Murat Şahin

Başını alıp giden döviz kuru, artan enflasyon, cari açık ve dış borçlar hepimizi olumsuz etkilese de, bu ülke acı faturasına karşın krizleri atlatmayı başarmıştır. Gecikmeden alınacak tedbirlerle tünelin ucundaki ışığı bir an önce görmek dileğiyle, biz yine bu köşede her şeye rağmen yılmadan başarı merdivenlerini tırmanarak ülkelerine katma değer kazandıran girişimci öykülerimizi sürdüreceğiz.

Bu haftaki örnek girişimcimiz Sibel Aslan Katrancı... Çalışma, azim ve her şeye rağmen yılmadan yoluna devam ederek başarıyı yakalayan bir kadın girişimci Katrancı... İşletmesi yandığında bile müşterilerine mahcup olmamak için sabaha kadar çalışarak işini aksatmayan, görene pes dedirten bir girişimci. Katrancı, okul yıllarında çalışmaya başlamış, liseyi bitirdikten sonra iş hayatına hemen atılmış. Kendi işini kurmadan önce pazarcılık, sekreterlik yapmış. Hazır yemek sektörünün önde gelen markalarının birinde 5 yıl iyi bir yöneticinin yanında bu işi öğrenen Katrancı, kendi işini kurmaya karar vermiş. Önce kafeterya işletmiş, ancak bu işi yürütememiş. Sonrasında yine büyük bir hastanenin yakınında 4 masayla açtığı lokantasını büyütmüş. Ege Sanayi Sitesi’nde daha büyük bir lokanta açmış, burada

Harvard Business School’da öğretim görevlisi olan Prof. Özgül Gök EGEDEM projesiyle İzmir’de KOBİ’lere yönetimsel destek verecek.

EGEVDEM Danışmanlık ve Eğitim Merkezi, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Can Çirişoğlu Danışmanlık ortak girişimiyle geçen günlerde faaliyete geçti. Eğitimlerin içerik sorumluluğunu ise Harvard Üniversitesi Harvard Business School’dan Prof.Dr. Özgül Gök üstlendi. Prof. Gök’le, hem kariyerini ve yürüttüğü çalışmaları hem de EGEVDEM projesinin nasıl ortaya çıktığını ve kapsamını konuştuk...

- Kariyeriniz nasıl devam ediyor? Bugüne kadar yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Lisans İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği, akabinde 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon, 2007 yılında da aynı üniversitede Ekonomi-Finans alanında doktora ve aynı yıl Preston Üniversitesi’nde İşletme MBA yaptım. 2007 yılında Harvard Business School Finance seminerine katıldım. 2008 yılında Harvard Business School akademisyenlik teklifini kabul ettim. 2009 yılında Harvard Business School’da İş İdaresi ve Yönetimi alanında mastır yaptım. Harvard Business School’da öğretim üyesi olarak çalışıyorum. 2014 yılında Harvard Üniversitesi Harvard Business

Tariş, Egeliler için çok şey ifade eder. Egeli üreticilerin, tüccarların, çalışanların ve şehirde yaşayanların hayatında mutlaka bir Tariş öyküsü vardır. Bugünlerde eski gücünde olmasa da Tariş markası hala yoluna devam ediyor.

Tariş’in Üretici birlikleri içinde ayrı bir yeri olan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin 33 yıl başkanlığını yapan Cahit Çetin ile geçtiğimiz günlerde emeklilik günlerini geçirdiği Akçay’da buluştuk.

Eski günleri yad ederken, konu yine zeytin ve zeytinyağı sektörüne geldi. Bazı insanlar vardır, onlar bıraktıklarını söyleseler de görevleri onları bırakmaz.

Çetin de hala kendisi terk etmeyen başkanlık misyonu ile sektörün geleceği hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştı.

Sektörünün dünyada hak ettiği yeri alması için ömrünü veren duayen bir ismin hala heyecanını yitirmemesi beni çok mutlu etti.

Ne mutlu ki ülkemizde hala sektörünü, ülke çiftçisini ve geleceğini her şeyin önünde gören duyarlı insanlar var.

Nüfus kağıdı olmalı

Çetin sektörün geleceğini markalaşmadan geçtiğini bir kez daha yinelerken, 700 bin ton üretim hedefine de mutlaka ulaşılacağını vurguluyor.

Turizm sezonunun tam ortasındayız. Şimdi bütün gözler, Çeşme, Bodrum ve Alaçatı gibi tatil beldelerinde. Son 5 yıldır yaz dönemine gelen ramazan ayı ve seçimler yüzünden hedeflerine bir türlü ulaşamayan turizmcilerin bu yıl keyfi yerinde. İlk turda tamamlanan seçimin ardından tatil sezonu hızlı başladı, özellikle Çeşme’de doluluk oranları yüzde 80’lerin üzerinde seyrediyor. Temmuzdan sonra ağustos ve eylül ayında da aynı doluluk oranlarını yakalamak isteyen turizmciler, her sezon olduğu gibi yine canla başla çalışıyor. Çeşme’nin nabzını en iyi tutan turizmcilerden biri olan Orhan Belge’yle Çeşme’yi ve turizmi konuştuk.

Sözlerine, “Allah nazardan saklasın. Turizm sezonu çok iyi gidiyor. Otellerde doluluk oranları yüzde 80’lerin üzerinde” diye başlayan Belge, Çeşme’de sadece başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen yerli turistlerle birlikte yabancı turist sayısındaki artışa dikkat çekti. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkan Yardımcısı olan Belge, yaptıkları etkili çalışmaların meyvesini topladıklarını belirtiyor.

Çinli memnuniyeti

ÇEŞTOB’da dış fuarlardan sorumlu olduğunu,

Bugün sizlere yine başarılı bir girişimcilik öyküsü anlatacağım. Hayal kurarak, azimle ve çok çalışarak insanların nasıl başarıya ulaştıklarını bir kez daha göreceğiz.

Metin Akdaş... Niğdeli bir ailenin 5 çocuğundan biri olarak dünyaya geliyor. 4 kız kardeşi arasında okuma şansı olan tek kişidir.

Niğde’de ilk-orta ve lise öğrenimini tamamlar. Niğde Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümü’nden mezun olur.

O dönemde meslek liselerinden mezun olanlar birkaç üniversiteye gidebilmektedir.

Akdaş’ı da yönlendiren biri olmadığı için o ancak 8. tercihi olan sonrasında Yıldız Teknik Üniversitesi’ne dönüşecek olan Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Makine Mühendisliği Bölümü’nü İç Anadolu Bölgesi üçüncüsü olarak kazanır.

Üniversite yıllarında harçlığını çıkarmak için çeşitli işlerde çalışır. Gömlek alıp satar.

Sonra askerliğini yapar ve sıra iş hayatına adım atmaya gelir.

***

Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD), bugüne kadar sadece üyelerine değil, İzmir’e de önemli katkılar sağladı.

EGİAD üyeleri, her zaman yaşadıkları ve kazandıkları kentlerine karşı hep sorumlu oldular.

Son dönemde gerçekleştirdikleri en büyük projelerden birisi ise yok olmak üzere olan Portekiz Sinagogu’nun restore edilerek kente kazandırması oldu.

Bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye’de ilk kez böyle bir çalışmaya imza atan EGİAD, bu yapıyı Sosyal Kültürel Etkinlikler Merkezi olarak sadece kendisi için değil, tüm sivil toplum örgütlerinin kullanımına açtı.

***

Geçtiğimiz günlerde burada gerçekleştirilen ve Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui’nin İzmir’e yatırımın avantajlarını anlattığı bir toplantıya katıldım.

Bu vesile ile gördüğüm yapı, o bölgenin de çehresini değiştirmiş.

Gezmekten büyük keyif aldığım Kemeraltı’nda uzun yıllar ayakkabı atölyelerinin yer aldığı mezbelelik görüntülere sahip bir yerde daha önce depo olarak kullanılan bir yapının bile kente kazandırılması ile o bölgenin çehresi değişmiş.

İzmir Ticaret Odası, 70 bin üyesi ile kentin ticari hayatına yön veren bir kurum.

Nisan ayında yapılan seçimlerde Mahmut Özgener ve ekibi, 26 yıllık Ekrem Demirtaş iktidarına son vererek İZTO’da yeni bir dönemi başlattı.

Son 3 aylık performansına baktığımızda Özgener’in, oldukça başarılı olduğunu görüyoruz.

Oda seçimlerinin ardından Özgener, hedefini İzmir Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı’nda da değişim olarak koymuştu.

Fakat Demirtaş, İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni de yöneten Vakıf yönetiminden ayrılmak istemedi.

Özgener, sabırla çalışarak ve Vakıf Mütevelli Heyet Üyelerini ikna ederek Demirtaş’ı, Vakıf genel kurulunda ikinci kez yenmeyi başardı.

Demirtaş’ın kendi listesine yazdığı isimler bile haberleri olmadığı için itiraz ederek isimlerini listeden çıkarttı.

Oy kullanmamıza 48 saat kala, millet olarak sandıklardan çıkacak sonuca kilitlendik. Seçim lotoları oynanmaya başlandı.

Seçimin sonucunu belirleyecek en önemli unsur ise daha öncede belirttiğim gibi ekonomi olacak.

Vatandaşlarımızın geleceklerini belirleyecekleri seçimde en doğru kararı vereceklerini düşünüyorum.

Pazar akşamı sandıklardan çıkacak sonucun her şeyden önce hepimize hayırlı olmasını diliyorum.

Bu hafta köşe yazımda daha öncede gündeme getirdiğim gibi İzmir iş dünyasının şansı olarak gördüğüm Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’ı anlatacağım.

Kendisi 2016 yılının sonunda Türk Eximbank’ın Genel Müdürü görevine getirildi.

1.5 yılı aşkın görev süresi boyunca kurumunun hem tanıtımına hem de büyümesine katkı sağladı.

Türk Eximbank’ın İzmir’e ve Ege Bölgesi’ne de desteğini bu zaman diliminde adeta katladı. İzmir’de daha önce hizmet verdiği birçok kuruma Eximbank Ofisi kurdu.