Bu sözü son günlerde sık sık duyuyoruz. Birçok insan beyin sağlığını test ettirmek, ileride bir hastalığa yakalanma riskini öğrenmek için bize geliyor. Belirli ve ciddi bir rahatsızlığı olmayan hastalarda risk faktörleri varlığında erken tanı için çeşitli tetkik ve muayeneler yapılabilir. Bu yolla bunama, beyin damar hastalıkları gibi bazı tehlikeli sonuçları olan hastalıklar erken dönemde teşhis edilebilir. Bu tetkiklerin tamamına beyin check-up diyoruz.
Alzheimer sinsi bir hastalık
Bunama-demans’ı yani en sık görülen şekli ve bilinen ismiyle Alzheimer hastalığını ele aldığımızda bu hastalığın çok sinsi başladığını söyleyebiliriz. İlk belirtileri, “O kadar unutkanlık herkeste olur” gibi telkinlerle geçiştirilebiliyor. Hastalık ciddi unutkanlık olarak kendini gösterdiğinde ise beyin ileri düzeyde küçülmüş ve belirtiler geri döndürülemez bir hale gelmiş oluyor. Bu ilerlemiş evre tedavi için maalesef geç olabiliyor.
Özellikle basit unutkanlıklar yaşayan, ailesinde bunama olan bireylerin
Beyinde damarsal bir olay sonucu bir beyin bölgesinin ölmesi inme olarak adlandırılır ve genellikle nedeni damar tıkanıklığıdır. Ateroskleroz denilen damar sertliğine bağlı olarak beyin damarları tıkanabilir. Bu tıkanıklık beyni besleyen şah damarlarında olabileceği gibi beyin içi daha küçük damarları da etkileyebilir ve beyne özellikle kalpten emboli dediğimiz pıhtı atması durumu da sıkça görülür.
Sigara ve alkole dikkat!
Beyin içi kanamaları inme nedenleri arasındadır ve beyin kanamalarının en sık nedeni de kontrolsüz tansiyon yüksekliğidir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, alkol, kolesterol yüksekliği, obezite ve hareketsiz yaşam da önemli inme nedenleridir. Bu nedenler arasında özellikle sigara kullanımı inmenin en önemli önlenebilir nedeni olarak göze çarpıyor.
Bu belirtiler göz ardı edilmemeli
İnme özellikle ileri yaştaki bireyleri etkilese de her yaşta görülebilir. İnmenin en sık görülen belirtileri ise ani felç, bedenin bir tarafında güçsüzlük, konuşma bozukluğu, baş
Trigeminal nevralji, genel toplumda sık görülen bir yüz ağrısı çeşididir. Yüzün genelde tek tarafında nadiren iki tarafında birden ani, batıcı ve elektrik şoku benzeri ağrı olur. Ağrı şiddeti çok yüksektir ve sık atak gelen bireylerde dayanmak güç olabilir. Ağrıyı tetikleyen nedenler genelde soğuk sıvı gıdalardır. Birçok hasta özellikle soğuk sıvıları tüketirken aşırı ağrı hissedebilir.
Diş tedavileri sonrası ağrı tetiklenebiliyor
Trigeminal nevraljinin nedeni, trigeminal sinir denilen yüzün duyusunu sağlayan sinirin aşırı hassas hale gelmesidir. Bu hassasiyet, bazen sinire baskı yapan damarlar ve çok nadir de olsa tümörler sonucu meydana gelebiliyor. Ancak bu hastalıktan muzdarip hastalarımızın çoğunda beyin görüntülemesi sonucu bir baskı bulamıyoruz. Bazı hastalarımız da diş tedavileri sonrasında ağrılarının tetiklediğini bildiriyorlar.
Tedavide ilk tercih ilaç oluyor
Trigeminal nevralji durumunda sinire bası yapan bir oluşum olasılığını dışlamak için öncelikle beyin filmi ve tercihen manyetik rezonans
Bu yıl ramazan ayı ve korona sürecini yine birlikte yaşıyoruz. Bu dönemde çeşitli uyku bozuklukları ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlar uykusuzluk ve aşırı uyuma olabiliyor. En sık gördüğümüz sorunsa gece-gündüz ritminin kayması ve buna bağlı ortaya çıkan sorunlardır. Sağlıklı bir ramazan ayı geçirebilmek için uyku-uyanıklık ritmimize dikkat etmeliyiz. Ramazanda gece uykusu sahur nedeniyle bölünebileceğinden gündüz aşırı uykululuk gibi problemler oluşabilir. Bunun en önemli nedeni gece sahur nedeniyle uyanma ve buna bağlı uykunun tam alınamamasıdır.
Ramazan ayında özellikle öğleden sonraları uyku bastırması oruç tutanlar için tanıdık bir durumdur. Çalışmak durumunda olanlarda bu uyku atakları verimsizliğe neden olabilir. Aşırı uyku bastırması dikkat ve bellek bozukluklarına da yol açar, bu nedenle beklenmeyen hatalar ve performans kayıpları görülebilir. Böyle durumlarda mümkünse öğleden sonra kısa bir şekerleme yapılması önerilir. Bu şekerlemeler 12-1 gibi yapılmalı bir saati geçmemelidir.
Uyku
Uykudan uyanıp rastgele yemek yeme, zaman zaman duyduğumuz rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Hastalığın en önemli belirtisi gece uykudan uyanıp bilinçsizce yemek yemedir. Genelde aşırı kalorili gıdalar tüketilir. Hatta bazı bireyler, yenilmeyen veya toksik maddeleri de tüketmeye çalışabilir. Bu aşırı yemek yemelere bağlı olarak aşırı miktar kilo artışı olur. Hastalar genelde bilinçsizce yer. Yani uykudan uyanıp yemek aradıkları ve yedikleri sırada bilinçleri tam yerinde değildir ve beyin halen uyku halindedir.
Beyin uyurken bilinçsiz yeme gerçekleşiyor
Bu hastalığa sahip bireyler genelde genç yaştaki kadınlardır. Yedikleri şeyler sıklıkla çok garip besinler olabilir. Hastalar yemek yediklerini genelde hatırlamaz. Buzluktaki donmuş gıdaları, gıdaların ambalajlarını yiyen ayrıca kendilerini kontrol edemediği için buzdolabına kilit takan danışanlarım dahi oldu. Bu rahatsızlık sanılanın aksine psikiyatrik bir bozukluk değil, bir parasomni yani uyurgezerlik gibi bir hastalıktır. Beynin uyku-uyanıklık kontrolünde bir sorun var gibi görünüyor. Kişi uykusundan
Migren birçok kişiyi etkileyen kronik bir rahatsızlıktır. Şiddetli baş ağrısına neden olur. Ağrılar ataklar halinde gelir ve geçmesi birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Ağrı genelde tek taraflı ve zonklayıcıdır ancak illa ki böyle olması şart değildir. Bazı hastalarımız çift taraflı ve başka karakterde ağrılar da yaşar. Atakların sıklığı ayda 1 defadan her hafta hatta haftada birden fazla güne kadar değişir. Atak sıklığı ve süresi arttıkça hastanın yaşadığı sıkıntı, sosyal ve iş yaşamında kayıplar artar. Bazen migren ataklarından önce ağrının geleceğini haber veren aura denen durumlar olur. Bu aura dönemlerinde kişi sıklıkla görme bozukluğu veya başka duyusal problemler yaşayabilir. Migren her yaşta görülebilmektedir. Genelde ergenlik ve genç erişkinlikte başlar ve ileri yaşlarda sıklığı azalır. Bilinenin aksine küçük çocuklarda bile sıklıkla migren ağrılarına rastlıyoruz. Kadınlarda erkeklere göre daha sıktır. Migren ağrılarını tetikleyen bazı durumlar sıklıkla hastalar tarafından fark edilir. Bunlar alkol ve çikolata gibi gıdalar
Baş dönmesini kişinin subjektif olarak hareket ettiğini hissetmesi olarak tanımlayabiliriz. Bu hareket hissi dönme, itilme veya çekilme şeklinde olabilir. Baş dönmesi şikayeti toplumda oldukça yaygın görülüyor. Hem gençlerde hem yaşlılarda baş dönmesine rastlayabiliyoruz. Baş dönemsine çoğunlukla bulantı ve kusma gibi belirtiler eşlik edebilir. Hatta bazı durumlarda bulantı ve kusma çok şiddetli hale gelebilir.
50 yaş üzeri bireyler baş dönmesine dikkat etmeli
Baş dönmelerinde süre ve sıklık değişkendir. Süre ve sıklık hastalığın şiddetine ve nedene göre değişir. Örneğin damar tıkanıklıklarına bağlı baş dönmeleri sıklıkla aniden başlar. Kulağa bağlı baş dönmeleri ise ataklar halinde gelen ve kronik baş dönmesine neden olur. Bu nedenle bir kişi hayatında ilk kez baş dönmesi yaşıyorsa ve 50 yaş üstündeyse özellikle beyin damar hastalıkları yönünden tetkik edilmesi gerekir. Baş dönmesinde süre ve sıklık arttıkça hasta açısından sıkıntı da artar. Bir grup hastamız yıllar süren ve uzun ataklarla seyreden
Epilepsi sıklığı tüm dünyada yaklaşık binde 7’dir. Bu da ülkemizde yarım milyona yakın epileptik birey olduğunu gösterir. Epilepsi ve epilepsi nöbetlerinin nadir rahatsızlıklar olmadığını söyleyebiliriz. Hastalık her yaşta başlayabilir. Başlangıç yaşı yeni doğan döneminden yaşlılığa kadar değişkenlik gösterir. Genellikle yaşam boyu devam eden bir rahatsızlık olmasına karşın bazı bireylerde yaş ilerledikçe nöbetler kaybolabilir.
Toplum epilepsi nöbetlerine karşı bilinçlenmeli
Epilepsi nöbetleri çok farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Bazı nöbetlerde kişi fazla hareket etmez, sabit bakma ve donma tarzı davranışlar görülür. Ancak bazı nöbetlerde de yere düşme, kasılma ve vücutta atmalar olur. Özellikle düşme ve kasılmanın eşlik ettiği bu büyük nöbetler tehlikeli olabilir. Çoğu nöbette hastanın acile götürülmesine veya 112’nin aranmasına gerek yoktur. Ancak etrafta bulunan kişilerin ne yapacağını bilmesi gerekir.
Nöbet 5 dakikadan uzun sürdüyse 112 aranmalı
Epilepsili