine, ‘önce’ halledilmesi gereken bir iş, nasıl olduysa atlanmış!
Hukuksuzluk, 245 dönümlük arazinin yaklaşık 75 dönümüne sahip 11 kişinin, yargıya başvurmasıyla ortaya çıktı.
Mahkeme, Büyükşehir Belediyesi’ni...
İzmir’in ekabir takımı, yani her yerde sözü geçen insanlar...
İki ay içinde iki ‘turizm zirvesi’ yaptı.
Turizm Bakanı, yoğun programına rağmen ikisine de katılma nezaketini gösterdi.
Ne yazık ki ikisi de fiyasko oldu.
Bir arpa boyu yol alınamayan, somut hiçbir sonucun çıkmadığı bu iki organizasyon...
Aslında bir tek şeyi ortaya koydu.
İzmir’in nasıl bölündüğünü, nasıl kutuplaştığını.
Ses şiddetini ölçen birim, ‘desibel’dir...
İnsan kulağı...
Belli frekans aralığındaki sesleri duyar.
‘0’ desibel, duyulabilecek en düşük ses sınırı olarak kabul edilir.
‘Sessizlik’tir aslında.
140 desibelden sonrasını ise kulak algılamaz.
* * *Büyükşehir Belediyesi...
Aliağa-Menderes Banliyö Sistemi‘nin...
Geçtiğimiz pazar devreye giren ‘Çiğli-Halkapınar-Alsancak’ etabını denedim.
Sistemin tam oturmadığı gözleniyor.
İstasyonlarda ve çevrelerinde küçük çaplı inşaat faaliyetleri sürüyor.
Trenin ne zaman geleceğini belirten dijital göstergeler henüz devreye girmemiş.
Vagonlar çok güzel, geniş, konforlu; hatta metro vagonlarından iyi.
Ancak iniş ve binişler yeterince hızlı değil.
Güzide kentimizin değişmez gündem maddelerinden biri de...
Turizmin sorunlarının belirlenmesi, aşılması...
İzmir’in bu anlamda geleceğe taşınması sorunsalı!
Tek yumruk olunamaması...
İktidarın ‘icra’ makamlarından, hatta bu aralar kendisinden de uzak kalınması...
O icra makamlarının çoğu kez ‘hemşericilik’ yapması...
Bizimkilerin, ‘taşra zihniyeti’nin pek benimsediği, ‘bakanlık kapısı aşındırma’ yönteminden hazetmemesi gibi sebeplerle...
GÜNLERDİR...
“Dev yazar kadrosu” içinde anons edilmekten...
İnanın stres oldum.
Tek bildiğim...
En fazla, ‘stajyer yazar’ olduğum...
Ve henüz ‘dev’lik birşey yapmadığım.
İzin verirseniz, bu ilk buluşmada...