Kocaoğlu’nun zor kararı

13 Şubat 2012

Her şey, hazırlanan yeni ulaşım kartları yönetmeliğinin, görüşü alınmak üzere Sayıştay’a gönderilmesiyle başladı.
Benzer durumlarda, o güne kadar herhangi bir görüş alma ihtiyacı hissedilmemişti. Sayıştay yasalarında yapılan bazı değişiklikler ve belediyeye yönelik operasyonlar yüzünden yoğurdu üfleyerek yeme ihtiyacı hisseden belediye yönetimi, görüş sorma ihtiyacı hissetti.
Eh... Haliyle sen “Bak bakalım bunda bir sakatlık var mı?” diye sorarsan, onlar da içinden sakat bir durum çıkarmak için ıcığını cıcığını inceler ve çıkarır işte böyle...
* * *
İzmir’de 60 yaş kartı olayı işte böyle patlamıştı. Ardından gelişenleri biliyorsunuz.
Büyükşehir Belediyesi 31 Ocak’tan itibaren bu kartları uygulamadan kaldırdı. Risk almaktan korkan belediye yönetimi de meclisten aldığı “Hükümet 60 yaşa ilişkin yasal düzenleme yapsın” tavsiye kararı ile hem topu hükümete attı; hem de aklınca konuyu kendi açısından kapatmış oldu.
Ancak kazın ayağı öyle değildi.

Yazının Devamı

Kaldırım mühendisliği ciddi bir iştir

30 Ocak 2012


İki arkadaş yıllar sonra karşılaşır.
Hal hatırdan sonra sıra çocuklara gelir. Biri sorar:
- Senin oğlan ne yapıyor; okul bitti mi?
- Bitti bitti... Mühendis çıktı bizimki... Güzel bir işe de girdi. Nişanladık; yakında evlendireceğiz hayırlısıyla... Senin oğlan ne yapıyor?
- Vallahi sorma... İşletmeyi bitirdi ama iki yıldır boşta. Doğru düzgün bir iş bulamadık. Kaldırım mühendisi oldu yani.
Bir küçümseme veya başarısızlık ifadesi olduğu bilinir. Yani “kaldırım mühendisi” olmak pek öyle istenen, aranan bir meslek değildir.

Yazının Devamı

Bayramı sokaklarda kutlamak lazım

23 Ocak 2012


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer‘in 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda yapılmasıyla ilgili çıkışı kıyameti kopardı. Ulusal basından bir sürü ustamız, ağabeyimiz bu konuda yazdı, çizdi. Bu yüzden konuya dahil olma gibi bir niyetim yoktu.
Ancak hafta içinde Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da bu topa girince bende sigortalar attı. Birşeyler söylemek farz oldu.
CHP’li Başkan Gökhan “Statlardaki törenlerden, o klasik, tek düzelikten ben de şikayetçiyim” diyor. 19 Mayıs’ın yalnızca Ankara’da statta kutlanması projesine destek veriyor.
19 Mayıs, 23 Nisan gibi bayramların önemini bildiğini vurguladıktan sonra bayramların sokaklarda, okullarda kutlanması gerektiği görüşünü ortaya atan Gökhan,
“Statlarda kutlanan, o klasik, tekdüzelikten ben de şikayetçiyim. Vali, Belediye Başkanı, dikiliyoruz oraya herkes gelip geçiyor önümüzden, en son biz kalıyoruz stad boşalıyor” diyerek devam ediyor.
* * *

Yazının Devamı

Barışın temelleri Milliyet’te atıldı

16 Ocak 2012

12 Haziran Genel Seçimleri’nden iki gün önce CHP milletvekili adaylarının Havagazı Fabrikası’ndaki toplantısında yaşanan olay, sonunda tatlıya bağlandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam arasında yaşanan olay gerçekten anlam vermekte güçlük çektiğimiz bir durumdu.
Tabii ki olayın iki tarafı için de benzer bir durum söz konusuydu.
Susam, karşılaştığı haksızlık karşısında ne yapacağını şaşırmış haldeydi.
Önce açık özür beklediğini duyurdu, sonra çareyi hukuk yoluna başvurmakta buldu.
Kocaoğlu da o ilk andaki öfkesi geçtiğinde, verdiği tepkinin aşırılığının, haksızlık ettiğinin farkına varmıştı.
Fakat olay henüz sıcakken bir girişimde bulunmaya çekiniyordu. Konu açıldığında soruları geçiştiriyor, samimi sohbet ortamında ise “Bu işi aramızda çözmemiz şart. Ancak biraz zaman geçsin” diyordu.

Yazının Devamı

Küllerinden doğan şehir

9 Ocak 2012

Başkan Kocaoğlu’nun Türkiye’nin en tanınmış şehir plancılarından Prof. İlhan Tekeli başkanlığında bir heyet oluşturarak İzmir’de başlattığı planlama harekatı, Barselona’yı bugüne getiren değişim macerasına çok benziyor.
Bazılarının şehir yapısı itibariyle de İzmir’e benzettiği Berselona, 1992 olimpiyatları öncesi İzmir’in bugün boğuştuğu sorunların çok daha kötülerini yaşıyordu. Antoni Gaudi gibi eşsiz bir mimari dehanın eserlerini barındırsa da, ulaşım ve altyapı sorunlarında boğulan, pislikten geçilmeyen, çarpık binalarla dolu bir yerdi.
Herkesin kabul ettiği gerçek, olimpiyatların Barselona üzerinde sihirli bir değnek etkisi yaptığıdır. Ancak o değneği dokunduranlar da unutulmamalı. Bunlardan ilki 1982’den 1997’ye kadar belediye başkanı olan Pasquall Maragall‘dır. İkincisi ise önce olimpiyat hazırlıklarını yürüten başkan yardımcısı, 97’den sonra başkanlığı Maragall’dan devralan, şimdinin İspanya’nın Türkiye Büyükelçisi Joan Clos i Matheu‘dur.
1986’da Barselona, 6 yıl sonra düzenlenecek olimpiyatların üssü seçilince Maragall, bu yıkık ve sefil şehri bir olimpiyat kentine nasıl dönüştüreceğini düşünmüş ve önemli Katalan plancıları, mimarları göreve çağırmıştır. Tıpkı

Yazının Devamı

Sağlıkta acayip işler

26 Aralık 2011

Geçen haftaya damga vuran olaylardan biri sağlıkçıların 663 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile getirilen düzenlemelere yönelik protestosuydu.
Sağlık çalışanları, bir önceki kararnamenin verdiği hasarı gideremeden bir yenisi gelmişti.
Toplumumuzda yanlış bir algılama var. Sağlık alanında yapılan düzenlemeler sanki yalnızca doktorun, hemşirenin sorunuymuş gibi görülüyor.
Halk, kendisini yakından ilgilendiren tarafının farkında değil.
Önceki kararnamede uzman profesöre muayene ve tedavi edilme hakkının elinden alındığını, yeni kararnamede sağlık hizmetinde kaliteyi daha da düşürecek düzenlemeler yapıldığını, hastanelerin iyice ticarethane haline getirileceğini bilmiyor.
Ya da anlatması gerekenleri yeterince anlatmıyor.
Ticarethane deyince, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne değinmek farz oldu.

Yazının Devamı

Deli Dumrul vergisi

19 Aralık 2011

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2872 sayılı kanunda yapılan değişikliğe göre hazırladığı katı atık toplama ve bertaraf yönetmeliği eylül ayında yayınlandığında bir-iki cılız ses dışında fazla dikkat çekmemişti.
Ardından ekim ayında ilçe belediye meclisleri toplanıp vergi miktarlarını belirlemeye başladı.
Bu dönemde kimse canının ne kadar yanacağının farkında değildi; Milliyet Ege olarak uyarı görevini ilk yapan biz olduk.
Vatandaşın su faturasına her ay yüklenecek bedelden, ilçe ve büyükşehir belediyelerinin kasalarına bu vergi sayesinde girecek miktarın hesaplamasına kadar bir dizi haberle konunun ayrıntılarını duyurduk.
Vergili faturalar gelmeye başladığında nelerin yaşanacağını tahmin edebiliyorduk. Nitekim düşündüğümüz gibi oldu.
Bir metreküp su tüketen işyerine 30 lira, 300 liralık su tüketen fabrikaya 4 bin lira fatura gelince “Yandım Allah!” feryatları yükseldi.
* * *

Yazının Devamı

Hastaneler ve camiler

12 Aralık 2011

Denizli’ye 6 ay önce bir müftü atandı. Adı; Alaaddin Gürpınar. Geldiği yer Düzce... Depremin ağır hasar verdiği, derin yaralar açtığı bir kent.
Müftü, bu kentte 7 yıl boyunca bulunmuş ve bir kamu görevlisi depremle ilgili ne yapması gerekiyorsa yapmış.
Kent merkezlerinden ücra köylere kadar sorumluluk bölgesindeki 195 camiyi kısmen devletin, kısmen de hayırseverlerin desteğiyle ayağa kaldırmayı başarmış.
Şimdi Denizli’de benzer bir çalışma yürütüyor.
120 camiye deprem testi yaptırmış durumda. Bunlardan ikisinin çok tehlikeli durumda olduğu anlaşılınca hemen yıktırmış. Dayanıksız olduğu belirlenen dört cami sırada.
* * *
Müftünün hikayesini niye mi yazdım?

Yazının Devamı