Deniz Sipahi

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener‘in çağrısına İzmir Valisi Cahit Kıraç çok duyarlı davrandı ve süratle bir zirve gerçekleştirdi.
Sonucunu biliyorsunuz; toplantıdan uzlaşma çıktı.
İzmir’in yeni stadı Örnekköy’de yapılacak.
Daha önce stat yapılması için ayrılan arazi genişletilecek ve bu kente yakışan bir tesis kazandırılacak.
Bir kentte kurumlararası uyum varsa problemlerin üstesinden gelmek çok daha kolay olur.
Vali Kıraç, İzmir’i seviyor.
Bu sevgiyi her fırsatta dile getiriyor ve hissettiriyor.

İZMİR Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş ne diyor?
“Kruvaziyer turizm ayakbastı ücretlerini gelecek yıldan itibaren ödeyemeyebiliriz.”
“Ödemeyiz” demiyor.
Ama bir çağrıda bulunuyor.
Demirtaş’a bu konuda hak veriyorum.
Size altı yıl öncenin İzmir fotoğrafıyla bugün arasındaki farkı anlatayım.
2003 yılında sadece 5 kruvaziyer gemi kente gelmişti.

SON söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. İzmir’in gelişmesini, değişmesini istiyorsak; bunu ancak turizmle yapabiliriz.
Bölgenin hem böyle bir potansiyeli var, hem de gelecek planları konuşulduğunda turizm herkesin ortak çözüm önerisi...
SunExpress’le İzmir-Atina direkt uçuşunu gerçekleştirdiğimiz günün programında Akropolis Müzesi’ni ziyaret de vardı.
Atina’ya birçok defa gittim.
Akropol’u her gördüğümde, “Bizim Efes’i neden daha iyi anlatamıyoruz, neden daha iyi pazarlayamıyoruz?”diye kendi kendime sorarım. Yunanlılar, bu işi iyi biliyorlar.
Turizmi lokomotif sektör yapmışlar.
Sınırlı sanayi yatırımına rağmen Avrupa’nın en dinamik ekonomisine sahipler.

Atina’ya defalarca gittim. Ya İzmir’den İstanbul’a gittim, İstanbul’dan Atina’ya uçtum.
Ya da Çeşme’den Sakız’a geçtim; Sakız’dan feribotla Pire limanına gittim.
İzmir’den İstanbul’a gidiş bir saat, İstanbul’dan Atina’ya gidiş bir saat; evden havaalanına git, havaalanında bekle...
Dört saatten fazla...
İzmir ile Atina’ya direkt uçuş sadece 24 dakika...
Hava trafiğine göre 30-35 dakika...
Bu kadar kısa bir uçak yolculuğu için dört, beş saat beklemek zorundaydınız bugüne kadar...

CUMARTESİ günü Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (ESİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı vardı. Konuk, Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’tu.
Başkan Sıtkı Şükürer, kelimeleri titizlikle seçilmiş, kısa ama net mesajlar içeren bir konuşma yaptı.
İşte o metin...
“Türkiye’de siyaset denilince hemen hepimizin söyleyecek bir şeyleri var. Şüphesiz, derin ve kapsamlı siyasal ve sosyal analizler yapmak işin uzmanlarına daha çok yakışıyor.
Ama İzmir iş dünyasının fertleri olarak, bizler de bu toplumda yaşıyor, gözlüyor ve yorumluyoruz. Gördüğümüz odur ki, bugünkü iktidarın yönetim anlayışı pek çoğumuzun zihninde bazı tereddütler uyandırıyor. Sanki hepimiz kendimizi bir ikileme mahkum gibi hissediyoruz.
Demokratik standartlarımızın yükselmesi ortak özlemimiz. Ancak bunun bedelinin laik rejimin örselenmemesi olduğunun kararlı bilincine de sahibiz. Zaman zaman endişe ve korkularımızı abartıyor muyuz diye kendimizi özeleştiri süzgecinden geçirsek de bazı siyasi tutumları görünce, tekrar bir tedirginlik içine giriyoruz.
Bizler için çağdaş demokrasilerin standartları bellidir. Hepimiz birey üst kimliği paydasında her yönüyle tariflenmiş ve uzlaşılmış hukuk

Üç yıl öncesine gittim.                   Kordon’dayız. Yemeğe otururken, günlük güneşlik olan hava hiç beklemediğimiz bir anda yağmura dönüştü.
“Bahar yağmurları böyle olur” dedik birbirimize...
Çok da güzel olmuştu aslında...
Kısa bir yağmur ve ardından hemen kendini hissettiren güneş...
İzmir yine çok güzeldi.
Körfez, şehir vapurları...
Kordon’dan bir başka gözüken Karşıyaka...

HANİFE ÇETİNER; İzmir’i, Anadolu’yu çok seven ve bu coğrafyanın kültürel mirasına sahip çıkan bir moda tasarımcımız.
Çetiner’in; son dönemde farklı bir hayali var.
Arkeo-Moda kültürünü İzmir’den başlatmak üzere tüm Türkiye’ye yaymak.
Nedir Arkeo-Moda?
Çetiner, bu kavramı bir kent kimliği projesi olarak tanımlıyor.
Bir başka anlatımla; kentlerin geçmişteki tarihi sürecini ve yaşadıkları kültürün moda tasarım yoluyla sergilenmesi...
Çetiner; İzmir’den sonra Antalya, Gaziantep (Zeugma), Manisa (Sardes tarihte paranın ilk basıldığı yer), Eskişehir, Mardin, Konya illeri için de proje çalışmaları yürütüyor.

EVET, dost acı söyledi.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener haklı olarak bir uyarıda bulundu.
Geçen gün bu mesajı Yazı İşleri Müdürümüz Özgür Kaynar‘ın hazırladığı köşede sizlere duyurduk. Özgener, “Konya Aralık’ta stat projesini açıkladı, yakında yapımına başlanacak. Bursa stadını ekimde yıkıp yenisini inşa edecek. Antalya’nın projesi de, yeri de hazır. Kayseri hazır durumda. Yedek şehir Adana da stat yapacak. İzmir bir stat bile yapamayacaksa, futbolun önemini kaldıramıyor, konuşacak birşeyi kalmamış demektir. İzmir, elini çabuk tutmalı. Yoksa çok şey kaybedilecek” demişti.
Bu son hatırlatma üzerine İzmir Valisi Cahit Kıraç, Mahmut Özgener’i aradı ve bir yol haritası çıkarmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Özgener, telefonda da “Stat en az 40 bin kişilik olmalı ve yeri bir an önce belirlenmeli. Bu organizasyonda İzmir geride kaldı. Yeri belirleyebilirsek olumlu adım atmış oluruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Gaziemir’i tercih ediyor. Ancak