EXPO 12 Haziran sonrası ve kara kafalılar

22 Haziran 2012


EXPO sunumu ve sonrası gelişmelere girmeden önce Ben TV’deki tüm çalışma arkadaşlarıma, Paris’ten gerçekleştirdikleri mükemmel yayıncılık örneği için teşekkür ediyorum.
Ben TV’yi yayın hayatına soktuğum günlerde Türkiye’nin ilk internet televizyonunu kurdum dediğim zaman bazı teknoloji yoksunu internet köşe yazarları bana “pampiş” yayınları örnek gösterip bu iş daha önce yapıldı diyerek laf atmaya çalıştılar. Şimdi tahmin ediyorum dar kafalı, kısıtlı vizyona sahip bu ahkam kesiciler Ben TV’nin nasıl bir ilki gerçekleştirdiğini “pampiş” yayınlardan farkının ne olduğunu herhalde görmüşlerdir. Gerçi yine de kara kafaları bizim yaptığımızı anlamaya basmaz.
Ben TV olarak tüm Türkiye’ye bir yayıncılık örneği göstererek ayni gün Paris’in değişik 4 noktasından naklen ve canlı yayın yaparak bir ilki gerçekleştirdik. İzmir ile birlikte tüm rakiplerimizin sunumlarını anında yayınlayarak BİE’deki heyecanı İzmir’e ve tüm Türkiye’ye yaydık.

Gelelim Paris sonrası izlenimlere...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İzmir’e Expo brifingi için geldi ve öğütlerde bulundu. Tüm söylediklerine katılmamak mümkün değil. Fakat bunun birde ama’sı var.

Yazının Devamı

Katliama kim dur diyecek?

8 Haziran 2012

Bu Kemalpaşa ve Kemalpaşalıların başına gelen kaçıncı felaket tam olarak bilemiyorum. Tam yöre köylülerinin, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi ile yaşadıkları sıkıntılar çözüldü derken şimdi de otoyol ve lojistik merkezi projeleri bu bölgeyi vurdu.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kimse İzmir İstanbul otoyol projesine karşı değil. Hatta geç bile kalınmış bir yatırım. Yılların ihmali nihayet sona erecek. Tüm bu gerçeklere karşı bir de madalyonun öbür yüzü var. Yüz binlerce ağacın yok edilmesi, binlerce insanın evlerinden ve yurtlarından sökülmesi.

Tüm dünyada otoriteler gelecekte iki konunun savaş sebebi olacağını belirtiyor; su ve gıda. Biz ise Kemalpaşa’da bir anlamda geleceğimizi karartıyoruz. Nif Çayı’nı yok ettik. Şimdi de tanrının bize büyük lütfu olan en verimli toprakları beton altında bırakıyoruz.

Çok merak ediyorum; lojistik alan için burada binlerce dönümü kamulaştırmak isteyenler ve otoyol projesini Kemalpaşa’nın en verimli topraklarından geçirenler bölgeyi gördüler mi? Ben inanıyorum ki Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım yok olacak olan Ansızca, Yenmiş, Ulucak, Akalan, Sütçüler, Çambel, Kuyucak köylerinden birine gitse hem

Yazının Devamı

Expo su alıyor

1 Haziran 2012

İzmir için değil, Ege ve Türkiye için çok büyük bir proje olan 2020 EXPO’su bu gidişle bir başka bahara kalacak. O baharı da biz ve bugün İzmir’i yönetenler görür mü görmez mi tanrı bilir.
2020’ye aday olduğumuz zaman da yazdım. 2015’i neden, nasıl ve niçin kaybettiğimizi tam tartışmadan 2020’ye aday olmamalıyız dedim; kimse dinlemedi.
Kendilerine yeni bir oyuncak lazım olan kanaat önderleri “2020’yi alalım İzmir uçsun” demeye başladı ve 2015 defteri hiç tartışılmadan kapatıldı.


Ama geldiğimiz noktada görülüyor ki 2020’ye, 2015’ten kötü gidiyoruz.
2020 adaylığının ilk günlerinde çok güvenli bir hava esti. İşin patronu İzmir Valisi Cahit Kıraç oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu dışlamayın seslerine kulak verilmedi.
Mahmut Özgener Yürütme Kurulu Başkanlığı’na getirilince herkes bu işi tuttu, isabetli atama dedi. Ama görüldü ki kol kırılsa da yen içinde kalmadı. Özgener’in, Yorgancılar’ın ve Kestelli’nin istifaları gündemi sarstı. 10 gün sonra çok önemli bir sunumumuz var, ortalık toz duman, işin başındaki bir numara Sayın Valimiz Umre’de.

Yazının Devamı

Kayseri’de bir hafta sonu

25 Mayıs 2012

İZSİAD olarak yurt dışı ve yurt içi gezilerimiz devam ediyor.

Her ne kadar bu geziler bazılarını rahatsız edip kıskandırsa da İZSİAD yönetimi olarak aldığımız karar gereği İzmir dışı iş temaslarımız devam edecek.

Kayseri yıllardır merak ettiğim şehirlerin başında gelir. Son 10-15 yılda başta kentsel yenilenme adına müthiş bir değişim yaşadığını okuyor ve izliyordum.

Gidip görünce okuyup seyrettiklerimin az bile olduğunu anladım ama en önemlisi Türkiye’de siyasetin şehirlerin gelişmesinde ne kadar etkin olduğunu gördüm.

Türkiye’de, 80’li yıllardan bu yana iki kent; Malatya ve Kayseri olağanüstü bir değişim yaşadılar. Malatya’yı rahmetli Özal, Kayseri’yi de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül değiştirdi.

90’lı yılların sonundan itibaren Refah-Yol Hükümetleri’nden başlayarak etkin görevlerde bulunan Abdullah Gül, bakanlığı, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı süresince Kayseri’yi adeta ihya etmiş.

Burada bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olduğu dönemde İzmir’de benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı oldu. Gül, İzmirlilere ne olduğunu, sorarak, geçmişte İzmir’in en kıskanılan illerin başında geldiğini, tüm medya yöneticilerinin İzmir’den

Yazının Devamı

Alaçatı’ya yakışmadı

18 Mayıs 2012

Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın aşağıdaki sıkıntılı konudan haberi olup olmadığını bilmiyorum...

Haberi yoksa da bu yazıyı okuduktan sonra öğrenecek.

Başkanı olduğu beldenin adının bu kadar kolay kullanılmaması ve harcanmamasını isteyeceğini düşünerek yazıyorum.

Bana mail atan Selen Servi, caz müziği sanatçısı ve Türkiye’nin sevilen seslerinden biri.

Servi’nin yazısını özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum.

“2011 son aylarında Alaçatı Jazz Rüzgarı’nda sahne almak için Buğra Özçetin ile anlaştık. Organizasyonun posterleri basıldı, web siteleri hazırlandı. Şubat sonu başlayan bu jazz festivali mayıs ortasına kadar devam edecekti.

Hava durumundan kaynaklı performans tarihimiz 2 kere değişti ve en son 12 Mayıs Cumartesi 20 -21.30 arası (kapanış haftasında) sahne almak üzere anlaştık. Arada ortak dostlarımız olduğundan sözleşme yapmamıştık. Buğra Bey bu festivalin amatör bir etkinlik olduğunu fazla bir bütçelerinin bulunmadığını söyledi ve kaşemin yüzde otuzunu ödedi.

Müzisyenlerimle birlikte 12 Mayıs için gelen diğer teklifleri reddederek Alaçatı’ya hazırlandık. 4 Mayıs akşamı son detayları konuştuk.

Yazının Devamı

Fatma’nın hikayesi

11 Mayıs 2012

Hemen Fatmagül’ün reyting rekorları kıran dizisinin sonunu yazacağımı düşünmeyin. Benim gündeme getireceğim Fatma başka. Konumuz olan Fatma Palaoğlu gerçek bir kişi ve onun hikayesi bu şehirdeki binlerce gencin ortak sorunu.

Size Fatma Paloğlu’nun sıkıntılarını, endişelerini ve bu şehrin dışında aradığı geleceğinin öyküsünü yazacağım.

Bundan sonrası Fatma Paloğlu’nun ağzından:

“Dokuz Eylül Tekstil, Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı 4. Sınıf öğrencisiyim. İki dersim var mezun olmam için. Moda tasarımcısı olacağım.

2010 If Wedding Fashion İzmir yani Gelinlik Fuarı’nın açtığı yılın moda tasarımcısı yarışmasında birinci oldum. Kurallar gereği bu yılki Gelinlik Fuarı’nın kapanış defilesini ben yaptım.

30 parçalık koleksiyonun tüm çizgileri benimdi. Konumda çok iddialıyım. Bu genç yaşımda şunu çok net görüyorum ki İzmir genç değerlerine sahip çıkmıyor.

Tekstil kenti olarak anılıyoruz ama bir tek kuruluş gel sana destek verelim demedi. Kendimi daha da geliştirmek istiyorum ama yükselebileceğim bir iş imkânı ne yazık ki bu şehirde yok. Her şeyden önce İzmir olarak kendi markamızı yaratamıyoruz. Genelde İzmirliler fasoncu, gençlerinde önünü açmıyorlar.”

Evet, şimdi size soruyorum. İzmir’in çok bilmiş k

Yazının Devamı

Barselona’da derbi izlemek

4 Mayıs 2012

İZSİAD ile önceki hafta Barscelona’daydık. Şimdi AKP Milletvekili olan İZSİAD’ın eski başkanı İlknur Denizli’nin başlattığı “Avro-Akdeniz” projesinin son ayağı olan Akdeniz’in bu örnek kenti ziyaret edildi.

Atina’dan İlknur Denizli ile yola çıktık, Barselona’da Ayhan Baran’la noktayı koyduk. Beyrut ve Marsilya limanlarında da çok güzel çalışmalar yaptık. Projenin ana hedefi İzmir ile Akdeniz’in en önemli 4 liman kenti arasındaki ilişkileri geliştirmekti.

Önce İZSİAD olarak biz gittik, gördük ve diyalogları başlattık. Önümüzdeki günlerde 4 kentin temsilcilerini İzmir’de ağırlayarak ilişkileri devam ettireceğiz.

Bu gezide Barselona’da önemli iki derbi heyecanını da aynı anda yaşadık. Dünyanın bir numaralı derbisi kabul edilen Barselona-Real Madrid çekişmesi ve Türkiye’den Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması.

Futbolun yalnız bir oyun olduğunu, insanların bu spordan keyif aldığını, futbolun şiddet demek olmadığını Barselona’da gördük. Real Madrid’li taraftarlar Barselona sokaklarında rahatça dolaşırken, aynı saatlerde Türkiye’de Fenerbahçe taraftarı Galatasaray stadına gidemiyordu.

Veya tam tersi önümüzdeki hafta Galatasaraylılar, Fenerbahçe stadına gidemeyecekler. Hele federasyonun son

Yazının Devamı

CHP İl Başkanı’nı çok mu aradı?

27 Nisan 2012

Tüm Türkiye yıllardır bu CHP’nin neden iktidar olamadığını tartışır. Deniz Baykal, döneminde yerden yere vuruldu. Onun için öyle yazılar kaleme alındı, öyle itibarsızlaştırıldı ki ağzı ile kuş tutsa oy verilemeyecek konuma düşürüldü. (Kaset skandalından önce)

Sonra, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık koltuğuna oturdu. Çok büyük umutlarla işe başladı fakat son anketler gösteriyor ki CHP yine bir arpa boyu yol alamamış.

Sorun hep tepede sanılıyor. Sıkıntı genel başkanda değil. Tabanda da yani oy verenlerde de değil. Bu partiyi yörelerinde temsil edenlerde.

Bunlardan bir tanesi de İzmir’de. Mesela İzmir’deki İl Başkanı. Bu güne kadarki gafları saymakla bitmez. İzmir’de CHP’ye oy verenlerin büyük bir çoğunluğunun ortak kanısı bu il başkanı ile CHP İzmir’de daha ileriye gidemez.

Hepimizin çok iyi bildiği “Karşıyım her şeye karşıyım” zihniyetinden, İzmir çok çekiyor. Yabancı yatırımcılar bu şehre geldiklerine geleceklerine pişman oluyorlar. İşte, şimdi de bu kentte “İstemezükçülerin” son sözcüsü CHP il başkanı oldu.

Önceki gün yaptığı basın açıklama-sında “CHP’nin enerji politika-larının kesinlikle termik santrallere karşı olduğunu belirtip, Aliağa’da ve Türkiye’nin hiçbir bölgesinde termik

Yazının Devamı